KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
فَكَذَّبُوهُ fekeƶƶebūhu onu yalanladılar ك ذ ب
فَأَهْلَكْنَاهُمْ feehleknāhum biz de onları helak ettik ه ل ك
إِنَّ inne muhakkak ki  
فِي vardır  
ذَٰلِكَ ƶālike bunda  
لَايَةً lāyeten bir ibret ا ي ي
وَمَا vemā ama yine  
كَانَ kāne değildir ك و ن
أَكْثَرُهُمْ ekṧeruhum çokları ك ث ر
مُؤْمِنِينَ muminīne inananlardan ا م ن
TÜRKÇE OKUNUŞ
139. fekeẕẕebûhü feehleknâhüm. inne fî ẕâlike leâyeh. vemâ kâne ekŝeruhüm mü'minîn.
DİYANET VAKFI
139. Böylece onu yalancılıkla suçladılar; biz de kendilerini helak ettik. Doğrusu bunda büyük bir ibret vardır; ama çokları iman etmezler.
DİYANET İŞLERİ
139. Böylece onu yalanladılar; Biz de kendilerini yok ettik. Bunda şüphesiz ki ders vardır; ama çoğu inanmamıştır.
ELMALILI HAMDI YAZIR
139. Böylece onu yalancı saydılar; biz de kendilerini helak ettik. Şüphesiz bunda mutlak bir âyet (alınacak bir ders) vardır, ama çokları iman etmiş değillerdir.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
139. Derken onu yalanladılar, biz de onları helak ettik. Şüphe yok ki bunda bir delil var, fakat halkın çoğu inanmaz.
ALİ BULAÇ
139. Böylelikle onu yalanladılar, Biz de onları yıkıma uğrattık. Gerçekten, bunda bir ayet vardır, ama onların çoğu iman etmiş değildirler.
SÜLEYMAN ATEŞ
139. (Böylece) onu yalanladılar. Biz de onları helak ettik. Muhakkak ki bunda bir ibret vardır, ama yine çokları inanmazlar.
GÜLTEKİN ONAN
139. Böylelikle onu yalanladılar, biz de onları yıkıma uğrattık. Gerçekten, bunda bir ayet vardır, ama onların çoğu inançlı olmamıştır.
SUAT YILDIRIM
139. Neticede onu yalancı saydılar, Biz de onları imha ettik. Elbette bunda, alınacak ibret var, fakat onların ekserisi ibret alıp da iman etmezler.