TÜRKÇE OKUNUŞ |
121. veiẕ gadevte min ehlike tübevviü-lmü'minîne meḳâ`ide lilḳitâl. vellâhü semî`un `alîm.
|
|
DİYANET VAKFI |
121. Hani sen, sabah erkenden müminleri savaş mevzilerine yerleştirmek için ailenden ayrılmıştın...-Allah, hakkıyle işiten ve bilendir.
|
|
DİYANET İŞLERİ |
121. Sen inananları savaş için duracakları yerlere yerleştirmek üzere, erkenden evinden ayrılmıştın. Allah işitir ve bilir.
|
|
ELMALILI HAMDI YAZIR |
121. Hani sen sabah erkenden müminleri savaş mevzilerine yerleştirmek için ailenden ayrılmıştın. Allah, hakkıyla işiten ve bilendir.
|
|
ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
121. An o zamanı, hani insanları savaş yerlerine yerleştirmek için sabahleyin erkenden ailenden ayrılmıştın ve Allah duyuyordu, biliyordu bunu.
|
|
ALİ BULAÇ |
121. Hani sen, mü'minleri savaşmak için elverişli yerlere yerleştirmek için evinden erkenden ayrılmıştın. Allah işitendir, bilendir.
|
|
SÜLEYMAN ATEŞ |
121. Hani sen, erkenden ailenden ayrılmıştın, (Uhud'da) mü'minleri savaş üslerine yerleştiriyordun. Allah da işitendi, bilendi.
|
|
GÜLTEKİN ONAN |
121. Hani sen, inançlıları savaşmak için elverişli yerlere yerleştirmek için ehlinden (ailenden) erkenden ayrılmıştın. Tanrı işitendir, bilendir.
|
|
SUAT YILDIRIM |
121. Hani bir vakit, ey Resulüm, sen ailenden sabah erken ayrılmış, müminlere savaş mevzileri hazırlamak için yola çıkmıştın. Allah, semî ve alîmdir (hakkıyla işitir ve bilir).
|
|