KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَأَوْحَيْنَا ve evHaynā ve biz de vahyettik و ح ي
إِلَىٰ ilā  
مُوسَىٰ mūsā Musa’ya  
أَنْ en diye  
أَلْقِ elḳi at ل ق ي
عَصَاكَ ǎSāke Asanı ع ص و
فَإِذَا fe iƶā bir de baktılar ki  
هِيَ hiye o  
تَلْقَفُ telḳafu yakalayıp yutuyor ل ق ف
مَا şeyleri  
يَأْفِكُونَ ye’fikūne onların uydurdukları ا ف ك
TÜRKÇE OKUNUŞ
117. veevḥaynâ ilâ mûsâ en elḳi `aṣâk. feiẕâ hiye telḳafü mâ ye'fikûn.
DİYANET VAKFI
117. Biz de Musa'ya, "Asanı at!" diye vahyettik. Bir de baktılar ki bu, onların uydurduklarını yakalayıp yutuyor.
DİYANET İŞLERİ
117. Biz de Musa'ya, "Asanı koyuver" dedik, o da koydu; hemen onların uydurduklarını yutmaya başladı.
ELMALILI HAMDI YAZIR
117. Biz de Musa'ya "Sen de asânı bırakıver." diye vahyettik. Birdenbire asâ, onların bütün uydurduklarını yakalayıp yutuverdi.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
117. Musa'ya, at sopanı diye vahyettik. Atınca koca bir yılan şekline giren sopa, onların yalancıktan meydana çıkardıklarını yuttu, hepsini silip süpürdü.
ALİ BULAÇ
117. Biz de Musa'ya: "Asanı fırlatıver" diye vahyettik. (O da fırlatıverince) bir de baktılar ki, o bütün uydurduklarını derleyip-toparlayıp yutuyor.
SÜLEYMAN ATEŞ
117. Biz de Musa'ya: "Asanı at!" diye vahyettik. Bir de baktılar ki o, onların uydurduklarını yakalayıp yutuyor. (Musa'nın ejderha olan değneği, büyücülerin büyülerini yutup yok etmişti).
GÜLTEKİN ONAN
117. Biz de Musa'ya "Asanı fırlatıver" diye vahyettik. (O da fırlatıverince) bir de baktılar ki, o bütün uydurduklarını derleyip-toparlayıp yutuyor.
SUAT YILDIRIM
117. Biz de Mûsâ'ya “Asanı yere bırak!” diye vahyettik. Bir de ne baksınlar: Asa onların yaptıkları sihir, göz boyayıcılık kabilinden her şeyi yutuyor! (20,69; 26,45) {KM, Çıkış 7,12}