TÜRKÇE OKUNUŞ |
116. inne-llâhe lehû mülkü-ssemâvâti vel'arḍ. yuḥyî veyümît. vemâ leküm min dûni-llâhi miv veliyyiv velâ neṣîr.
|
|
DİYANET VAKFI |
116. Göklerin ve yerin mülkü yalnız Allah'ındır. O diriltir ve öldürür. Sizin için Allah'tan başka ne bir dost ne de bir yardımcı vardır.
|
|
DİYANET İŞLERİ |
116. Göklerin ve yerin hükümranlığı elbette Allah'ındır; dirilten ve öldüren O'dur. Allah'tan başka dost ve yardımcınız yoktur.
|
|
ELMALILI HAMDI YAZIR |
116. Hiç şüphesiz, göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. O, diriltir de, öldürür de. Size O'ndan başka ne bir dost vardır, ne de bir yardımcı.
|
|
ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
116. Şüphe yok Allah, öyle bir mabuttur ki onundur göklerin ve yeryüzünün saltanat ve tedbiri; öldürür, diriltir ve ondan başka size ne bir dost vardır, ne bir yardımcı.
|
|
ALİ BULAÇ |
116. Gerçek şu ki, göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır; diriltir ve öldürür. Sizin Allah'tan başka veliniz ve yardımcınız yoktur.
|
|
SÜLEYMAN ATEŞ |
116. Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. Yaşatan, öldüren O'dur. Sizin Allah'tan başka bir dost ve yardımcınız yoktur.
|
|
GÜLTEKİN ONAN |
116. Gerçek şu ki, göklerin ve yerin mülkü Tanrı'nındır; diriltir ve öldürür. Sizin Tanrı'dan başka veliniz ve yardımcınız yoktur.
|
|
SUAT YILDIRIM |
116. Göklerin ve yerin hâkimiyeti Allah'ındır. Dirilten ve öldüren O’dur. Sizin Allah’tan başka ne hâminiz, ne yardımcınız yoktur.
|
|