KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
سَيَقُولُ seyeḳūlu diyecekler ki ق و ل
لَكَ leke sana  
الْمُخَلَّفُونَ l-muḣallefūne geri bırakılanlar خ ل ف
مِنَ mine -dan  
الْأَعْرَابِ l-eǎ’rābi Araplar- ع ر ب
شَغَلَتْنَا şeğaletnā bizi alıkoydu ش غ ل
أَمْوَالُنَا emvālunā mallarımız م و ل
وَأَهْلُونَا ve ehlūnā ve çocuklarımız ا ه ل
فَاسْتَغْفِرْ festeğfir mağfiret dile غ ف ر
لَنَا lenā bizim için  
يَقُولُونَ yeḳūlūne onlar söylüyorlar ق و ل
بِأَلْسِنَتِهِمْ bielsinetihim dilleriyle ل س ن
مَا bir şeyi  
لَيْسَ leyse olmayan ل ي س
فِي  
قُلُوبِهِمْ ḳulūbihim kalblerinde ق ل ب
قُلْ ḳul de ki ق و ل
فَمَنْ femen kim?  
يَمْلِكُ yemliku engel olabilir م ل ك
لَكُمْ lekum sizin için  
مِنَ mine karşı  
اللَّهِ llahi Allah’a  
شَيْئًا şey’en herhangi bir şeyle ش ي ا
إِنْ in eğer  
أَرَادَ erāde istese ر و د
بِكُمْ bikum size  
ضَرًّا Derran bir zarar vermek ض ر ر
أَوْ ev yahut  
أَرَادَ erāde istese ر و د
بِكُمْ bikum size  
نَفْعًا nef’ǎn bir yarar vermek ن ف ع
بَلْ bel hayır  
كَانَ kāne ك و ن
اللَّهُ llahu Allah  
بِمَا bimā olduklarınızı  
تَعْمَلُونَ teǎ’melūne yapıyorlar ع م ل
خَبِيرًا ḣabīran haber almaktadır خ ب ر
TÜRKÇE OKUNUŞ
11. seyeḳûlü leke-lmüḫallefûne mine-l'a`râbi şegaletnâ emvâlünâ veehlûnâ festagfir lenâ. yeḳûlûne bielsinetihim mâ leyse fî ḳulûbihim. ḳul femey yemlikü leküm mine-llâhi şey'en in erâde biküm ḍarran ev erâde biküm nef`â. bel kâne-llâhü bimâ ta`melûne ḫabîrâ.
DİYANET VAKFI
11. Bedevilerden geri kalmış olanlar, sana diyecekler ki: "Mallarımız ve ailelerimiz bizi alıkoydu. Allah'tan bizim bağışlanmamızı dile." Onlar kalplerinde olmayanı dilleriyle söylerler. De ki: Allah size bir zarar gelmesini dilerse veya bir fayda elde etmenizi isterse O'na karşı kimin bir şeye gücü yetebilir? Kaldı ki, Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
DİYANET İŞLERİ
11. Bedevilerin savaştan geri kalmış olanları, sana: "Bizi mallarımız ve ailelerimiz alıkoydu. Allah'tan bizim bağışlanmamızı dile" diyecekler. Dilleriyle, gönüllerinde bulunmayanı söylerler; de ki: "Allah size bir zarar gelmesini dilerse, yahut bir fayda elde etmenizi dilerse, O'na karşı kimin gücü bir şeye yeter? Kaldı ki, Allah yaptıklarınızdan haberdardır."
ELMALILI HAMDI YAZIR
11. Yakında a'râbilerden geri kalmış olanlar sana diyecekler ki, "Mallarımız ve ailelerimiz bizi alıkoydu. Allah'tan bizim bağışlanmamızı dile." Onlar kalplerinde olmayanı dilleriyle söylerler. De ki: Allah size bir zarar gelmesini dilerse veya bir fayda elde etmenizi isterse O'na karşı kimin bir şeye gücü yetebilir? Hayır! Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
11. Bedevilerden geri kalanlar, diyecekler ki sana: Bizi mallarımız ve çoluğumuz çocuğumuz oyaladı, artık sen, yarlıganma dile bize; gönüllerinde olmayanı dilleriyle söylerler; de ki: Gerçekten de size bir zarar eriştirmek isterse, yahut bir fayda vermek dilerse Allah'tan, herhangi bir suretle ona ait birşeyi kim giderebilir? Hayır; Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır.
ALİ BULAÇ
11. Bedevilerden geride bırakılanlar, sana diyecekler ki: "Bizi mallarımız ve ailelerimiz meşgul etti. Bundan dolayı bizim için mağfiret dile." Onlar, kalplerinde olmayan şeyi dilleriyle söylüyorlar. De ki: "Şimdi Allah, size bir zarar isteyecek ya da bir yarar dileyecek olsa, sizin için Allah'a karşı kim herhangi bir şeyle güç yetirebilir? Hayır, Allah yaptıklarınızı haber alandır."
SÜLEYMAN ATEŞ
11. Göçebe Araplardan geri bırakılanlar, sana diyecekler ki: "Mallarımız ve çocuklarımız bizi, (seninle beraber gelmekten) alıkoydu. Bizim için mağfiret dile." Onlar, dilleriyle kalblerinde olmayan bir şeyi söylüyorlar. De ki: "Allah size bir zarar vermek istemiş, yahut size bir yarar vermek istemiş olsa Allah'ın, sizin için dilediğine kim engel olabilir? Hayır, Allah yaptıklarınızı haber almaktadır."
GÜLTEKİN ONAN
11. Bedevilerden geride bırakılanlar sana diyecekler ki: "Bizi mallarımız ve ehlimiz (ailelerimiz) meşgul etti. Bundan dolayı bizim için mağfiret dile." Onlar, kalplerinde olmayan şeyi dilleriyle söylüyorlar. De ki: "Şimdi Tanrı, size bir zarar isteyecek ya da bir yarar dileyecek olsa, sizin için Tanrı'ya karşı kim herhangi bir şeyle güç yetirebilir? Hayır, Tanrı yaptıklarınızı haber alandır."
SUAT YILDIRIM
11. (Hudeybiye seferine katılmayıp) kaçak durumda geri kalan bedevîler sana gelip: “Bizi mallarımız ve ailelerimiz oyaladı da ondan katılamadık. Ne olur bizim için Allah'tan af dile!” derler.Onlar aslında, dilleriyle, kalplerinde olmayan şeyler söylerler. De ki: Şimdi hakkınızda Allah bir zarar veya fayda vermek isterse, kim O’na karşı koyup engelleyebilir? Hayır! İş sizin iddia ettiğiniz gibi değil. Allah her şeyden haberdar olduğu gibi sizin gazaya katılamayışınızın gerçek sebebinden de haberdardır.