KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
إِنَّ inne kuşkusuz  
الَّذِينَ elleƶīne  
جَاءُوا cāū getirenler ج ي ا
بِالْإِفْكِ bil-ifki iftirayı ا ف ك
عُصْبَةٌ ǔSbetun bir topluluktur ع ص ب
مِنْكُمْ minkum içinizden  
لَا  
تَحْسَبُوهُ teHsebūhu onu sanmayın ح س ب
شَرًّا şerran şer ش ر ر
لَكُمْ lekum sizin için  
بَلْ bel bilakis  
هُوَ huve o  
خَيْرٌ ḣayrun hayırdır خ ي ر
لَكُمْ lekum sizin için  
لِكُلِّ likulli her karşılığını görecektir ك ل ل
امْرِئٍ mriin kişi م ر ا
مِنْهُمْ minhum onlardan  
مَا ne  
اكْتَسَبَ ktesebe işledi ise ك س ب
مِنَ mine  
الْإِثْمِ l-iṧmi günahının ا ث م
وَالَّذِي velleƶī kimseye  
تَوَلَّىٰ tevellā yüklenen و ل ي
كِبْرَهُ kibrahu en büyüğünü ك ب ر
مِنْهُمْ minhum onlardan  
لَهُ lehu onun yalanın  
عَذَابٌ ǎƶābun bir azab vardır ع ذ ب
عَظِيمٌ ǎZīmun büyük ع ظ م
TÜRKÇE OKUNUŞ
11. inne-lleẕîne câû bil'ifki `uṣbetüm minküm. lâ taḥsebûhü şerral leküm. bel hüve ḫayrul leküm. likülli-mriim minhüm me-ktesebe mine-l'iŝm. velleẕî tevellâ kibrahû minhüm lehû `aẕâbün `ażîm.
DİYANET VAKFI
11. (Peygamber'in eşine) bu ağır iftirayı uyduranlar şüphesiz sizin içinizden bir guruptur. Bunu kendiniz için bir kötülük sanmayın, aksine o, sizin için bir iyiliktir. Onlardan her bir kişiye, günah olarak ne işlemişse (onun karşılığı ceza) vardır. Onlardan (elebaşlık yapıp) bu günahın büyüklüğünü yüklenen kimse için de çok büyük bir azap vardır.
DİYANET İŞLERİ
11. (Peygamber'in eşi hakkında) o yalanı uyduranlar içinizden bir güruhtur. Bunu kendiniz için kötü sanmayın, o sizin için hayırlı olmuştur. O kimselerden her birine kazandığı günah karşılığı ceza vardır; içlerinden elebaşılık yapana ise büyük azap vardır.
ELMALILI HAMDI YAZIR
11. Haberiniz olsun ki (Muhammed'in eşine) bu ağır ifki (iftirayı) uyduranlar sizin içinizden bir gruptur. Bunu kendiniz için bir kötülük saymayın; aksine o, sizin için bir iyiliktir. Onlardan herbir kişiye, günah olarak ne işlemişse (onun karşılığı ceza) vardır. (Elebaşlılık yapan, bu yüzden de) bu günahın büyüğünü yüklenen kimse için de çok büyük bir azap vardır.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
11. O uydurma haberi size getiren sizden bir taifedir; onu şer sanmayın kendinize, hatta o, hayırdır size. Onlardan herbirinin kazandığı günah, kendisine aittir, içlerinden, suçun en büyüğünü yüklenene gelince: Onundur en büyük azap.
ALİ BULAÇ
11. Doğrusu, uydurulmuş bir yalanla gelenler, sizin içinizden birlikte davranan bir topluluktur; siz onu kendiniz için bir şer saymayın, aksine o sizin için bir hayırdır. Onlardan her bir kişiye kazandığı günahtan (bir ceza) vardır. Onlardan (iftiranın) büyüğünü yüklenene ise büyük bir azap vardır.
SÜLEYMAN ATEŞ
11. O yalan haberi getir(ip ortaya at)anlar, içinizden bir topluluktur. Siz, onu sizin için şer sanmayın. Tersine o, sizin için hayırdır. Onlardan her kişi işlediği günah'ın cezasını görecektir. Onlardan o(yala)nın en büyüğünü idare edene de büyük bir azab vardır.
GÜLTEKİN ONAN
11. Doğrusu, uydurulmuş bir yalanla gelenler, sizin içinizden birlikte davranan bir topluluktur; siz onu kendiniz için bir şer saymayın, aksine o sizin için bir hayırdır. Onlardan herbir kişiye kazandığı günahtan (bir ceza) vardır. Onlardan (iftiranın) büyüğünü yüklenene ise büyük bir azab vardır.
SUAT YILDIRIM
11. O İftirayı çıkaranlar, içinizden küçük bir gruptur.Siz o iftirayı kendi hakkınızda fena bir şey sanmayın, bilakis o sizin için hayırlıdır.O iftiracılara gelince, onlardan her birinin, kazandığı günah nisbetinde cezası vardır.Bu yaygaranın elebaşılığını yapan şahsa ise cezanın en büyüğü vardır.