TÜRKÇE OKUNUŞ |
109. innehû kâne ferîḳum min `ibâdî yeḳûlûne rabbenâ âmennâ fagfir lenâ verḥamnâ veente ḫayru-rrâḥimîn.
|
|
DİYANET VAKFI |
109. Zira kullarımdan bir zümre: Rabbimiz! Biz iman ettik; öyle ise bizi affet; bize acı! Sen, merhametlilerin en iyisisin, demişlerdi.
|
|
DİYANET İŞLERİ |
-108-109-110-111-. Allah: "Sinin orada! Benimle konuşmayın. Kullarımdan bir topluluk: "Rabbimiz! inandık, artık bizi bağışla, bize acı. Sen acıyanların en iyisisin" diyordu. Siz ise, onları alaya alıyordunuz. Bu yaptıklarınız size Beni anmayı unutturuyordu. Onlara hep gülüyordunuz. Sabretmelerine karşılık bugün onları mükafatlandırdım. Doğrusu onlar kurtulanlardır" der.
|
|
ELMALILI HAMDI YAZIR |
108. (Allah) buyurur ki: Alçaldıkça alçalın orada! Bana konuşmayın artık.
|
|
ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
108. Hoşt, defolun oraya ve bana da söz söylemeyin der.
|
|
ALİ BULAÇ |
108. Der ki: "Onun içine sinin ve Benimle söyleşmeyin."
|
|
SÜLEYMAN ATEŞ |
108. Buyurdu ki: "Sinin orada, bana bir şey söylemeyin!"
|
|
GÜLTEKİN ONAN |
108. Der ki: "Onun içine sinin ve benimle söyleşmeyin."
|
|
SUAT YILDIRIM |
108. Allah Teâlâ: “Kesin sesinizi, sakın bir daha Bana bir şey söylemeye kalkışmayın!” buyurur.
|
|