KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
فَلَوْ felev ah keşke  
أَنَّ enne  
لَنَا lenā bizim için olsa  
كَرَّةً kerraten bir dönüş daha ك ر ر
فَنَكُونَ fenekūne ve olsak ك و ن
مِنَ mine -dan  
الْمُؤْمِنِينَ l-muminīne inananlar- ا م ن
TÜRKÇE OKUNUŞ
102. felev enne lenâ kerraten fenekûne mine-lmü'minîn.
DİYANET VAKFI
102. Ah keşke bizim için (dünyaya) bir dönüş daha olsa da, müminlerden olsak!
DİYANET İŞLERİ
-97-98-99-100-101-102-. Orada putlarıyla çekişerek: "Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; şimdi şefaatçimiz, yakın bir dostumuz yoktur; keşke geriye bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak" derler.
ELMALILI HAMDI YAZIR
97. "Vallahi biz, gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz."
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
97. Allah hakkı için gerçekten de biz, apaçık bir sapıklık içindeydik.
ALİ BULAÇ
97. "Andolsun Allah'a, biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz,"
SÜLEYMAN ATEŞ
97. Vallahi biz apaçık bir sapıklık içinde imişiz!
GÜLTEKİN ONAN
97. "Andolsun Tanrı'ya, biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz."
SUAT YILDIRIM
97. Orada putlarıyla çekişirken şöyle derler “Vallahi de, tallahi de biz besbelli bir sapıklık içinde imişiz!”“Çünkü biz sizi Rabbülâlemin ile bir tutuyorduk. Ama bizi saptıranlar da, o mücrimler oldu.“Şimdi artık ne şefaatçimiz var bizim, ne candan bir dostumuz!” “Ah! Ne olurdu, imkân olsa da dünyaya bir dönsek ve müminlerden olsaydık!” (36,56; 40,47; 7,53; 38,64)