KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
تِلْكَ tilke işte o  
الْقُرَىٰ l-ḳurā ülkeler ق ر ي
نَقُصُّ neḳuSSu anlatıyoruz ق ص ص
عَلَيْكَ ǎleyke sana  
مِنْ min -nden  
أَنْبَائِهَا enbāihā onların haberleri- ن ب ا
وَلَقَدْ veleḳad ve andolsun  
جَاءَتْهُمْ cāethum onlara getirmişlerdi ج ي ا
رُسُلُهُمْ rusuluhum elçileri ر س ل
بِالْبَيِّنَاتِ bil-beyyināti açık deliller ب ي ن
فَمَا femā fakat hayır  
كَانُوا kānū onlar ك و ن
لِيُؤْمِنُوا liyuminū inanmadılar ا م ن
بِمَا bimā ötürü  
كَذَّبُوا keƶƶebū yalanladıklarından ك ذ ب
مِنْ min  
قَبْلُ ḳablu önceden ق ب ل
كَذَٰلِكَ keƶālike işte böyle  
يَطْبَعُ yeTbeǔ mühürler ط ب ع
اللَّهُ llahu Allah  
عَلَىٰ ǎlā üzerini  
قُلُوبِ ḳulūbi kalbleri ق ل ب
الْكَافِرِينَ l-kāfirīne kafirlerin ك ف ر
TÜRKÇE OKUNUŞ
101. tilke-lḳurâ neḳuṣṣu `aleyke min embâihâ. veleḳad câethüm rusülühüm bilbeyyinât. femâ kânû liyü'minû bimâ keẕẕebû min ḳabl. keẕâlike yaṭbe`u-llâhü `alâ ḳulûbi-lkâfirîn.
DİYANET VAKFI
101. İşte o ülkeler... Onların haberlerinden bir kısmını sana anlatıyoruz. Andolsun ki, peygamberleri onlara apaçık deliller getirmişlerdi. Fakat önceden yalanladıkları gerçeklere iman edecek değillerdi. İşte kafirlerin kalplerini Allah böyle mühürler.
DİYANET İŞLERİ
101. İşte o kentlerin haberlerini sana anlatıyoruz. And olsun ki onlara peygamberler belgeler getirdi; önceleri yalanladıklarından ötürü inanamadılar. Allah kafirlerin kalblerini böylece kapatıp mühürler.
ELMALILI HAMDI YAZIR
101. İşte o ülkeler ki, sana onların haberlerinden bir kısmını anlatıyoruz Andolsun ki, peygamberleri onlara apaçık deliller (mucizeler) getirmişlerdi. Fakat önceden yalanladıkları gerçeklere iman edecek değillerdi. İşte o kâfirlerin kalplerini Allah böyle mühürler.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
101. İşte bu yurtlara ait bazı vukuatı anlatmadayız sana. Andolsun ki peygamberleri, apaçık delillerle geldi onlara, fakat önce inkar ettikleri, yalan saydıkları şeylere inanmadılar. İşte Allah, kafirlerin gönüllerini böyle mühürler.
ALİ BULAÇ
101. İşte bu ülkeler, sana onların 'haberlerinden aktarmalar yapıyoruz.' Gerçekten, onlara elçileri apaçık belgelerle gelmişlerdi. Ama daha önceden yalanlamaları nedeniyle iman eder olmadılar. İşte Allah, inkar edenlerin kalplerini böyle damgalar.
SÜLEYMAN ATEŞ
101. İşte o ülkeler; sana onların haberlerinden bir kısmını anlatıyoruz. Andolsun, elçileri onlara açık deliller getirmişlerdi. Fakat önceden yalanladıklarından ötürü, inanmak istemediler. İşte Allah, kafirlerin kalblerini böyle mühürler.
GÜLTEKİN ONAN
101. İşte bu ülkeler, sana onların 'haberlerinden aktarmalar yapıyoruz'. Gerçekten, onlara elçileri apaçık belgelerle gelmişlerdi. Ama daha önceden yalanlamaları nedeniyle inanır olmadılar. İşte Tanrı kafirlerin kalplerini böyle mühürler.
SUAT YILDIRIM
101. İşte o ülkelerin haberlerinden bir kısmını sana böylece anlatıyoruz. Oraların halklarına peygamberlerimiz açık deliller, mûcizeler getirdiler.Fakat onlar iman etmediler. Çünkü ondan önce tekzip ve inkâr etmeyi âdet haline getirmişlerdi. Allah kâfirlerin kalplerini işte böyle mühürler! (17,15; 11,101-102)