KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
لَمْ lem  
يَكُنِ yekuni değillerdi ك و ن
الَّذِينَ elleƶīne kimseler  
كَفَرُوا keferū inkar edenler ك ف ر
مِنْ min -nden  
أَهْلِ ehli ehli- ا ه ل
الْكِتَابِ l-kitābi Kitap ك ت ب
وَالْمُشْرِكِينَ velmuşrikīne ve müşriklerden ش ر ك
مُنْفَكِّينَ munfekkīne bırakılacak ف ك ك
حَتَّىٰ Hattā dek  
تَأْتِيَهُمُ te’tiyehumu kendilerine gelinceye ا ت ي
الْبَيِّنَةُ l-beyyinetu açık kanıt ب ي ن
TÜRKÇE OKUNUŞ
1. lem yeküni-lleẕîne keferû min ehli-lkitâbi velmüşrikîne münfekkîne ḥattâ te'tiyehümü-lbeyyineh.
DİYANET VAKFI
1. Apaçık delil kendilerine gelinceye kadar ehl-i kitaptan ve müşriklerden inkarcılar (küfürden) ayrılacak değillerdi.
DİYANET İŞLERİ
-1-2-3-. Kitap ehlinden ve ortak koşanlardan inkarcılar, kendilerine apaçık bir belge, içinde kesin ve en doğru hükümlerin bulunduğu arınmış sahifeleri okuyan, Allah katından bir Peygamber gelene kadar dinlerinden vazgeçecek değillerdi.
ELMALILI HAMDI YAZIR
1. Kitap ehlinden ve müşriklerden (Hakk'ı) tanımayanlar, kendilerine açık delil gelinceye kadar inkârlarından ayrılacak değillerdi.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
1. Vaz geçemezlerdi kafirlikten kitap ehlinden kafir olanlar ve şirk koşanlar, kendilerine apaçık kesin bir delil gelmedikçe.
ALİ BULAÇ
1. Kitap Ehlinden ve müşriklerden inkar edenler, kendilerine apaçık bir delil gelinceye kadar, (bulundukları durumdan) kopup-ayrılacak değillerdi.
SÜLEYMAN ATEŞ
1. Kitap ehlinden ve müşriklerden (hakk'ı) tanımayanlar, kendilerine açık kanıt gelinceye dek (halleri üzere) bırakılacak değillerdi (mutlaka kendilerine açıklama gelecekti).
GÜLTEKİN ONAN
1. Kitap ehlinden ve müşriklerden küfredenler kendilerine apaçık bir delil gelinceye kadar (bulundukları durumdan) kopup-ayrılacak değillerdi.
SUAT YILDIRIM
1. Gerek Ehl-i kitaptan, gerek müşriklerden olan kâfirler, kendilerine o açık ve kesin delil gelmedikçe, inkârlarından ayrılacak değillerdi.