Ta-Vav-Ye     ط و ي
Katlamak

  Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 5 kez geçiyor.

GÖVDE(LER)
2 kez   طُوًى
1 kez   طَىّ
1 kez   مَطْوِيَّٰت
1 kez   نَطْوِى
Kökten (طُوًى) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 20:12  طُوًى    Tuven    Tuva’dasın  
İsim   Eril   Mansûb İsim   Belirsiz   

Tâ-Hâ  Suresi 12. Ayet
إِنِّي أَنَا رَبُّكَ فَاخْلَعْ نَعْلَيْكَ ۖ إِنَّكَ بِالْوَادِ الْمُقَدَّسِ طُوًى (12)

12. Muhakkak ki ben, evet ben senin Rabbinim! Hemen pabuçlarını çıkar! Çünkü sen kutsal vadi Tuva'dasın!
 79:16  طُوًى    Tuven    Tuva’da  
İsim   Eril   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Nâzi’ât  Suresi 16. Ayet
إِذْ نَادَاهُ رَبُّهُ بِالْوَادِ الْمُقَدَّسِ طُوًى (16)

16. Kutsal vadi Tuva'da Rabbi ona şöyle seslenmişti:
Kökten (طَىّ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 21:104  كَطَيِّ    keTayyi    dürer gibi  
İsim   Eril   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Enbiyâ  Suresi 104. Ayet
يَوْمَ نَطْوِي السَّمَاءَ كَطَيِّ السِّجِلِّ لِلْكُتُبِ ۚ كَمَا بَدَأْنَا أَوَّلَ خَلْقٍ نُعِيدُهُ ۚ وَعْدًا عَلَيْنَا ۚ إِنَّا كُنَّا فَاعِلِينَ (104)

104. (Düşün o) günü ki, yazılı kağıtların tomarını dürer gibi göğü toplayıp düreriz. Tıpkı ilk yaratmaya başladığımız gibi onu tekrar o hale getiririz. (Bu,) üzerimize aldığımız bir vaad oldu. Biz, (vadettiğimizi) yaparız.
Kökten (مَطْوِيَّٰت) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 39:67  مَطْوِيَّاتٌ    meTviyyātun    dürülmüştür  
İsim   Edilgen   Dişil, Çoğul   Merfû` İsim   Belirsiz   

Zümer  Suresi 67. Ayet
وَمَا قَدَرُوا اللَّهَ حَقَّ قَدْرِهِ وَالْأَرْضُ جَمِيعًا قَبْضَتُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَالسَّمَاوَاتُ مَطْوِيَّاتٌ بِيَمِينِهِ ۚ سُبْحَانَهُ وَتَعَالَىٰ عَمَّا يُشْرِكُونَ (67)

67. Onlar Allah'ı hakkıyla tanıyıp bilemediler. Kıyamet günü bütün yeryüzü O'nun tasarrufundadır. Gökler O'nun kudret eliyle dürülmüş olacaktır. O, müşriklerin ortak koşmalarından yüce ve münezzehtir.
Kökten (نَطْوِى) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 21:104  نَطْوِي    neTvī    düreriz  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Enbiyâ  Suresi 104. Ayet
يَوْمَ نَطْوِي السَّمَاءَ كَطَيِّ السِّجِلِّ لِلْكُتُبِ ۚ كَمَا بَدَأْنَا أَوَّلَ خَلْقٍ نُعِيدُهُ ۚ وَعْدًا عَلَيْنَا ۚ إِنَّا كُنَّا فَاعِلِينَ (104)

104. (Düşün o) günü ki, yazılı kağıtların tomarını dürer gibi göğü toplayıp düreriz. Tıpkı ilk yaratmaya başladığımız gibi onu tekrar o hale getiririz. (Bu,) üzerimize aldığımız bir vaad oldu. Biz, (vadettiğimizi) yaparız.