Ra-Mim-Ye     ر م ي
Atmak, üzerine atmak

  Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 9 kez geçiyor.

GÖVDE(LER)
9 kez   رَمَىٰ
Kökten (رَمَىٰ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 4:112  يَرْمِ    yermi    üstüne atarsa  
Fiil   3. şahıs, Eril, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   

Nisâ  Suresi 112. Ayet
وَمَنْ يَكْسِبْ خَطِيئَةً أَوْ إِثْمًا ثُمَّ يَرْمِ بِهِ بَرِيئًا فَقَدِ احْتَمَلَ بُهْتَانًا وَإِثْمًا مُبِينًا (112)

112. Kim kasıtlı veya kasıtsız bir günah kazanır da sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, muhakkak ki, büyük bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmiş olur.
 8:17  رَمَىٰ    ramā    attı  
Fiil   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Enfâl  Suresi 17. Ayet
فَلَمْ تَقْتُلُوهُمْ وَلَٰكِنَّ اللَّهَ قَتَلَهُمْ ۚ وَمَا رَمَيْتَ إِذْ رَمَيْتَ وَلَٰكِنَّ اللَّهَ رَمَىٰ ۚ وَلِيُبْلِيَ الْمُؤْمِنِينَ مِنْهُ بَلَاءً حَسَنًا ۚ إِنَّ اللَّهَ سَمِيعٌ عَلِيمٌ (17)

17. (Savaşta) onları siz öldürmediniz, fakat Allah öldürdü onları; attığın zaman da sen atmadın, fakat Allah attı (onu). Ve bunu, müminleri güzel bir imtihanla denemek için (yaptı). Şüphesiz Allah işitendir, bilendir.
 8:17  رَمَيْتَ    rameyte    sen atmadın  
Fiil   2. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Enfâl  Suresi 17. Ayet
فَلَمْ تَقْتُلُوهُمْ وَلَٰكِنَّ اللَّهَ قَتَلَهُمْ ۚ وَمَا رَمَيْتَ إِذْ رَمَيْتَ وَلَٰكِنَّ اللَّهَ رَمَىٰ ۚ وَلِيُبْلِيَ الْمُؤْمِنِينَ مِنْهُ بَلَاءً حَسَنًا ۚ إِنَّ اللَّهَ سَمِيعٌ عَلِيمٌ (17)

17. (Savaşta) onları siz öldürmediniz, fakat Allah öldürdü onları; attığın zaman da sen atmadın, fakat Allah attı (onu). Ve bunu, müminleri güzel bir imtihanla denemek için (yaptı). Şüphesiz Allah işitendir, bilendir.
 8:17  رَمَيْتَ    rameyte    attığın  
Fiil   2. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Enfâl  Suresi 17. Ayet
فَلَمْ تَقْتُلُوهُمْ وَلَٰكِنَّ اللَّهَ قَتَلَهُمْ ۚ وَمَا رَمَيْتَ إِذْ رَمَيْتَ وَلَٰكِنَّ اللَّهَ رَمَىٰ ۚ وَلِيُبْلِيَ الْمُؤْمِنِينَ مِنْهُ بَلَاءً حَسَنًا ۚ إِنَّ اللَّهَ سَمِيعٌ عَلِيمٌ (17)

17. (Savaşta) onları siz öldürmediniz, fakat Allah öldürdü onları; attığın zaman da sen atmadın, fakat Allah attı (onu). Ve bunu, müminleri güzel bir imtihanla denemek için (yaptı). Şüphesiz Allah işitendir, bilendir.
 24:4  يَرْمُونَ    yermūne    zina ile suçlayan  
Fiil   3. şahıs, Eril, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   

Nûr  Suresi 4. Ayet
وَالَّذِينَ يَرْمُونَ الْمُحْصَنَاتِ ثُمَّ لَمْ يَأْتُوا بِأَرْبَعَةِ شُهَدَاءَ فَاجْلِدُوهُمْ ثَمَانِينَ جَلْدَةً وَلَا تَقْبَلُوا لَهُمْ شَهَادَةً أَبَدًا ۚ وَأُولَٰئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ (4)

4. Namuslu kadınlara zina isnadında bulunup, sonra (bunu isbat için) dört şahit getiremeyenlere seksener sopa vurun ve artık onların şahitliğini hiçbir zaman kabul etmeyin. Onlar tamamen günahkardırlar.
 24:6  يَرْمُونَ    yermūne    zina ile suçlayan  
Fiil   3. şahıs, Eril, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   

Nûr  Suresi 6. Ayet
وَالَّذِينَ يَرْمُونَ أَزْوَاجَهُمْ وَلَمْ يَكُنْ لَهُمْ شُهَدَاءُ إِلَّا أَنْفُسُهُمْ فَشَهَادَةُ أَحَدِهِمْ أَرْبَعُ شَهَادَاتٍ بِاللَّهِ ۙ إِنَّهُ لَمِنَ الصَّادِقِينَ (6)

6. Eşlerine zina isnadında bulunup da kendilerinden başka şahitleri olmayanlara gelince, onların her birinin şahitliği, kendisinin doğru söyleyenlerden olduğuna dair dört defa Allah adına yemin ederek şahitlik etmesi, beşinci defa da, eğer yalan söyleyenlerden ise Allah'ın lanetinin kendi üzerine olmasını dilemesidir.
 24:23  يَرْمُونَ    yermūne    zina iftirası  
Fiil   3. şahıs, Eril, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   

Nûr  Suresi 23. Ayet
إِنَّ الَّذِينَ يَرْمُونَ الْمُحْصَنَاتِ الْغَافِلَاتِ الْمُؤْمِنَاتِ لُعِنُوا فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ وَلَهُمْ عَذَابٌ عَظِيمٌ (23)

23. Namuslu, kötülüklerden habersiz mümin kadınlara zina isnadında bulunanlar, dünya ve ahirette lanetlenmişlerdir. Onlar için çok büyük bir azap vardır.
 77:32  تَرْمِي    termī    saçar  
Fiil   3. şahıs, Dişil, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   

Mürselât  Suresi 32. Ayet
إِنَّهَا تَرْمِي بِشَرَرٍ كَالْقَصْرِ (32)

32. O, saray gibi kocaman kıvılcım saçar.
 105:4  تَرْمِيهِمْ    termīhim    onlara atıyorlardı  
Fiil   3. şahıs, Dişil, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   

Fil  Suresi 4. Ayet
تَرْمِيهِمْ بِحِجَارَةٍ مِنْ سِجِّيلٍ (4)

4. O kuşlar, onların üzerlerine pişkin tuğladan yapılmış taşlar atıyordu.