Ra-he-Kaf     ر ه ق
Örtmek

  Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 10 kez geçiyor.

GÖVDE(LER)
2 kez   رَهَق
5 kez   يَرْهَقُ
3 kez   يُرْهِقَ
Kökten (رَهَق) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 72:6  رَهَقًا    raheḳan    şımarıklığını  
İsim   Eril   Mansûb İsim   Belirsiz   

Cin  Suresi 6. Ayet
وَأَنَّهُ كَانَ رِجَالٌ مِنَ الْإِنْسِ يَعُوذُونَ بِرِجَالٍ مِنَ الْجِنِّ فَزَادُوهُمْ رَهَقًا (6)

6. Şu da gerçek ki, insanlardan bazı kimseler, cinlerden bazı kimselere sığınırlardı da, onların taşkınlıklarını arttırırlardı.
 72:13  رَهَقًا    raheḳan    kötülük edilmesinden  
İsim   Eril   Mansûb İsim   Belirsiz   

Cin  Suresi 13. Ayet
وَأَنَّا لَمَّا سَمِعْنَا الْهُدَىٰ آمَنَّا بِهِ ۖ فَمَنْ يُؤْمِنْ بِرَبِّهِ فَلَا يَخَافُ بَخْسًا وَلَا رَهَقًا (13)

13. Doğrusu biz, o hidayeti (Kur'an'ı) işitince ona iman ettik. Kim Rabbine iman ederse, artık ne bir (ecrinin) eksikliğe uğratılmasından ne de haksızlık edilmesinden korkar.
Kökten (يَرْهَقُ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 10:26  يَرْهَقُ    yerheḳu    bürümez  
Fiil   3. şahıs, Eril, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Yûnus  Suresi 26. Ayet
لِلَّذِينَ أَحْسَنُوا الْحُسْنَىٰ وَزِيَادَةٌ ۖ وَلَا يَرْهَقُ وُجُوهَهُمْ قَتَرٌ وَلَا ذِلَّةٌ ۚ أُولَٰئِكَ أَصْحَابُ الْجَنَّةِ ۖ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ (26)

26. Güzel davrananlara daha güzel karşılık, bir de fazlası vardır. Onların yüzlerine ne bir toz (kara leke) bulaşır ne de bir horluk (gelir). İşte onlar cennet ehlidirler. Ve onlar orada ebedi kalacaklardır.
 10:27  وَتَرْهَقُهُمْ    ve terheḳuhum    ve bürür  
Fiil   3. şahıs, Dişil, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Yûnus  Suresi 27. Ayet
وَالَّذِينَ كَسَبُوا السَّيِّئَاتِ جَزَاءُ سَيِّئَةٍ بِمِثْلِهَا وَتَرْهَقُهُمْ ذِلَّةٌ ۖ مَا لَهُمْ مِنَ اللَّهِ مِنْ عَاصِمٍ ۖ كَأَنَّمَا أُغْشِيَتْ وُجُوهُهُمْ قِطَعًا مِنَ اللَّيْلِ مُظْلِمًا ۚ أُولَٰئِكَ أَصْحَابُ النَّارِ ۖ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ (27)

27. Kötülük yapanlara gelince, kötülüğün cezası misli iledir. Onları zillet kaplayacaktır. Onları Allah'a karşı koruyacak hiç kimse yoktur. Onların yüzleri sanki karanlık geceden bir parçaya bürünmüştür. İşte onlar da cehennem ehlidir. Onlar orada ebedi kalacaklardır.
 68:43  تَرْهَقُهُمْ    terheḳuhum    onları kaplar  
Fiil   3. şahıs, Dişil, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Kalem  Suresi 43. Ayet
خَاشِعَةً أَبْصَارُهُمْ تَرْهَقُهُمْ ذِلَّةٌ ۖ وَقَدْ كَانُوا يُدْعَوْنَ إِلَى السُّجُودِ وَهُمْ سَالِمُونَ (43)

43. Gözleri horluktan aşağı düşmüş bir halde kendilerini zillet bürür. Halbuki onlar, sapasağlam iken de secdeye davet ediliyorlardı (fakat yine secde etmiyorlardı).
 70:44  تَرْهَقُهُمْ    terheḳuhum    onları bürümüş  
Fiil   3. şahıs, Dişil, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Me’âric  Suresi 44. Ayet
خَاشِعَةً أَبْصَارُهُمْ تَرْهَقُهُمْ ذِلَّةٌ ۚ ذَٰلِكَ الْيَوْمُ الَّذِي كَانُوا يُوعَدُونَ (44)

44. Gözleri horluktan aşağı düşmüş ve kendileri zillete bürünmüş bir halde. İşte bu, onların tehdit edilegeldikleri gündür!
 80:41  تَرْهَقُهَا    terheḳuhā    onları bürümüş  
Fiil   3. şahıs, Dişil, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Abese  Suresi 41. Ayet
تَرْهَقُهَا قَتَرَةٌ (41)

41. Hüzünden kapkara kesilmiştir.
Kökten (يُرْهِقَ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 18:73  تُرْهِقْنِي    turhiḳnī    bana çıkarma  
Fiil   İf’al Kalıbı   2. şahıs, Eril, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Kehf  Suresi 73. Ayet
قَالَ لَا تُؤَاخِذْنِي بِمَا نَسِيتُ وَلَا تُرْهِقْنِي مِنْ أَمْرِي عُسْرًا (73)

73. Musa: Unuttuğum şeyden dolayı beni muaheze etme; işimde bana güçlük çıkarma, dedi.
 18:80  يُرْهِقَهُمَا    yurhiḳahumā    onlara sarmasından  
Fiil   İf’al Kalıbı   3. şahıs, Eril, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Kehf  Suresi 80. Ayet
وَأَمَّا الْغُلَامُ فَكَانَ أَبَوَاهُ مُؤْمِنَيْنِ فَخَشِينَا أَنْ يُرْهِقَهُمَا طُغْيَانًا وَكُفْرًا (80)

80. "Erkek çocuğa gelince, onun ana-babası, mümin kimselerdi. Bunun için (çocuğun) onları azgınlık ve nankörlüğe boğmasından korktuk."
 74:17  سَأُرْهِقُهُ    seurhiḳuhu    onu sardıracağım  
Fiil   İf’al Kalıbı   1. şahıs, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Müddessir  Suresi 17. Ayet
سَأُرْهِقُهُ صَعُودًا (17)

17. Ben onu sarp bir yokuşa sardıracağım!