Ra-Be-Ta     ر ب ط
Bağlamak, güçlendirmek

  Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 5 kez geçiyor.

GÖVDE(LER)
1 kez   رَابِطُ
1 kez   رِّبَاط
3 kez   رَّبَطْ
Kökten (رَابِطُ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 3:200  وَرَابِطُوا    ve rābiTū    ve savaşa hazırlıklı, uyanık bulunun  
Fiil   Mufa’ale Kalıbı   2. şahıs, Eril, Çoğul   Emir Kipi   

Âl-i İmrân  Suresi 200. Ayet
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اصْبِرُوا وَصَابِرُوا وَرَابِطُوا وَاتَّقُوا اللَّهَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ (200)

200. Ey iman edenler! Sabredin; (düşman karşısında) sebat göster
Kökten (رِّبَاط) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 8:60  رِبَاطِ    ribāTi    ve cihad için bağlanıp beslenen  
İsim   Mufa’ale Kalıbı   Eril   Emir Kipi   Mecrûr İsim   

Enfâl  Suresi 60. Ayet
وَأَعِدُّوا لَهُمْ مَا اسْتَطَعْتُمْ مِنْ قُوَّةٍ وَمِنْ رِبَاطِ الْخَيْلِ تُرْهِبُونَ بِهِ عَدُوَّ اللَّهِ وَعَدُوَّكُمْ وَآخَرِينَ مِنْ دُونِهِمْ لَا تَعْلَمُونَهُمُ اللَّهُ يَعْلَمُهُمْ ۚ وَمَا تُنْفِقُوا مِنْ شَيْءٍ فِي سَبِيلِ اللَّهِ يُوَفَّ إِلَيْكُمْ وَأَنْتُمْ لَا تُظْلَمُونَ (60)

60. Onlara (düşmanlara) karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve cihad için bağlanıp beslenen atlar hazırlayın, onunla Allah'ın düşmanını, sizin düşmanınızı ve onlardan başka sizin bilmediğiniz, Allah'ın bildiği (düşman) kimseleri korkutursunuz. Allah yolunda ne harcarsanız size eksiksiz ödenir, siz asla haksızlığa uğratılmazsınız.
Kökten (رَّبَطْ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 8:11  وَلِيَرْبِطَ    veliyerbiTa    ve birbirine bağlamak için  
Fiil   Mufa’ale Kalıbı   3. şahıs, Eril, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   Mecrûr İsim   

Enfâl  Suresi 11. Ayet
إِذْ يُغَشِّيكُمُ النُّعَاسَ أَمَنَةً مِنْهُ وَيُنَزِّلُ عَلَيْكُمْ مِنَ السَّمَاءِ مَاءً لِيُطَهِّرَكُمْ بِهِ وَيُذْهِبَ عَنْكُمْ رِجْزَ الشَّيْطَانِ وَلِيَرْبِطَ عَلَىٰ قُلُوبِكُمْ وَيُثَبِّتَ بِهِ الْأَقْدَامَ (11)

11. O zaman katından bir güven olmak üzere sizi hafif bir uykuya daldırıyordu; sizi temizlemek, şeytanın pisliğini (verdiği vesveseyi) sizden gidermek, kalplerinizi birbirine bağlamak ve savaşta sebat ettirmek için üzerinize gökten bir su (yağmur) indiriyordu.
 18:14  وَرَبَطْنَا    ve rabeTnā    ve metanet bağlamıştık  
Fiil   Mufa’ale Kalıbı   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   

Kehf  Suresi 14. Ayet
وَرَبَطْنَا عَلَىٰ قُلُوبِهِمْ إِذْ قَامُوا فَقَالُوا رَبُّنَا رَبُّ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ لَنْ نَدْعُوَ مِنْ دُونِهِ إِلَٰهًا ۖ لَقَدْ قُلْنَا إِذًا شَطَطًا (14)

14. Onların kalplerini metin kıldık. O yiğitler (o yerin hükümdarı karşısında) ayağa kalkarak dediler ki: "Bizim Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir. Biz, O'ndan başkasına tanrı demeyiz. Yoksa saçma sapan konuşmuş oluruz.
 28:10  رَبَطْنَا    rabeTnā    biz iyice pekiştirmiş  
Fiil   Mufa’ale Kalıbı   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   

Kasas  Suresi 10. Ayet
وَأَصْبَحَ فُؤَادُ أُمِّ مُوسَىٰ فَارِغًا ۖ إِنْ كَادَتْ لَتُبْدِي بِهِ لَوْلَا أَنْ رَبَطْنَا عَلَىٰ قَلْبِهَا لِتَكُونَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ (10)

10. Musa'nın anasının yüreğinde yalnızca çocuğunun tasası kaldı. Eğer biz, (vadimize) inananlardan olması için onun kalbini pekiştirmemiş olsaydık, neredeyse işi meydana çıkaracaktı.