Nun-Şin-Ra     ن ش ر
Açmak, yaymak

  Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 21 kez geçiyor.

GÖVDE(LER)
3 kez   أَنشَرَ
3 kez   تَنتَشِرُ
1 kez   مُّنتَشِر
1 kez   مُّنَشَّرَة
1 kez   مُنشَرِين
2 kez   مَنشُور
1 kez   نَشْر
3 kez   نُشِرَتْ
5 kez   نُشُور
1 kez   نَّٰشِرَٰت
Kökten (أَنشَرَ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 21:21  يُنْشِرُونَ    yunşirūne    diriltecek  
Fiil   İf’al Kalıbı   3. şahıs, Eril, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   

Enbiyâ  Suresi 21. Ayet
أَمِ اتَّخَذُوا آلِهَةً مِنَ الْأَرْضِ هُمْ يُنْشِرُونَ (21)

21. Yoksa (o müşrikler), yerden birtakım tanrılar edindiler de, (ölüleri) onlar mı diriltecekler?
 43:11  فَأَنْشَرْنَا    feenşernā    böylece canlandırdık  
Fiil   İf’al Kalıbı   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Zuhruf  Suresi 11. Ayet
وَالَّذِي نَزَّلَ مِنَ السَّمَاءِ مَاءً بِقَدَرٍ فَأَنْشَرْنَا بِهِ بَلْدَةً مَيْتًا ۚ كَذَٰلِكَ تُخْرَجُونَ (11)

11. Gökten bir ölçüye göre suyu indiren O'dur. Biz onunla (kupkuru), ölü memlekete hayat veririz. İşte siz de böylece (mezarlarınızdan) çıkarılacaksınız.
 80:22  أَنْشَرَهُ    enşerahu    onu diriltip kaldırdı  
Fiil   İf’al Kalıbı   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Abese  Suresi 22. Ayet
ثُمَّ إِذَا شَاءَ أَنْشَرَهُ (22)

22. Sonra dilediği bir vakitte onu yeniden diriltir.
Kökten (تَنتَشِرُ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 30:20  تَنْتَشِرُونَ    tenteşirūne    yayılıyorsunuz  
Fiil   İfti’al Kalıbı   2. şahıs, Eril, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   

Rûm  Suresi 20. Ayet
وَمِنْ آيَاتِهِ أَنْ خَلَقَكُمْ مِنْ تُرَابٍ ثُمَّ إِذَا أَنْتُمْ بَشَرٌ تَنْتَشِرُونَ (20)

20. Sizi topraktan yaratması, O'nun (varlığının) delillerindendir. Sonra siz, (her tarafa) yayılan insanlar oluverdiniz.
 33:53  فَانْتَشِرُوا    fenteşirū    dağılın  
Fiil   İfti’al Kalıbı   2. şahıs, Eril, Çoğul   Emir Kipi   

Ahzâb  Suresi 53. Ayet
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَدْخُلُوا بُيُوتَ النَّبِيِّ إِلَّا أَنْ يُؤْذَنَ لَكُمْ إِلَىٰ طَعَامٍ غَيْرَ نَاظِرِينَ إِنَاهُ وَلَٰكِنْ إِذَا دُعِيتُمْ فَادْخُلُوا فَإِذَا طَعِمْتُمْ فَانْتَشِرُوا وَلَا مُسْتَأْنِسِينَ لِحَدِيثٍ ۚ إِنَّ ذَٰلِكُمْ كَانَ يُؤْذِي النَّبِيَّ فَيَسْتَحْيِي مِنْكُمْ ۖ وَاللَّهُ لَا يَسْتَحْيِي مِنَ الْحَقِّ ۚ وَإِذَا سَأَلْتُمُوهُنَّ مَتَاعًا فَاسْأَلُوهُنَّ مِنْ وَرَاءِ حِجَابٍ ۚ ذَٰلِكُمْ أَطْهَرُ لِقُلُوبِكُمْ وَقُلُوبِهِنَّ ۚ وَمَا كَانَ لَكُمْ أَنْ تُؤْذُوا رَسُولَ اللَّهِ وَلَا أَنْ تَنْكِحُوا أَزْوَاجَهُ مِنْ بَعْدِهِ أَبَدًا ۚ إِنَّ ذَٰلِكُمْ كَانَ عِنْدَ اللَّهِ عَظِيمًا (53)

53. Ey iman edenler! Siz zamanını gözetlemeksizin, bir yemeğe davet edilmedikçe, Peygamber'in evlerine girmeyin. Ancak davet edildiğiniz vakit girin. Yemeği yediğinizde hemen dağılın, sohbete dalmayın. Çünkü bu hareketiniz Peygamber'i üzmekte, fakat o (size bunu söylemekten) utanmaktadır. Ama Allah, hakkı söylemekten çekinmez. Peygamber'in hanımlarından bir şey istediğiniz zaman perde arkasından isteyin. Bu, hem sizin kalpleriniz, hem de onların kalpleri için daha temiz bir davranıştır. Sizin Allah'ın Resulünü üzmeniz ve kendisinden sonra onun hanımlarını nikahlamanız asla caiz olamaz. Çünkü bu, Allah katında büyük (bir günah) tır.
 62:10  فَانْتَشِرُوا    fenteşirū    dağılın  
Fiil   İfti’al Kalıbı   2. şahıs, Eril, Çoğul   Emir Kipi   

Cum’a  Suresi 10. Ayet
فَإِذَا قُضِيَتِ الصَّلَاةُ فَانْتَشِرُوا فِي الْأَرْضِ وَابْتَغُوا مِنْ فَضْلِ اللَّهِ وَاذْكُرُوا اللَّهَ كَثِيرًا لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ (10)

10. Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan isteyin. Allah'ı çok zikredin; umulur ki kurtuluşa erersiniz.
Kökten (مُّنتَشِر) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 54:7  مُنْتَشِرٌ    munteşirun    yayılan  
Sıfat   İfti’al Kalıbı   Etken   Eril   Emir Kipi   Merfû` İsim   Belirsiz   

Kamer  Suresi 7. Ayet
خُشَّعًا أَبْصَارُهُمْ يَخْرُجُونَ مِنَ الْأَجْدَاثِ كَأَنَّهُمْ جَرَادٌ مُنْتَشِرٌ (7)

7. Sanki etrafa yayılmış çekirge sürüsü gibi bakışları perişan (utançtan yere bakar) bir halde kabirlerden çıkarlar.
Kökten (مُّنَشَّرَة) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 74:52  مُنَشَّرَةً    muneşşeraten    açılan  
Sıfat   Tef’il Kalıbı   Edilgen   Dişil   Emir Kipi   Mansûb İsim   Belirsiz   

Müddessir  Suresi 52. Ayet
بَلْ يُرِيدُ كُلُّ امْرِئٍ مِنْهُمْ أَنْ يُؤْتَىٰ صُحُفًا مُنَشَّرَةً (52)

52. Daha doğrusu onlardan her biri, kendisine, (önünde) açılmış sahifeler (ilahi vahiy) verilmesini istiyor.
Kökten (مُنشَرِين) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 44:35  بِمُنْشَرِينَ    bimunşerīne    diriltilecek  
İsim   İf’al Kalıbı   Edilgen   Eril, Çoğul   Emir Kipi   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Duhân  Suresi 35. Ayet
إِنْ هِيَ إِلَّا مَوْتَتُنَا الْأُولَىٰ وَمَا نَحْنُ بِمُنْشَرِينَ (35)

35. "İlk ölümümüzden sonra bir şey yoktur. Biz diriltilecek değiliz."
Kökten (مَنشُور) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 17:13  مَنْشُورًا    menşūran    açılmış olarak  
İsim   İf’al Kalıbı   Edilgen   Eril   Emir Kipi   Mansûb İsim   Belirsiz   

İsrâ  Suresi 13. Ayet
وَكُلَّ إِنْسَانٍ أَلْزَمْنَاهُ طَائِرَهُ فِي عُنُقِهِ ۖ وَنُخْرِجُ لَهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ كِتَابًا يَلْقَاهُ مَنْشُورًا (13)

13. Her insanın amelini (veya kaderini) boynuna bağladık. İnsan için kıyamet gününde, açılmış olarak önüne konacak bir kitap çıkarırız.
 52:3  مَنْشُورٍ    menşūrin    yayılmış  
İsim   İf’al Kalıbı   Edilgen   Eril   Emir Kipi   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Tûr  Suresi 3. Ayet
فِي رَقٍّ مَنْشُورٍ (3)

3. Yayılmış ince deri üzerine,
Kökten (نَشْر) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 77:3  نَشْرًا    neşran    yaydıkça  
İsim   İf’al Kalıbı   Edilgen   Eril   Emir Kipi   Mansûb İsim   Belirsiz   

Mürselât  Suresi 3. Ayet
وَالنَّاشِرَاتِ نَشْرًا (3)

3. (Hakikat ve hayırları) yaydıkça yayanlara;
Kökten (نُشِرَتْ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 18:16  يَنْشُرْ    yenşur    yaysın bollaştırsın  
Fiil   İf’al Kalıbı   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Kehf  Suresi 16. Ayet
وَإِذِ اعْتَزَلْتُمُوهُمْ وَمَا يَعْبُدُونَ إِلَّا اللَّهَ فَأْوُوا إِلَى الْكَهْفِ يَنْشُرْ لَكُمْ رَبُّكُمْ مِنْ رَحْمَتِهِ وَيُهَيِّئْ لَكُمْ مِنْ أَمْرِكُمْ مِرْفَقًا (16)

16. (İçlerinden biri şöyle demişti:) "Madem ki siz onlardan ve onların Allah'ın dışında tapmakta oldukları varlıklardan uzaklaştınız, o halde mağaraya sığının ki, Rabbiniz size rahmetini yaysın ve işinizde sizin için fayda ve kolaylık sağlasın."
 42:28  وَيَنْشُرُ    ve yenşuru    ve yayan  
Fiil   İf’al Kalıbı   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Şûrâ  Suresi 28. Ayet
وَهُوَ الَّذِي يُنَزِّلُ الْغَيْثَ مِنْ بَعْدِ مَا قَنَطُوا وَيَنْشُرُ رَحْمَتَهُ ۚ وَهُوَ الْوَلِيُّ الْحَمِيدُ (28)

28. O, (insanlar) umutlarını kestikten sonra, yağmuru indiren, rahmetini her tarafa yayandır. O, hakiki dosttur, övülmeye layık olandır.
 81:10  نُشِرَتْ    nuşirat    açılıp yayıldığı  
Fiil   İf’al Kalıbı   Edilgen   3. şahıs, Dişil, Tekil   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Tekvîr  Suresi 10. Ayet
وَإِذَا الصُّحُفُ نُشِرَتْ (10)

10. (Amellerin yazılı olduğu) defterler açıldığında,
Kökten (نُشُور) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 25:3  نُشُورًا    nuşūran    ölüleri diriltip kaldıramaya  
İsim   İf’al Kalıbı   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Furkân  Suresi 3. Ayet
وَاتَّخَذُوا مِنْ دُونِهِ آلِهَةً لَا يَخْلُقُونَ شَيْئًا وَهُمْ يُخْلَقُونَ وَلَا يَمْلِكُونَ لِأَنْفُسِهِمْ ضَرًّا وَلَا نَفْعًا وَلَا يَمْلِكُونَ مَوْتًا وَلَا حَيَاةً وَلَا نُشُورًا (3)

3. (Kafirler) O'nu (Allah'ı) bırakıp, hiçbir şey yaratamayan, bilakis kendileri yaratılmış olan, kendilerine bile ne zarar ne de fayda verebilen, öldürmeye, hayat vermeye ve ölüleri yeniden diriltip kabirden çıkarmaya güçleri yetmeyen tanrılar edindiler.
 25:40  نُشُورًا    nuşūran    tekrar dirilip kalkmayı  
İsim   İf’al Kalıbı   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Furkân  Suresi 40. Ayet
وَلَقَدْ أَتَوْا عَلَى الْقَرْيَةِ الَّتِي أُمْطِرَتْ مَطَرَ السَّوْءِ ۚ أَفَلَمْ يَكُونُوا يَرَوْنَهَا ۚ بَلْ كَانُوا لَا يَرْجُونَ نُشُورًا (40)

40. (Resulüm!) Andolsun (bu Mekkeli putperestler), bela ve felaket yağmuruna tutulmuş olan o beldeye uğramışlardır. Peki onu görmmüyorlar mıydı? Hayır, onlar öldükten sonra dirilmeyi ummamaktadırlar.
 25:47  نُشُورًا    nuşūran    kalkıp çalışma zamanı  
İsim   İf’al Kalıbı   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Furkân  Suresi 47. Ayet
وَهُوَ الَّذِي جَعَلَ لَكُمُ اللَّيْلَ لِبَاسًا وَالنَّوْمَ سُبَاتًا وَجَعَلَ النَّهَارَ نُشُورًا (47)

47. Sizin için geceyi örtü, uykuyu istirahat kılan, gündüzü de dağılıp çalışma (zamanı) yapan, O'dur.
 35:9  النُّشُورُ    n-nuşūru    diriltme  
İsim   İf’al Kalıbı   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Fâtır  Suresi 9. Ayet
وَاللَّهُ الَّذِي أَرْسَلَ الرِّيَاحَ فَتُثِيرُ سَحَابًا فَسُقْنَاهُ إِلَىٰ بَلَدٍ مَيِّتٍ فَأَحْيَيْنَا بِهِ الْأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا ۚ كَذَٰلِكَ النُّشُورُ (9)

9. Rüzgarları gönderip de bulutu harekete geçiren Allah'tır. Biz onu ölü bir bölgeye göndeririz de ölümünden sonra toprağa onunla hayat veririz. Ölülerin yeniden dirilmesi de böyle olacaktır.
 67:15  النُّشُورُ    n-nuşūru    dönüş  
İsim   İf’al Kalıbı   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Mülk  Suresi 15. Ayet
هُوَ الَّذِي جَعَلَ لَكُمُ الْأَرْضَ ذَلُولًا فَامْشُوا فِي مَنَاكِبِهَا وَكُلُوا مِنْ رِزْقِهِ ۖ وَإِلَيْهِ النُّشُورُ (15)

15. Yeryüzünü size boyun eğdiren O'dur. Şu halde yerin omuzlarında (üzerinde) dolaşın ve Allah'ın rızkından yeyin. Dönüş ancak O'nadır.
Kökten (نَّٰشِرَٰت) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 77:3  وَالنَّاشِرَاتِ    ve nnāşirāti    ve yayanlara  
İsim   İf’al Kalıbı   Etken   Dişil, Çoğul   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Mürselât  Suresi 3. Ayet
وَالنَّاشِرَاتِ نَشْرًا (3)

3. (Hakikat ve hayırları) yaydıkça yayanlara;