Mim-Lam-Vav     م ل و
  Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 10 kez geçiyor.

GÖVDE(LER)
9 kez   أَمْلَىٰ
1 kez   مَلِيّ
Kökten (أَمْلَىٰ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 3:178  نُمْلِي    numlī    biz süre veriyoruz  
Fiil   İf’al Kalıbı   1. şahıs, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   

Âl-i İmrân  Suresi 178. Ayet
وَلَا يَحْسَبَنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا أَنَّمَا نُمْلِي لَهُمْ خَيْرٌ لِأَنْفُسِهِمْ ۚ إِنَّمَا نُمْلِي لَهُمْ لِيَزْدَادُوا إِثْمًا ۚ وَلَهُمْ عَذَابٌ مُهِينٌ (178)

178. İnkar edenler sanmasınlar ki, kendilerine mühlet vermemiz onlar için daha hayırlıdır. Onlara ancak günahlarını arttırmaları için fırsat veriyoruz. Onlar için alçaltıcı bir azap vardır.
 3:178  نُمْلِي    numlī    süre vermemiz  
Fiil   İf’al Kalıbı   1. şahıs, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   

Âl-i İmrân  Suresi 178. Ayet
وَلَا يَحْسَبَنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا أَنَّمَا نُمْلِي لَهُمْ خَيْرٌ لِأَنْفُسِهِمْ ۚ إِنَّمَا نُمْلِي لَهُمْ لِيَزْدَادُوا إِثْمًا ۚ وَلَهُمْ عَذَابٌ مُهِينٌ (178)

178. İnkar edenler sanmasınlar ki, kendilerine mühlet vermemiz onlar için daha hayırlıdır. Onlara ancak günahlarını arttırmaları için fırsat veriyoruz. Onlar için alçaltıcı bir azap vardır.
 7:183  وَأُمْلِي    ve umlī    ve mühlet veriyorum  
Fiil   İf’al Kalıbı   1. şahıs, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   

A’râf  Suresi 183. Ayet
وَأُمْلِي لَهُمْ ۚ إِنَّ كَيْدِي مَتِينٌ (183)

183. Onlara mühlet veririm; (ama) benim cezam çetindir.
 13:32  فَأَمْلَيْتُ    feemleytu    fakat bir süre verdim  
Fiil   İf’al Kalıbı   1. şahıs, Tekil   Geçmiş Zaman   

Ra’d  Suresi 32. Ayet
وَلَقَدِ اسْتُهْزِئَ بِرُسُلٍ مِنْ قَبْلِكَ فَأَمْلَيْتُ لِلَّذِينَ كَفَرُوا ثُمَّ أَخَذْتُهُمْ ۖ فَكَيْفَ كَانَ عِقَابِ (32)

32. Andolsun, senden önceki peygamberlerle de alay edildi de ben inkar edenlere mühlet verdim, sonra da onları yakaladım. (Görseydin ki) azabım nasılmış!
 22:44  فَأَمْلَيْتُ    feemleytu    ben de bir süre vermiştim  
Fiil   İf’al Kalıbı   1. şahıs, Tekil   Geçmiş Zaman   

Hac  Suresi 44. Ayet
وَأَصْحَابُ مَدْيَنَ ۖ وَكُذِّبَ مُوسَىٰ فَأَمْلَيْتُ لِلْكَافِرِينَ ثُمَّ أَخَذْتُهُمْ ۖ فَكَيْفَ كَانَ نَكِيرِ (44)

44. (Şuayb'ın kavmi olan) Medyen halkı da(Şuayb'ı) yalanladılar. Musa da yalanlanmıştı. İşte ben o kafirlere süre tanıdım, sonra onları yakaladım. Nasıl oldu benim onları reddim (cezalandırmam)!
 22:48  أَمْلَيْتُ    emleytu    biraz süre vermişimdir  
Fiil   İf’al Kalıbı   1. şahıs, Tekil   Geçmiş Zaman   

Hac  Suresi 48. Ayet
وَكَأَيِّنْ مِنْ قَرْيَةٍ أَمْلَيْتُ لَهَا وَهِيَ ظَالِمَةٌ ثُمَّ أَخَذْتُهَا وَإِلَيَّ الْمَصِيرُ (48)

48. Nice ülkeler var ki, zulmedip dururlarken onlara mühlet verdim. Sonunda onları yakaladım. Dönüş yalnız banadır.
 25:5  تُمْلَىٰ    tumlā    yazdırılıyor  
Fiil   İf’al Kalıbı   Edilgen   3. şahıs, Dişil, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   

Furkân  Suresi 5. Ayet
وَقَالُوا أَسَاطِيرُ الْأَوَّلِينَ اكْتَتَبَهَا فَهِيَ تُمْلَىٰ عَلَيْهِ بُكْرَةً وَأَصِيلًا (5)

5. Yine onlar dediler ki: (Bu ayetler), onun, başkasına yazdırıp da kendisine sabah-akşam okunmakta olan, öncekilere ait masallardır.
 47:25  وَأَمْلَىٰ    ve emlā    ve uzun emellere düşürmüştür  
Fiil   İf’al Kalıbı   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Muhammed  Suresi 25. Ayet
إِنَّ الَّذِينَ ارْتَدُّوا عَلَىٰ أَدْبَارِهِمْ مِنْ بَعْدِ مَا تَبَيَّنَ لَهُمُ الْهُدَى ۙ الشَّيْطَانُ سَوَّلَ لَهُمْ وَأَمْلَىٰ لَهُمْ (25)

25. Şüphesiz ki, kendilerine doğru yol belli olduktan sonra, arkalarına dönenleri, şeytan sürüklemiş ve kendilerine ümit vermiştir.
 68:45  وَأُمْلِي    ve umlī    mühlet veriyorum  
Fiil   İf’al Kalıbı   Edilgen   1. şahıs, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   

Kalem  Suresi 45. Ayet
وَأُمْلِي لَهُمْ ۚ إِنَّ كَيْدِي مَتِينٌ (45)

45. Onlara mühlet veriyorum. Doğrusu benim fendim çok sağlamdır!
Kökten (مَلِيّ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 19:46  مَلِيًّا    meliyyen    uzun süre  
İsim   İf’al Kalıbı   Edilgen   Eril   Şimdiki/Geniş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Meryem  Suresi 46. Ayet
قَالَ أَرَاغِبٌ أَنْتَ عَنْ آلِهَتِي يَا إِبْرَاهِيمُ ۖ لَئِنْ لَمْ تَنْتَهِ لَأَرْجُمَنَّكَ ۖ وَاهْجُرْنِي مَلِيًّا (46)

46. (Babası:) Ey İbrahim! dedi, sen benim tanrılarımdan yüz mü çeviriyorsun? Eğer vazgeçmezsen, andolsun seni taşlarım! Uzun bir zaman benden uzak dur!