Kaf-Ra-Nun     ق ر ن
to join one thing with another, couple. qarnin/qarnan - generation, century. qarn dual qarnani, oblique qaraini, plu. qurun - horn, trumpet. Often used to symbolise strength/power/glory. qarunun pl. qurana - mate, comrade, intimate companion. muqarranin - bound together. muqrinina - capable of subduing. muqtarinin - those formed in serried ranks, accompanying ones.
  Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 36 kez geçiyor.

GÖVDE(LER)
23 kez   قَرْن
8 kez   قَرِين
1 kez   مُقْتَرِنِين
1 kez   مُقْرِنِين
3 kez   مُّقَرَّنِين
Kökten (قَرْن) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 6:6  قَرْنٍ    ḳarnin    nesiller-  
İsim   Eril   Mecrûr İsim   Belirsiz   

En’âm  Suresi 6. Ayet
أَلَمْ يَرَوْا كَمْ أَهْلَكْنَا مِنْ قَبْلِهِمْ مِنْ قَرْنٍ مَكَّنَّاهُمْ فِي الْأَرْضِ مَا لَمْ نُمَكِّنْ لَكُمْ وَأَرْسَلْنَا السَّمَاءَ عَلَيْهِمْ مِدْرَارًا وَجَعَلْنَا الْأَنْهَارَ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهِمْ فَأَهْلَكْنَاهُمْ بِذُنُوبِهِمْ وَأَنْشَأْنَا مِنْ بَعْدِهِمْ قَرْنًا آخَرِينَ (6)

6. Görmediler mi ki, onlardan önce yeryüzünde size vermediğimiz bütün imkanları kendilerine verdiğimiz, gökten üzerlerine bol bol yağmurlar indirip evlerinin altından ırmaklar akıttığımız nice nesilleri helak ettik. Biz onları, günahları sebebiyle helak ettik ve onların ardından başka nesiller yarattık.
 6:6  قَرْنًا    ḳarnen    bir nesil  
İsim   Eril   Mansûb İsim   Belirsiz   

En’âm  Suresi 6. Ayet
أَلَمْ يَرَوْا كَمْ أَهْلَكْنَا مِنْ قَبْلِهِمْ مِنْ قَرْنٍ مَكَّنَّاهُمْ فِي الْأَرْضِ مَا لَمْ نُمَكِّنْ لَكُمْ وَأَرْسَلْنَا السَّمَاءَ عَلَيْهِمْ مِدْرَارًا وَجَعَلْنَا الْأَنْهَارَ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهِمْ فَأَهْلَكْنَاهُمْ بِذُنُوبِهِمْ وَأَنْشَأْنَا مِنْ بَعْدِهِمْ قَرْنًا آخَرِينَ (6)

6. Görmediler mi ki, onlardan önce yeryüzünde size vermediğimiz bütün imkanları kendilerine verdiğimiz, gökten üzerlerine bol bol yağmurlar indirip evlerinin altından ırmaklar akıttığımız nice nesilleri helak ettik. Biz onları, günahları sebebiyle helak ettik ve onların ardından başka nesiller yarattık.
 10:13  الْقُرُونَ    l-ḳurūne    nice nesilleri  
İsim   Eril, Çoğul   Mansûb İsim   Belirsiz   

Yûnus  Suresi 13. Ayet
وَلَقَدْ أَهْلَكْنَا الْقُرُونَ مِنْ قَبْلِكُمْ لَمَّا ظَلَمُوا ۙ وَجَاءَتْهُمْ رُسُلُهُمْ بِالْبَيِّنَاتِ وَمَا كَانُوا لِيُؤْمِنُوا ۚ كَذَٰلِكَ نَجْزِي الْقَوْمَ الْمُجْرِمِينَ (13)

13. Andolsun ki sizden önce, peygamberleri kendilerine mucizeler getirdiği halde (yalanlayıp) zulmettiklerinden dolayı nice milletleri helak ettik; zaten onlar iman edecek değillerdi. İşte biz suçlu kavimleri böyle cezalandırırız.
 11:116  الْقُرُونِ    l-ḳurūni    nesiller-  
İsim   Eril, Çoğul   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Hûd  Suresi 116. Ayet
فَلَوْلَا كَانَ مِنَ الْقُرُونِ مِنْ قَبْلِكُمْ أُولُو بَقِيَّةٍ يَنْهَوْنَ عَنِ الْفَسَادِ فِي الْأَرْضِ إِلَّا قَلِيلًا مِمَّنْ أَنْجَيْنَا مِنْهُمْ ۗ وَاتَّبَعَ الَّذِينَ ظَلَمُوا مَا أُتْرِفُوا فِيهِ وَكَانُوا مُجْرِمِينَ (116)

116. Sizden önceki asırlarda yeryüzünde (insanları) bozgunculuktan alıkoyacak faziletli kimseler bulunsaydı ya! Fakat onlardan, kurtuluşa erdirdiğimiz az bir kısmı müstesnadır (bunlar görevlerini yaptılar). Zulmedenler ise, kendilerine verilen refahın peşine düştüler. Zaten günahkar idiler.
 17:17  الْقُرُونِ    l-ḳurūni    kuşakları  
İsim   Eril, Çoğul   Mecrûr İsim   Belirsiz   

İsrâ  Suresi 17. Ayet
وَكَمْ أَهْلَكْنَا مِنَ الْقُرُونِ مِنْ بَعْدِ نُوحٍ ۗ وَكَفَىٰ بِرَبِّكَ بِذُنُوبِ عِبَادِهِ خَبِيرًا بَصِيرًا (17)

17. Nuh'tan sonraki nesillerden nicelerini helak ettik. Kullarının günahlarını bilen ve gören olarak Rabbin yeterlidir.
 18:83  الْقَرْنَيْنِ    l-ḳarneyni    Zu’l-Karneyn’den  
İsim   Eril, İkil   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Kehf  Suresi 83. Ayet
وَيَسْأَلُونَكَ عَنْ ذِي الْقَرْنَيْنِ ۖ قُلْ سَأَتْلُو عَلَيْكُمْ مِنْهُ ذِكْرًا (83)

83. (Resulüm!) Sana Zülkarneyn hakkında soru sorarlar. De ki: Size ondan bir hatıra okuyacağım.
 18:86  الْقَرْنَيْنِ    l-ḳarneyni    Zu’l-Karneyn  
İsim   Eril, İkil   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Kehf  Suresi 86. Ayet
حَتَّىٰ إِذَا بَلَغَ مَغْرِبَ الشَّمْسِ وَجَدَهَا تَغْرُبُ فِي عَيْنٍ حَمِئَةٍ وَوَجَدَ عِنْدَهَا قَوْمًا ۗ قُلْنَا يَا ذَا الْقَرْنَيْنِ إِمَّا أَنْ تُعَذِّبَ وَإِمَّا أَنْ تَتَّخِذَ فِيهِمْ حُسْنًا (86)

86. Nihayet güneşin battığı yere varınca, onu kara bir balçıkta batar buldu. Onun yanında (orada) bir kavme rastladı. Bunun üzerine biz: Ey Zülkarneyn! Onlara ya azap edecek veya haklarında iyilik etme yolunu seçeceksin, dedik.
 18:94  الْقَرْنَيْنِ    l-ḳarneyni    Zu’l-Karneyn  
İsim   Eril, İkil   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Kehf  Suresi 94. Ayet
قَالُوا يَا ذَا الْقَرْنَيْنِ إِنَّ يَأْجُوجَ وَمَأْجُوجَ مُفْسِدُونَ فِي الْأَرْضِ فَهَلْ نَجْعَلُ لَكَ خَرْجًا عَلَىٰ أَنْ تَجْعَلَ بَيْنَنَا وَبَيْنَهُمْ سَدًّا (94)

94. Dediler ki: Ey Zülkarneyn! Bu memlekette Ye'cuc ve Me'cuc bozgunculuk yapmaktadırlar. Bizimle onlar arasında bir sed yapman için sana bir vergi verelim mi?
 19:74  قَرْنٍ    ḳarnin    nesiller  
İsim   Eril   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Meryem  Suresi 74. Ayet
وَكَمْ أَهْلَكْنَا قَبْلَهُمْ مِنْ قَرْنٍ هُمْ أَحْسَنُ أَثَاثًا وَرِئْيًا (74)

74. Onlardan önce de, eşya ve görünüş bakımından daha güzel olan nice nesiller helak ettik.
 19:98  قَرْنٍ    ḳarnin    nesillerden  
İsim   Eril   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Meryem  Suresi 98. Ayet
وَكَمْ أَهْلَكْنَا قَبْلَهُمْ مِنْ قَرْنٍ هَلْ تُحِسُّ مِنْهُمْ مِنْ أَحَدٍ أَوْ تَسْمَعُ لَهُمْ رِكْزًا (98)

98. Biz, onlardan önce nice nesilleri helak ettik. Sen, onlardan herhangi birinden (bir varlık emaresi) hissediyor veya onlara ait cılız bir ses işitiyor musun?
 20:51  الْقُرُونِ    l-ḳurūni    nesillerin  
İsim   Eril, Çoğul   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Tâ-Hâ  Suresi 51. Ayet
قَالَ فَمَا بَالُ الْقُرُونِ الْأُولَىٰ (51)

51. Firavun: Öyle ise, önceki milletlerin hali ne olacak? dedi.
 20:128  الْقُرُونِ    l-ḳurūni    nesiller-  
İsim   Eril, Çoğul   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Tâ-Hâ  Suresi 128. Ayet
أَفَلَمْ يَهْدِ لَهُمْ كَمْ أَهْلَكْنَا قَبْلَهُمْ مِنَ الْقُرُونِ يَمْشُونَ فِي مَسَاكِنِهِمْ ۗ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَاتٍ لِأُولِي النُّهَىٰ (128)

128. Bizim, onlardan önce nice nesilleri helak etmiş olmamız kendilerini yola getirmedi mi? Halbuki onların yurtlarında gezip dolaşırlar. Bunda, elbette ki akıl sahipleri için nice ibretler vardır.
 23:31  قَرْنًا    ḳarnen    bir nesil  
İsim   Eril   Mansûb İsim   Belirsiz   

Mü’minûn  Suresi 31. Ayet
ثُمَّ أَنْشَأْنَا مِنْ بَعْدِهِمْ قَرْنًا آخَرِينَ (31)

31. Sonra onların ardından bir başka nesil meydana getirdik.
 23:42  قُرُونًا    ḳurūnen    nesiller  
İsim   Eril, Çoğul   Mansûb İsim   Belirsiz   

Mü’minûn  Suresi 42. Ayet
ثُمَّ أَنْشَأْنَا مِنْ بَعْدِهِمْ قُرُونًا آخَرِينَ (42)

42. Sonra onların ardından başka nesiller getirdik.
 25:38  وَقُرُونًا    ve ḳurūnen    ve nesilleri  
İsim   Eril, Çoğul   Mansûb İsim   Belirsiz   

Furkân  Suresi 38. Ayet
وَعَادًا وَثَمُودَ وَأَصْحَابَ الرَّسِّ وَقُرُونًا بَيْنَ ذَٰلِكَ كَثِيرًا (38)

38. Ad'ı, Semud'u, Ress halkını ve bunlar arasında daha birçok nesilleri de (inkarcılıklarından ötürü helak ettik).
 28:43  الْقُرُونَ    l-ḳurūne    nesilleri  
İsim   Eril, Çoğul   Mansûb İsim   Belirsiz   

Kasas  Suresi 43. Ayet
وَلَقَدْ آتَيْنَا مُوسَى الْكِتَابَ مِنْ بَعْدِ مَا أَهْلَكْنَا الْقُرُونَ الْأُولَىٰ بَصَائِرَ لِلنَّاسِ وَهُدًى وَرَحْمَةً لَعَلَّهُمْ يَتَذَكَّرُونَ (43)

43. Andolsun biz, ilk nesilleri yok ettikten sonra Musa'ya, -düşünüp öğüt alsınlar diye- insanlar için apaçık deliller, hidayet rehberi ve rahmet olarak o Kitab'ı (Tevrat'ı) vermişizdir.
 28:45  قُرُونًا    ḳurūnen    birçok nesiller  
İsim   Eril, Çoğul   Mansûb İsim   Belirsiz   

Kasas  Suresi 45. Ayet
وَلَٰكِنَّا أَنْشَأْنَا قُرُونًا فَتَطَاوَلَ عَلَيْهِمُ الْعُمُرُ ۚ وَمَا كُنْتَ ثَاوِيًا فِي أَهْلِ مَدْيَنَ تَتْلُو عَلَيْهِمْ آيَاتِنَا وَلَٰكِنَّا كُنَّا مُرْسِلِينَ (45)

45. Bilakis biz nice nesiller var ettik de, onların üzerinden uzun zamanlar geçti. Sen, ayetlerimizi kendilerinden okuyarak öğrenmek üzere Medyen halkı arasında oturmuş da değilsin; aksine (onları sana) gönderen biziz.
 28:78  الْقُرُونِ    l-ḳurūni    kuşaklar  
İsim   Eril, Çoğul   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Kasas  Suresi 78. Ayet
قَالَ إِنَّمَا أُوتِيتُهُ عَلَىٰ عِلْمٍ عِنْدِي ۚ أَوَلَمْ يَعْلَمْ أَنَّ اللَّهَ قَدْ أَهْلَكَ مِنْ قَبْلِهِ مِنَ الْقُرُونِ مَنْ هُوَ أَشَدُّ مِنْهُ قُوَّةً وَأَكْثَرُ جَمْعًا ۚ وَلَا يُسْأَلُ عَنْ ذُنُوبِهِمُ الْمُجْرِمُونَ (78)

78. Karun ise: O (servet) bana ancak kendimdeki bilgi sayesinde verildi, demişti. Bilmiyor muydu ki Allah, kendinden önceki nesillerden, ondan daha güçlü, ondan daha çok taraftarı olan kimseleri helak etmişti. Günahkarlardan günahları sorulmaz (Allah onların hepsini bilir).
 32:26  الْقُرُونِ    l-ḳurūni    kuşakları  
İsim   Eril, Çoğul   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Secde  Suresi 26. Ayet
أَوَلَمْ يَهْدِ لَهُمْ كَمْ أَهْلَكْنَا مِنْ قَبْلِهِمْ مِنَ الْقُرُونِ يَمْشُونَ فِي مَسَاكِنِهِمْ ۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَاتٍ ۖ أَفَلَا يَسْمَعُونَ (26)

26. Halen yurtlarında gezip dolaştıkları kendilerinden önceki nice nesilleri helak edişimiz onları doğru yola sevketmedi mi? Bunlarda elbette ibretler vardır. Hala kulak vermezler mi?
 36:31  الْقُرُونِ    l-ḳurūni    nesiller-  
İsim   Eril, Çoğul   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Yâsîn  Suresi 31. Ayet
أَلَمْ يَرَوْا كَمْ أَهْلَكْنَا قَبْلَهُمْ مِنَ الْقُرُونِ أَنَّهُمْ إِلَيْهِمْ لَا يَرْجِعُونَ (31)

31. Müşrikler görmüyorlar mı ki, onlardan önce nice kavimler helak ettik. Onlar tekrar dönüp de bunlara gelmezler.
 38:3  قَرْنٍ    ḳarnin    nesiller-  
İsim   Eril   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Sâd  Suresi 3. Ayet
كَمْ أَهْلَكْنَا مِنْ قَبْلِهِمْ مِنْ قَرْنٍ فَنَادَوْا وَلَاتَ حِينَ مَنَاصٍ (3)

3. Onlardan önce nice nesilleri helak ettik. O zaman feryat ettiler. Halbuki artık kurtulma zamanı değildi.
 46:17  الْقُرُونُ    l-ḳurūnu    nice nesiller  
İsim   Eril, Çoğul   Merfû` İsim   Belirsiz   

Ahkâf  Suresi 17. Ayet
وَالَّذِي قَالَ لِوَالِدَيْهِ أُفٍّ لَكُمَا أَتَعِدَانِنِي أَنْ أُخْرَجَ وَقَدْ خَلَتِ الْقُرُونُ مِنْ قَبْلِي وَهُمَا يَسْتَغِيثَانِ اللَّهَ وَيْلَكَ آمِنْ إِنَّ وَعْدَ اللَّهِ حَقٌّ فَيَقُولُ مَا هَٰذَا إِلَّا أَسَاطِيرُ الْأَوَّلِينَ (17)

17. Ana ve babasına: Öf be size! Benden önce nice nesiller gelip geçmişken, beni mi tekrar dirilmekle tehdit ediyorsunuz? diyen kimseye, ana ve babası Allah'ın yardımına sığınarak: Yazıklar olsun sana! İman et. Allah'ın vadi gerçektir, dedikleri halde o: Bu, eskilerin masallarından başka bir şey değildir, der.
 50:36  قَرْنٍ    ḳarnin    kuşaklar-  
İsim   Eril   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Kâf  Suresi 36. Ayet
وَكَمْ أَهْلَكْنَا قَبْلَهُمْ مِنْ قَرْنٍ هُمْ أَشَدُّ مِنْهُمْ بَطْشًا فَنَقَّبُوا فِي الْبِلَادِ هَلْ مِنْ مَحِيصٍ (36)

36. Biz, onlardan önce kendilerinden daha güçlü olan, diyar diyar dolaşan nice nesilleri helak etmişizdir. Kurtuluş var mı!
Kökten (قَرِين) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 4:38  قَرِينًا    ḳarīnen    bir arkadaşı vardır  
İsim   Eril   Mansûb İsim   Belirsiz   

Nisâ  Suresi 38. Ayet
وَالَّذِينَ يُنْفِقُونَ أَمْوَالَهُمْ رِئَاءَ النَّاسِ وَلَا يُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَلَا بِالْيَوْمِ الْآخِرِ ۗ وَمَنْ يَكُنِ الشَّيْطَانُ لَهُ قَرِينًا فَسَاءَ قَرِينًا (38)

38. Allah'a ve ahiret gününe inanmadıkları halde mallarını, insanlara gösteriş için sarfedenler de (ahirette azaba duçar olurlar). Şeytan bir kimseye arkadaş olursa, ne kötü bir arkadaştır o!
 4:38  قَرِينًا    ḳarīnen    arkadaşı  
İsim   Eril   Mansûb İsim   Belirsiz   

Nisâ  Suresi 38. Ayet
وَالَّذِينَ يُنْفِقُونَ أَمْوَالَهُمْ رِئَاءَ النَّاسِ وَلَا يُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَلَا بِالْيَوْمِ الْآخِرِ ۗ وَمَنْ يَكُنِ الشَّيْطَانُ لَهُ قَرِينًا فَسَاءَ قَرِينًا (38)

38. Allah'a ve ahiret gününe inanmadıkları halde mallarını, insanlara gösteriş için sarfedenler de (ahirette azaba duçar olurlar). Şeytan bir kimseye arkadaş olursa, ne kötü bir arkadaştır o!
 37:51  قَرِينٌ    ḳarīnun    bir arkadaşım  
İsim   Eril   Merfû` İsim   Belirsiz   

Sâffât  Suresi 51. Ayet
قَالَ قَائِلٌ مِنْهُمْ إِنِّي كَانَ لِي قَرِينٌ (51)

51. İçlerinden biri: "Benim, bir arkadaşım vardı" der.
 41:25  قُرَنَاءَ    ḳuranāe    birtakım arkadaşlar  
İsim   Eril, Çoğul   Mansûb İsim   Belirsiz   

Fussilet  Suresi 25. Ayet
وَقَيَّضْنَا لَهُمْ قُرَنَاءَ فَزَيَّنُوا لَهُمْ مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ وَحَقَّ عَلَيْهِمُ الْقَوْلُ فِي أُمَمٍ قَدْ خَلَتْ مِنْ قَبْلِهِمْ مِنَ الْجِنِّ وَالْإِنْسِ ۖ إِنَّهُمْ كَانُوا خَاسِرِينَ (25)

25. Biz onlara birtakım arkadaşlar musallat ettik de onlar önlerinde ve arkalarında ne varsa hepsini bunlara süslü gösterdiler. Kendilerinden önce gelip geçmiş olan cinler ve insanlar için (uygulanan) azap onlara da gerekli olmuştur. Kuşkusuz onlar hüsrana düşenlerdi.
 43:36  قَرِينٌ    ḳarīnun    arkadaşı olur  
İsim   Eril   Merfû` İsim   Belirsiz   

Zuhruf  Suresi 36. Ayet
وَمَنْ يَعْشُ عَنْ ذِكْرِ الرَّحْمَٰنِ نُقَيِّضْ لَهُ شَيْطَانًا فَهُوَ لَهُ قَرِينٌ (36)

36. Kim Rahman'ı zikretmekten gafil olursa, yanından ayrılmayan bir şeytanı ona musallat ederiz.
 43:38  الْقَرِينُ    l-ḳarīnu    arkadaşmışsın  
İsim   Eril   Merfû` İsim   Belirsiz   

Zuhruf  Suresi 38. Ayet
حَتَّىٰ إِذَا جَاءَنَا قَالَ يَا لَيْتَ بَيْنِي وَبَيْنَكَ بُعْدَ الْمَشْرِقَيْنِ فَبِئْسَ الْقَرِينُ (38)

38. O şeytan dostu kimse, en sonunda bize gelince arkadaşına: Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı, ne kötü arkadaşmışsın! der.
 50:23  قَرِينُهُ    ḳarīnuhu    arkadaşı  
İsim   Eril   Merfû` İsim   Belirsiz   

Kâf  Suresi 23. Ayet
وَقَالَ قَرِينُهُ هَٰذَا مَا لَدَيَّ عَتِيدٌ (23)

23. Yanındaki arkadaşı: "İşte yanımdaki hazır" dedi.
 50:27  قَرِينُهُ    ḳarīnuhu    arkadaşı  
İsim   Eril   Merfû` İsim   Belirsiz   

Kâf  Suresi 27. Ayet
قَالَ قَرِينُهُ رَبَّنَا مَا أَطْغَيْتُهُ وَلَٰكِنْ كَانَ فِي ضَلَالٍ بَعِيدٍ (27)

27. Müşrikin arkadaşı (şeytan) der ki: Rabbimiz! Ben onu azdırmadım. Fakat kendisi derin bir sapıklık içindeydi.
Kökten (مُقْتَرِنِين) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 43:53  مُقْتَرِنِينَ    muḳterinīne    yakın  
İsim   İfti’al Kalıbı   Etken   Eril, Çoğul   Mansûb İsim   Belirsiz   

Zuhruf  Suresi 53. Ayet
فَلَوْلَا أُلْقِيَ عَلَيْهِ أَسْوِرَةٌ مِنْ ذَهَبٍ أَوْ جَاءَ مَعَهُ الْمَلَائِكَةُ مُقْتَرِنِينَ (53)

53. "Ona altın bilezikler verilmeli veya yanında ona yardımcı melekler gelmeli değil miydi?"
Kökten (مُقْرِنِين) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 43:13  مُقْرِنِينَ    muḳrinīne    hizmetimize yanaştıracak  
İsim   İf’al Kalıbı   Etken   Eril, Çoğul   Mansûb İsim   Belirsiz   

Zuhruf  Suresi 13. Ayet
لِتَسْتَوُوا عَلَىٰ ظُهُورِهِ ثُمَّ تَذْكُرُوا نِعْمَةَ رَبِّكُمْ إِذَا اسْتَوَيْتُمْ عَلَيْهِ وَتَقُولُوا سُبْحَانَ الَّذِي سَخَّرَ لَنَا هَٰذَا وَمَا كُنَّا لَهُ مُقْرِنِينَ (13)

13. Ki, böylece onların sırtına binip üzerlerine yerleşince, Rabbinizin ni'metini anarak: Bunu bizim hizmetimize vereni tesbih ve takdis ederiz, yoksa biz bunlara güç yetiremezdik, diyesiniz.
Kökten (مُّقَرَّنِين) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 14:49  مُقَرَّنِينَ    muḳarranīne    birbirine yaklaştırılmış  
İsim   Tef’il Kalıbı   Edilgen   Eril, Çoğul   Mansûb İsim   Belirsiz   

İbrahim  Suresi 49. Ayet
وَتَرَى الْمُجْرِمِينَ يَوْمَئِذٍ مُقَرَّنِينَ فِي الْأَصْفَادِ (49)

49. O gün, günahkarların zincire vurulmuş olduğunu görürsün.
 25:13  مُقَرَّنِينَ    muḳarranīne    bağlı olarak  
İsim   Tef’il Kalıbı   Edilgen   Eril, Çoğul   Mansûb İsim   Belirsiz   

Furkân  Suresi 13. Ayet
وَإِذَا أُلْقُوا مِنْهَا مَكَانًا ضَيِّقًا مُقَرَّنِينَ دَعَوْا هُنَالِكَ ثُبُورًا (13)

13. Elleri boyunlarına bağlı olarak onun (cehennemin) dar bir yerine atıldıkları zaman, oracıkta yokoluvermeyi isterler.
 38:38  مُقَرَّنِينَ    muḳarranīne    birbirine bağlanmış  
Sıfat   Tef’il Kalıbı   Edilgen   Eril, Çoğul   Mansûb İsim   Belirsiz   

Sâd  Suresi 38. Ayet
وَآخَرِينَ مُقَرَّنِينَ فِي الْأَصْفَادِ (38)

38. Ve daha diğerlerini de zincirlerde bağlı olarak (Onun emrine verdik.)