Ha-Sin-Ra     ح س ر
To get tired/fatigued/jaded, fall short. To remove/put off/take off/strip off something, to peel, to sweep, to sink and disappear, to be low or retired, to be weary, to be dim or dull, express grief or sorrow or regret, to despise someone, to annoy or vex someone, drive someone away, cause someone to experience or fall into grief or regret, to moult or shed feathers birds, to fall or fall off due to fatigue, to uncover something, to be removed or cleared away.
  Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 12 kez geçiyor.

GÖVDE(LER)
8 kez   حَسْرَة
1 kez   حَسْرَتَىٰ
1 kez   حَسِير
1 kez   مَّحْسُور
1 kez   يَسْتَحْسِرُ
Kökten (حَسْرَة) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 2:167  حَسَرَاتٍ    Haserātin    hasretler pişmanlık kaynağı olarak  
İsim   Dişil, Çoğul   Mansûb İsim   Belirsiz   

Bakara  Suresi 167. Ayet
وَقَالَ الَّذِينَ اتَّبَعُوا لَوْ أَنَّ لَنَا كَرَّةً فَنَتَبَرَّأَ مِنْهُمْ كَمَا تَبَرَّءُوا مِنَّا ۗ كَذَٰلِكَ يُرِيهِمُ اللَّهُ أَعْمَالَهُمْ حَسَرَاتٍ عَلَيْهِمْ ۖ وَمَا هُمْ بِخَارِجِينَ مِنَ النَّارِ (167)

167. (Kötülere) uyanlar şöyle derler: Ah, keşke bir daha dünyaya geri gitmemiz mümkün olsaydı da, şimdi onların bizden uzaklaştıkları gibi biz de onlardan uzaklaşsaydık! Böylece Allah onlara, işlerini, pişmanlık ve üzüntü kaynağı olarak gösterir ve onlar artık ateşten çıkamazlar.
 3:156  حَسْرَةً    Hasraten    bir dert  
İsim   Dişil   Mansûb İsim   Belirsiz   

Âl-i İmrân  Suresi 156. Ayet
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَكُونُوا كَالَّذِينَ كَفَرُوا وَقَالُوا لِإِخْوَانِهِمْ إِذَا ضَرَبُوا فِي الْأَرْضِ أَوْ كَانُوا غُزًّى لَوْ كَانُوا عِنْدَنَا مَا مَاتُوا وَمَا قُتِلُوا لِيَجْعَلَ اللَّهُ ذَٰلِكَ حَسْرَةً فِي قُلُوبِهِمْ ۗ وَاللَّهُ يُحْيِي وَيُمِيتُ ۗ وَاللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ (156)

156. Ey iman edenler! Sizler, inkar edenler ve yeryüzünde sefere çıkan veya savaşan kardeşleri hakkında: "Eğer bizim yanımızda kalsalardı ölmezler, öldürülmezlerdi" diyenler gibi olmayın. Allah bu kanaatı onların kalplerine (kaybettikleri yakınları için onulmaz) bir hasret (yarası) olarak koydu. Canı veren de alan da Allah'tır. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görür.
Kökten (حَسْرَت) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 6:31  يَا حَسْرَتَنَا    yā Hasratenā    vah bize  
İsim   Dişil   Mansûb İsim   Belirsiz   

En’âm  Suresi 31. Ayet
قَدْ خَسِرَ الَّذِينَ كَذَّبُوا بِلِقَاءِ اللَّهِ ۖ حَتَّىٰ إِذَا جَاءَتْهُمُ السَّاعَةُ بَغْتَةً قَالُوا يَا حَسْرَتَنَا عَلَىٰ مَا فَرَّطْنَا فِيهَا وَهُمْ يَحْمِلُونَ أَوْزَارَهُمْ عَلَىٰ ظُهُورِهِمْ ۚ أَلَا سَاءَ مَا يَزِرُونَ (31)

31. Allah'ın huzuruna çıkmayı yalanlayanlar gerçekten ziyana uğramıştır. Nihayet onlara Kıyamet vakti ansızın gelip çatınca, onlar, günahlarını sırtlarına yüklenerek diyecekler ki: "Dünyada iyi amelleri terketmemizden dolayı vah bize!" Dikkat edin, yüklendikleri şey ne kötüdür!
Kökten (حَسْرَة) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 8:36  حَسْرَةً    Hasraten    dert  
İsim   Dişil   Mansûb İsim   Belirsiz   

Enfâl  Suresi 36. Ayet
إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا يُنْفِقُونَ أَمْوَالَهُمْ لِيَصُدُّوا عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ ۚ فَسَيُنْفِقُونَهَا ثُمَّ تَكُونُ عَلَيْهِمْ حَسْرَةً ثُمَّ يُغْلَبُونَ ۗ وَالَّذِينَ كَفَرُوا إِلَىٰ جَهَنَّمَ يُحْشَرُونَ (36)

36. Şüphesiz ki inkar edenler mallarını, (insanları) Allah yolundan alıkoymak için harcıyorlar. Daha da harcayacaklar. Ama sonunda bu, onlara yürek acısı olacak ve en sonunda mağlup olacaklardır. Kafirlikte ısrar edenler ise cehenneme toplanacaklardır.
 19:39  الْحَسْرَةِ    l-Hasrati    hasret  
İsim   Dişil   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Meryem  Suresi 39. Ayet
وَأَنْذِرْهُمْ يَوْمَ الْحَسْرَةِ إِذْ قُضِيَ الْأَمْرُ وَهُمْ فِي غَفْلَةٍ وَهُمْ لَا يُؤْمِنُونَ (39)

39. (Resulüm!) Sen onları pişmanlık ve üzüntü günü hakkında uyar. Çünkü onlar bir gafletin içine dalmış oldukları halde ve henüz iman etmemişken (bakarsın) iş olup bitmiştir.
 35:8  حَسَرَاتٍ    Haserātin    hasretlere  
İsim   Dişil, Çoğul   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Fâtır  Suresi 8. Ayet
أَفَمَنْ زُيِّنَ لَهُ سُوءُ عَمَلِهِ فَرَآهُ حَسَنًا ۖ فَإِنَّ اللَّهَ يُضِلُّ مَنْ يَشَاءُ وَيَهْدِي مَنْ يَشَاءُ ۖ فَلَا تَذْهَبْ نَفْسُكَ عَلَيْهِمْ حَسَرَاتٍ ۚ إِنَّ اللَّهَ عَلِيمٌ بِمَا يَصْنَعُونَ (8)

8. Kötü işi kendisine güzel gösterilip de onu güzel gören kimse (kötülüğü hiç istemeyen kimseye benzer) mi? Allah dilediğini sapıklığa yöneltir, dilediğini doğru yola iletir. O halde onlar için üzülerek kendini helak etme. Allah onların ne yaptıklarını biliyor.
 36:30  يَا حَسْرَةً    yā Hasraten    yazık  
İsim   Dişil   Mansûb İsim   Belirsiz   

Yâsîn  Suresi 30. Ayet
يَا حَسْرَةً عَلَى الْعِبَادِ ۚ مَا يَأْتِيهِمْ مِنْ رَسُولٍ إِلَّا كَانُوا بِهِ يَسْتَهْزِئُونَ (30)

30. Ne yazık şu kullara! Onlara bir peygamber gelmeyegörsün, ille de onunla alay etmeye kalkışırlar.
 69:50  لَحَسْرَةٌ    leHasratun    elbette hasrettir  
İsim   Dişil   Merfû` İsim   Belirsiz   

Hâkka  Suresi 50. Ayet
وَإِنَّهُ لَحَسْرَةٌ عَلَى الْكَافِرِينَ (50)

50. Muhakkak o, kafirler için bir iç yarasıdır.
Kökten (حَسْرَتَىٰ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 39:56  يَا حَسْرَتَا    yā Hasratā    vah bana  
İsim   Dişil   Merfû` İsim   Belirsiz   

Zümer  Suresi 56. Ayet
أَنْ تَقُولَ نَفْسٌ يَا حَسْرَتَا عَلَىٰ مَا فَرَّطْتُ فِي جَنْبِ اللَّهِ وَإِنْ كُنْتُ لَمِنَ السَّاخِرِينَ (56)

56. Kişinin: Allah'a karşı aşırı gitmemden dolayı bana yazıklar olsun! Gerçekten ben alay edenlerdendim (diyeceği günden sakının)!
Kökten (حَسِير) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 67:4  حَسِيرٌ    Hasīrun    hor ve bitkin  
İsim   Eril, Tekil   Merfû` İsim   Belirsiz   

Mülk  Suresi 4. Ayet
ثُمَّ ارْجِعِ الْبَصَرَ كَرَّتَيْنِ يَنْقَلِبْ إِلَيْكَ الْبَصَرُ خَاسِئًا وَهُوَ حَسِيرٌ (4)

4. Sonra gözünü, tekrar tekrar çevir bak; göz (aradığı bozukluğu bulmaktan) aciz ve bitkin halde sana dönecektir.
Kökten (مَّحْسُور) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 17:29  مَحْسُورًا    meHsūran    hasret içinde  
İsim   Edilgen   Eril   Mansûb İsim   Belirsiz   

İsrâ  Suresi 29. Ayet
وَلَا تَجْعَلْ يَدَكَ مَغْلُولَةً إِلَىٰ عُنُقِكَ وَلَا تَبْسُطْهَا كُلَّ الْبَسْطِ فَتَقْعُدَ مَلُومًا مَحْسُورًا (29)

29. Eli sıkı olma; büsbütün eli açık da olma. Sonra kınanır, (kaybettiklerinin) hasretini çeker durursun.
Kökten (يَسْتَحْسِرُ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 21:19  يَسْتَحْسِرُونَ    yesteHsirūne    yorulmazlar  
Fiil   İstif’al Kalıbı   Edilgen   3. şahıs, Eril, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Enbiyâ  Suresi 19. Ayet
وَلَهُ مَنْ فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۚ وَمَنْ عِنْدَهُ لَا يَسْتَكْبِرُونَ عَنْ عِبَادَتِهِ وَلَا يَسْتَحْسِرُونَ (19)

19. Göklerde ve yerde kimler varsa O'na aittir. O'nun huzurunda bulunanlar, O'na ibadet hususunda kibirlenmezler ve yorulmazlar.