Kh-Vav-Dad     خ و ض
Boş konuşmak

  Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 12 kez geçiyor.

GÖVDE(LER)
1 kez   خَائِضِين
9 kez   خَاضُ
2 kez   خَوْض
Kökten (خَائِضِين) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 74:45  الْخَائِضِينَ    l-ḣāiDīne    boş şeylere dalanlar  
İsim   Etken   Eril, Çoğul   Mecrûr İsim   

Müddessir  Suresi 45. Ayet
وَكُنَّا نَخُوضُ مَعَ الْخَائِضِينَ (45)

45. (Batıla) dalanlarla birlikte dalıyorduk,
Kökten (خَاضُ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 4:140  يَخُوضُوا    yeḣūDū    onlar dalıncaya  
Fiil   Etken   3. şahıs, Eril, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   Mecrûr İsim   

Nisâ  Suresi 140. Ayet
وَقَدْ نَزَّلَ عَلَيْكُمْ فِي الْكِتَابِ أَنْ إِذَا سَمِعْتُمْ آيَاتِ اللَّهِ يُكْفَرُ بِهَا وَيُسْتَهْزَأُ بِهَا فَلَا تَقْعُدُوا مَعَهُمْ حَتَّىٰ يَخُوضُوا فِي حَدِيثٍ غَيْرِهِ ۚ إِنَّكُمْ إِذًا مِثْلُهُمْ ۗ إِنَّ اللَّهَ جَامِعُ الْمُنَافِقِينَ وَالْكَافِرِينَ فِي جَهَنَّمَ جَمِيعًا (140)

140. O (Allah), Kitap'ta size şöyle indirmiştir ki: Allah'ın ayetlerinin inkar edildiğini yahut onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman, onlar bundan başka bir söze dalıncaya (konuya geçinceye) kadar kafirlerle beraber oturmayın; yoksa siz de onlar gibi olursunuz. Elbette Allah, münafıkları ve kafirleri cehennemde bir araya getirecektir.
 6:68  يَخُوضُوا    yeḣūDū    onlar geçinceye  
Fiil   Etken   3. şahıs, Eril, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   Mecrûr İsim   

En’âm  Suresi 68. Ayet
وَإِذَا رَأَيْتَ الَّذِينَ يَخُوضُونَ فِي آيَاتِنَا فَأَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتَّىٰ يَخُوضُوا فِي حَدِيثٍ غَيْرِهِ ۚ وَإِمَّا يُنْسِيَنَّكَ الشَّيْطَانُ فَلَا تَقْعُدْ بَعْدَ الذِّكْرَىٰ مَعَ الْقَوْمِ الظَّالِمِينَ (68)

68. Ayetlerimiz hakkında ileri geri konuşmaya dalanları gördüğünde, onlar başka bir söze geçinceye kadar onlardan uzak dur. Eğer şeytan sana unutturursa, hatırladıktan sonra artık o zalimler topluluğu ile oturma.
 6:68  يَخُوضُونَ    yeḣūDūne    münasebetsizliğe dalanları  
Fiil   Etken   3. şahıs, Eril, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   Mecrûr İsim   

En’âm  Suresi 68. Ayet
وَإِذَا رَأَيْتَ الَّذِينَ يَخُوضُونَ فِي آيَاتِنَا فَأَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتَّىٰ يَخُوضُوا فِي حَدِيثٍ غَيْرِهِ ۚ وَإِمَّا يُنْسِيَنَّكَ الشَّيْطَانُ فَلَا تَقْعُدْ بَعْدَ الذِّكْرَىٰ مَعَ الْقَوْمِ الظَّالِمِينَ (68)

68. Ayetlerimiz hakkında ileri geri konuşmaya dalanları gördüğünde, onlar başka bir söze geçinceye kadar onlardan uzak dur. Eğer şeytan sana unutturursa, hatırladıktan sonra artık o zalimler topluluğu ile oturma.
 9:65  نَخُوضُ    neḣūDu    lafa dalmıştık  
Fiil   Etken   1. şahıs, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   Mecrûr İsim   

Tevbe  Suresi 65. Ayet
وَلَئِنْ سَأَلْتَهُمْ لَيَقُولُنَّ إِنَّمَا كُنَّا نَخُوضُ وَنَلْعَبُ ۚ قُلْ أَبِاللَّهِ وَآيَاتِهِ وَرَسُولِهِ كُنْتُمْ تَسْتَهْزِئُونَ (65)

65. Eğer onlara, (niçin alay ettiklerini) sorarsan, elbette, biz sadece lafa dalmış şakalaşıyorduk, derler. De ki: Allah ile, O'nun ayetleriyle ve O'nun peygamberi ile mi alay ediyordunuz?
 9:69  وَخُضْتُمْ    ve ḣuDtum    ve siz de daldınız  
Fiil   Etken   2. şahıs, Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   

Tevbe  Suresi 69. Ayet
كَالَّذِينَ مِنْ قَبْلِكُمْ كَانُوا أَشَدَّ مِنْكُمْ قُوَّةً وَأَكْثَرَ أَمْوَالًا وَأَوْلَادًا فَاسْتَمْتَعُوا بِخَلَاقِهِمْ فَاسْتَمْتَعْتُمْ بِخَلَاقِكُمْ كَمَا اسْتَمْتَعَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِكُمْ بِخَلَاقِهِمْ وَخُضْتُمْ كَالَّذِي خَاضُوا ۚ أُولَٰئِكَ حَبِطَتْ أَعْمَالُهُمْ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ ۖ وَأُولَٰئِكَ هُمُ الْخَاسِرُونَ (69)

69. (Ey münafıklar! Siz de) sizden öncekiler gibi (yaptınız). Onlar sizden kuvvetçe daha üstün, mal ve evlatça daha çok idiler. Onlar (dünya malından) paylarına düşenden faydalandılar. İşte sizden öncekiler nasıl paylarına düşenden faydalandıysalar, siz de payınıza düşenden faydalandınız ve (batıla) dalanlar gibi siz de daldınız. İşte onların amelleri dünyada da ahirette de boşa gitmiştir. Ve onlar ziyana uğrayanların kendileridir.
 9:69  خَاضُوا    ḣāDū    dalanlar  
Fiil   Etken   3. şahıs, Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   

Tevbe  Suresi 69. Ayet
كَالَّذِينَ مِنْ قَبْلِكُمْ كَانُوا أَشَدَّ مِنْكُمْ قُوَّةً وَأَكْثَرَ أَمْوَالًا وَأَوْلَادًا فَاسْتَمْتَعُوا بِخَلَاقِهِمْ فَاسْتَمْتَعْتُمْ بِخَلَاقِكُمْ كَمَا اسْتَمْتَعَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِكُمْ بِخَلَاقِهِمْ وَخُضْتُمْ كَالَّذِي خَاضُوا ۚ أُولَٰئِكَ حَبِطَتْ أَعْمَالُهُمْ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ ۖ وَأُولَٰئِكَ هُمُ الْخَاسِرُونَ (69)

69. (Ey münafıklar! Siz de) sizden öncekiler gibi (yaptınız). Onlar sizden kuvvetçe daha üstün, mal ve evlatça daha çok idiler. Onlar (dünya malından) paylarına düşenden faydalandılar. İşte sizden öncekiler nasıl paylarına düşenden faydalandıysalar, siz de payınıza düşenden faydalandınız ve (batıla) dalanlar gibi siz de daldınız. İşte onların amelleri dünyada da ahirette de boşa gitmiştir. Ve onlar ziyana uğrayanların kendileridir.
 43:83  يَخُوضُوا    yeḣūDū    dalsınlar  
Fiil   Etken   3. şahıs, Eril, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   Mecrûr İsim   

Zuhruf  Suresi 83. Ayet
فَذَرْهُمْ يَخُوضُوا وَيَلْعَبُوا حَتَّىٰ يُلَاقُوا يَوْمَهُمُ الَّذِي يُوعَدُونَ (83)

83. Sen bırak onları, kendilerine söz verilen günlerine kavuşuncaya kadar batıla dalsınlar, oynaya dursunlar.
 70:42  يَخُوضُوا    yeḣūDū    dalsınlar  
Fiil   Etken   3. şahıs, Eril, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   Mecrûr İsim   

Me’âric  Suresi 42. Ayet
فَذَرْهُمْ يَخُوضُوا وَيَلْعَبُوا حَتَّىٰ يُلَاقُوا يَوْمَهُمُ الَّذِي يُوعَدُونَ (42)

42. Ama sen onları (şimdilik) bırak da, tehdit edildikleri günlerine kavuşuncaya dek dalsınlar, oynayadursunlar.
 74:45  نَخُوضُ    neḣūDu    dalardık  
Fiil   Etken   1. şahıs, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   Mecrûr İsim   

Müddessir  Suresi 45. Ayet
وَكُنَّا نَخُوضُ مَعَ الْخَائِضِينَ (45)

45. (Batıla) dalanlarla birlikte dalıyorduk,
Kökten (خَوْض) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 6:91  خَوْضِهِمْ    ḣavDihim    daldıkları bataklıkta  
İsim   Etken   İsim Fiil   Eril   Şimdiki/Geniş Zaman   Mecrûr İsim   

En’âm  Suresi 91. Ayet
وَمَا قَدَرُوا اللَّهَ حَقَّ قَدْرِهِ إِذْ قَالُوا مَا أَنْزَلَ اللَّهُ عَلَىٰ بَشَرٍ مِنْ شَيْءٍ ۗ قُلْ مَنْ أَنْزَلَ الْكِتَابَ الَّذِي جَاءَ بِهِ مُوسَىٰ نُورًا وَهُدًى لِلنَّاسِ ۖ تَجْعَلُونَهُ قَرَاطِيسَ تُبْدُونَهَا وَتُخْفُونَ كَثِيرًا ۖ وَعُلِّمْتُمْ مَا لَمْ تَعْلَمُوا أَنْتُمْ وَلَا آبَاؤُكُمْ ۖ قُلِ اللَّهُ ۖ ثُمَّ ذَرْهُمْ فِي خَوْضِهِمْ يَلْعَبُونَ (91)

91. (Yahudiler) Allah'ı gereği gibi tanımadılar. Çünkü "Allah hiçbir beşere bir şey indirmedi" dediler. De ki: Öyle ise Musa'nın insanlara bir nur ve hidayet olarak getirdiği Kitab'ı kim indirdi? Siz onu kağıtlara yazıp (istediğinizi) açıklıyor, çoğunu da gizliyorsunuz. Sizin de atalarınızın da bilemediği şeyler (Kur'an'da) size öğretilmiştir. (Resulüm) sen "Allah" de, sonra onları bırak, daldıkları bataklıkta oynayadursunlar!
 52:12  خَوْضٍ    ḣavDin    batıl şeyler  
İsim   Etken   İsim Fiil   Eril   Şimdiki/Geniş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Tûr  Suresi 12. Ayet
الَّذِينَ هُمْ فِي خَوْضٍ يَلْعَبُونَ (12)

12. Ki onlar daldıkları batıl içinde oyalanıp duranlardır.