Elif-Sin-Fe     ا س ف
to be sad, grieved about, afflicted with.
  Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 5 kez geçiyor.

GÖVDE(LER)
1 kez   ءَاسَفُ
2 kez   أَسَف
2 kez   أَسِف
Kökten (ءَاسَفُ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 43:55  اسَفُونَا    āsefūnā    onlar bizi kızdırınca  
Fiil   İf’al Kalıbı   3. şahıs, Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Zuhruf  Suresi 55. Ayet
فَلَمَّا آسَفُونَا انْتَقَمْنَا مِنْهُمْ فَأَغْرَقْنَاهُمْ أَجْمَعِينَ (55)

55. Böylece bizi öfkelendirince onlardan intikam aldık, hepsini suda boğduk.
Kökten (أَسَف) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 12:84  يَا أَسَفَىٰ    yā esefā    kederim  
İsim   İf’al Kalıbı   Eril   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   

Yûsuf  Suresi 84. Ayet
وَتَوَلَّىٰ عَنْهُمْ وَقَالَ يَا أَسَفَىٰ عَلَىٰ يُوسُفَ وَابْيَضَّتْ عَيْنَاهُ مِنَ الْحُزْنِ فَهُوَ كَظِيمٌ (84)

84. Onlardan yüz çevirdi, "Ah Yusuf'um ah!" diye sızlandı ve kederini içine gömmesi yüzünden gözlerine boz geldi.
 18:6  أَسَفًا    esefen    üzüntüden  
İsim   İf’al Kalıbı   Eril   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Kehf  Suresi 6. Ayet
فَلَعَلَّكَ بَاخِعٌ نَفْسَكَ عَلَىٰ آثَارِهِمْ إِنْ لَمْ يُؤْمِنُوا بِهَٰذَا الْحَدِيثِ أَسَفًا (6)

6. Bu yeni Kitab'a inanmazlarsa (ve bu yüzden helak olurlarsa) arkalarından üzüntüyle neredeyse kendini harap edeceksin.
Kökten (أَسِف) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 7:150  أَسِفًا    esifen    ve üzgün bir halde  
İsim   İf’al Kalıbı   Eril   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

A’râf  Suresi 150. Ayet
وَلَمَّا رَجَعَ مُوسَىٰ إِلَىٰ قَوْمِهِ غَضْبَانَ أَسِفًا قَالَ بِئْسَمَا خَلَفْتُمُونِي مِنْ بَعْدِي ۖ أَعَجِلْتُمْ أَمْرَ رَبِّكُمْ ۖ وَأَلْقَى الْأَلْوَاحَ وَأَخَذَ بِرَأْسِ أَخِيهِ يَجُرُّهُ إِلَيْهِ ۚ قَالَ ابْنَ أُمَّ إِنَّ الْقَوْمَ اسْتَضْعَفُونِي وَكَادُوا يَقْتُلُونَنِي فَلَا تُشْمِتْ بِيَ الْأَعْدَاءَ وَلَا تَجْعَلْنِي مَعَ الْقَوْمِ الظَّالِمِينَ (150)

150. Musa, kızgın ve üzgün bir halde kavmine dönünce: "Benden sonra arkamdan ne kötü işler yapmışsınız! Rabbinizin emrini (beklemeyip) acele mi ettiniz?" dedi. Tevrat levhalarını yere attı ve kardeşinin (Harun'un) başını tutup kendine doğru çekmeye başladı. (Kardeşi): "Anam oğlu! Bu kavim beni cidden zayıf gördüler ve nerede ise beni öldüreceklerdi. Sen de düşmanları bana güldürme ve beni bu zalim kavimle beraber tutma!" dedi.
 20:86  أَسِفًا    esifen    üzüntülü  
İsim   İf’al Kalıbı   Eril   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Tâ-Hâ  Suresi 86. Ayet
فَرَجَعَ مُوسَىٰ إِلَىٰ قَوْمِهِ غَضْبَانَ أَسِفًا ۚ قَالَ يَا قَوْمِ أَلَمْ يَعِدْكُمْ رَبُّكُمْ وَعْدًا حَسَنًا ۚ أَفَطَالَ عَلَيْكُمُ الْعَهْدُ أَمْ أَرَدْتُمْ أَنْ يَحِلَّ عَلَيْكُمْ غَضَبٌ مِنْ رَبِّكُمْ فَأَخْلَفْتُمْ مَوْعِدِي (86)

86. Bunun üzerine Musa, öfkeli ve üzüntülü olarak kavmine döndü. Ey kavmim! dedi, Rabbiniz size güzel bir vaadde bulunmamış mıydı? Şu halde size zaman mı çok uzun geldi, yoksa üstünüze Rabbinizin gazabının inmesini mi istediniz ki, bana olan vadinizden döndünüz?