Dal-Ra-Kef     د ر ك
To overtake, follow up, drop closely.
  Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 12 kez geçiyor.

GÖVDE(LER)
6 kez   أَدْرَكَ
1 kez   دَّرْك
1 kez   دَرَك
1 kez   مُدْرَكُون
3 kez   ٱدَّٰرَكَ
Kökten (أَدْرَكَ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 4:78  يُدْرِكْكُمُ    yudrikkumu    yine sizi bulur  
Fiil   İf’al Kalıbı   3. şahıs, Eril, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   

Nisâ  Suresi 78. Ayet
أَيْنَمَا تَكُونُوا يُدْرِكْكُمُ الْمَوْتُ وَلَوْ كُنْتُمْ فِي بُرُوجٍ مُشَيَّدَةٍ ۗ وَإِنْ تُصِبْهُمْ حَسَنَةٌ يَقُولُوا هَٰذِهِ مِنْ عِنْدِ اللَّهِ ۖ وَإِنْ تُصِبْهُمْ سَيِّئَةٌ يَقُولُوا هَٰذِهِ مِنْ عِنْدِكَ ۚ قُلْ كُلٌّ مِنْ عِنْدِ اللَّهِ ۖ فَمَالِ هَٰؤُلَاءِ الْقَوْمِ لَا يَكَادُونَ يَفْقَهُونَ حَدِيثًا (78)

78. Nerede olursanız olun ölüm size ulaşır; sarp ve sağlam kalelerde olsanız bile! Kendilerine bir iyilik dokunsa "Bu Allah'tan" derler; başlarına bir kötülük gelince de "Bu senden" derler. "Hepsi Allah'tandır"" de. Bu adamlara ne oluyor ki bir türlü lafanlamıyorlar!
 4:100  يُدْرِكْهُ    yudrikhu    kendisine yetişirse  
Fiil   İf’al Kalıbı   3. şahıs, Eril, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   

Nisâ  Suresi 100. Ayet
وَمَنْ يُهَاجِرْ فِي سَبِيلِ اللَّهِ يَجِدْ فِي الْأَرْضِ مُرَاغَمًا كَثِيرًا وَسَعَةً ۚ وَمَنْ يَخْرُجْ مِنْ بَيْتِهِ مُهَاجِرًا إِلَى اللَّهِ وَرَسُولِهِ ثُمَّ يُدْرِكْهُ الْمَوْتُ فَقَدْ وَقَعَ أَجْرُهُ عَلَى اللَّهِ ۗ وَكَانَ اللَّهُ غَفُورًا رَحِيمًا (100)

100. Allah yolunda hicret eden kimse yeryüzünde gidecek bir çok güzel yer ve bolluk (imkan) bulur. Kim Allah ve Resulü uğrunda hicret ederek evinden çıkar da sonra kendisine ölüm yetişirse artık onun mükafatı Allah'a düşer. Allah da çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.
 6:103  تُدْرِكُهُ    tudrikuhu    O’nu görmez  
Fiil   İf’al Kalıbı   3. şahıs, Dişil, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   

En’âm  Suresi 103. Ayet
لَا تُدْرِكُهُ الْأَبْصَارُ وَهُوَ يُدْرِكُ الْأَبْصَارَ ۖ وَهُوَ اللَّطِيفُ الْخَبِيرُ (103)

103. Gözler O'nu göremez; halbuki O, gözleri görür. O, eşyayı pek iyi bilen, her şeyden haberdar olandır.
 6:103  يُدْرِكُ    yudriku    görür  
Fiil   İf’al Kalıbı   3. şahıs, Eril, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   

En’âm  Suresi 103. Ayet
لَا تُدْرِكُهُ الْأَبْصَارُ وَهُوَ يُدْرِكُ الْأَبْصَارَ ۖ وَهُوَ اللَّطِيفُ الْخَبِيرُ (103)

103. Gözler O'nu göremez; halbuki O, gözleri görür. O, eşyayı pek iyi bilen, her şeyden haberdar olandır.
 10:90  أَدْرَكَهُ    edrakehu    onu yakaladığı  
Fiil   İf’al Kalıbı   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Yûnus  Suresi 90. Ayet
وَجَاوَزْنَا بِبَنِي إِسْرَائِيلَ الْبَحْرَ فَأَتْبَعَهُمْ فِرْعَوْنُ وَجُنُودُهُ بَغْيًا وَعَدْوًا ۖ حَتَّىٰ إِذَا أَدْرَكَهُ الْغَرَقُ قَالَ آمَنْتُ أَنَّهُ لَا إِلَٰهَ إِلَّا الَّذِي آمَنَتْ بِهِ بَنُو إِسْرَائِيلَ وَأَنَا مِنَ الْمُسْلِمِينَ (90)

90. Biz, İsrailoğullarını denizden geçirdik. Ama Firavun ve askerleri zulmetmek ve saldırmak üzere onları takip etti. Nihayet (denizde) boğulma haline gelince, (Firavun:) "Gerçekten, İsrailoğullarının inandığı Tanrı'dan başka tanrı olmadığına ben de iman ettim. Ben de müslümanlardanım!" dedi.
 36:40  تُدْرِكَ    tudrike    erişmesi  
Fiil   İf’al Kalıbı   3. şahıs, Dişil, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   

Yâsîn  Suresi 40. Ayet
لَا الشَّمْسُ يَنْبَغِي لَهَا أَنْ تُدْرِكَ الْقَمَرَ وَلَا اللَّيْلُ سَابِقُ النَّهَارِ ۚ وَكُلٌّ فِي فَلَكٍ يَسْبَحُونَ (40)

40. Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzerler.
Kökten (دَّرْك) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 4:145  الدَّرْكِ    d-derki    tabakasındadırlar  
İsim   İf’al Kalıbı   Eril   Şimdiki/Geniş Zaman   Mecrûr İsim   

Nisâ  Suresi 145. Ayet
إِنَّ الْمُنَافِقِينَ فِي الدَّرْكِ الْأَسْفَلِ مِنَ النَّارِ وَلَنْ تَجِدَ لَهُمْ نَصِيرًا (145)

145. Şüphe yok ki münafıklar cehennemin en alt katındadırlar. Artık onlara asla bir yardımcı bulamazsın.
Kökten (دَرَك) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 20:77  دَرَكًا    deraken    yetişmesinden  
İsim   İf’al Kalıbı   Eril   Şimdiki/Geniş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Tâ-Hâ  Suresi 77. Ayet
وَلَقَدْ أَوْحَيْنَا إِلَىٰ مُوسَىٰ أَنْ أَسْرِ بِعِبَادِي فَاضْرِبْ لَهُمْ طَرِيقًا فِي الْبَحْرِ يَبَسًا لَا تَخَافُ دَرَكًا وَلَا تَخْشَىٰ (77)

77. Andolsun ki biz Musa'ya: Kullarımla birlikte geceleyin yola çık da (size) yetişilmesinden korkmaksızın ve (boğulmaktan) endişe etmeksizin onlara denizde kuru bir yol aç, diye vahyetmiştik.
Kökten (مُدْرَكُون) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 26:61  لَمُدْرَكُونَ    lemudrakūne    işte yakalandık  
İsim   İf’al Kalıbı   Edilgen   Eril, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Şu’arâ  Suresi 61. Ayet
فَلَمَّا تَرَاءَى الْجَمْعَانِ قَالَ أَصْحَابُ مُوسَىٰ إِنَّا لَمُدْرَكُونَ (61)

61. İki topluluk birbirini görünce, Musa'nın adamları: İşte yakalandık! dediler.
Kökten (ٱدَّٰرَكَ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 7:38  ادَّارَكُوا    ddārakū    birbiri ardından  
Fiil   Tefâ’ul Kalıbı   Edilgen   2. şahıs, Eril, Çoğul   Emir Kipi   Merfû` İsim   Belirsiz   

A’râf  Suresi 38. Ayet
قَالَ ادْخُلُوا فِي أُمَمٍ قَدْ خَلَتْ مِنْ قَبْلِكُمْ مِنَ الْجِنِّ وَالْإِنْسِ فِي النَّارِ ۖ كُلَّمَا دَخَلَتْ أُمَّةٌ لَعَنَتْ أُخْتَهَا ۖ حَتَّىٰ إِذَا ادَّارَكُوا فِيهَا جَمِيعًا قَالَتْ أُخْرَاهُمْ لِأُولَاهُمْ رَبَّنَا هَٰؤُلَاءِ أَضَلُّونَا فَآتِهِمْ عَذَابًا ضِعْفًا مِنَ النَّارِ ۖ قَالَ لِكُلٍّ ضِعْفٌ وَلَٰكِنْ لَا تَعْلَمُونَ (38)

38. Allah buyuracak ki: "Sizden önce geçmiş cin ve insan toplulukları arasında siz de ateşe girin!" Her ümmet girdikçe yoldaşlarına lanet edecekler. Hepsi birbiri ardından orada (cehennemde) toplanınca, sonrakiler öncekiler için, "Ey Rabbimiz! Bizi işte bunlar saptırdılar! Onun için onlara ateşten bir kat daha fazla azap ver!" diyecekler. Allah da: Zaten herkes için bir kat daha fazla azap vardır, fakat siz bilmezsiniz, diyecektir.
 27:66  ادَّارَكَ    ddārake    ardarda geldi  
Fiil   Tefâ’ul Kalıbı   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Neml  Suresi 66. Ayet
بَلِ ادَّارَكَ عِلْمُهُمْ فِي الْآخِرَةِ ۚ بَلْ هُمْ فِي شَكٍّ مِنْهَا ۖ بَلْ هُمْ مِنْهَا عَمُونَ (66)

66. Hayır; onların ahiret hakkındaki bilgileri yetersiz kalmıştır. Dahası, bu hususta şüphe içindedirler. Bunun da ötesinde, onlar ahiretten yana kördürler.
 68:49  تَدَارَكَهُ    tedārakehu    ona yetişmesi  
Fiil   Tefâ’ul Kalıbı   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Kalem  Suresi 49. Ayet
لَوْلَا أَنْ تَدَارَكَهُ نِعْمَةٌ مِنْ رَبِّهِ لَنُبِذَ بِالْعَرَاءِ وَهُوَ مَذْمُومٌ (49)

49. Şayet Rabbinden ona bir nimet yetişmemiş olsaydı o, mutlaka, kınanacak bir halde ıssız bir diyara atılacaktı.