Dal-Ha-Dad     د ح ض
slip, having no firmness/stability, become null & void, to anul/void/reject, examine into, to be weak, to jerk/decline, that which has no force/weight, to refute/condemn, to depart, to go away.
  Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 4 kez geçiyor.

GÖVDE(LER)
1 kez   دَاحِضَة
1 kez   مُدْحَضِين
2 kez   يُدْحِضُ
Kökten (دَاحِضَة) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 42:16  دَاحِضَةٌ    dāHiDetun    batıldır  
İsim   Etken   Dişil   Merfû` İsim   Belirsiz   

Şûrâ  Suresi 16. Ayet
وَالَّذِينَ يُحَاجُّونَ فِي اللَّهِ مِنْ بَعْدِ مَا اسْتُجِيبَ لَهُ حُجَّتُهُمْ دَاحِضَةٌ عِنْدَ رَبِّهِمْ وَعَلَيْهِمْ غَضَبٌ وَلَهُمْ عَذَابٌ شَدِيدٌ (16)

16. Daveti kabul edildikten sonra, Allah hakkında tartışmaya girenlerin delilleri, Rableri katında boştur. Onlar için bir gazap, yine onlar için çetin bir azap vardır.
Kökten (مُدْحَضِين) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 37:141  الْمُدْحَضِينَ    l-mudHaDīne    yenilenlerden  
İsim   İf’al Kalıbı   Edilgen   Eril, Çoğul   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Sâffât  Suresi 141. Ayet
فَسَاهَمَ فَكَانَ مِنَ الْمُدْحَضِينَ (141)

141. Gemide olanlarla karşılıklı kur'a çektiler de kaybedenlerden oldu.
Kökten (يُدْحِضُ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 18:56  لِيُدْحِضُوا    liyudHiDū    gidermek için  
Fiil   İf’al Kalıbı   Edilgen   3. şahıs, Eril, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Kehf  Suresi 56. Ayet
وَمَا نُرْسِلُ الْمُرْسَلِينَ إِلَّا مُبَشِّرِينَ وَمُنْذِرِينَ ۚ وَيُجَادِلُ الَّذِينَ كَفَرُوا بِالْبَاطِلِ لِيُدْحِضُوا بِهِ الْحَقَّ ۖ وَاتَّخَذُوا آيَاتِي وَمَا أُنْذِرُوا هُزُوًا (56)

56. Biz resulleri, sadece müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kafir olanlar ise, hakkı batıla dayanarak ortadan kaldırmak için batıl yolla mücadele verirler. Onlar ayetlerimizi ve uyarıldıkları şeyleri alaya almışlardır.
 40:5  لِيُدْحِضُوا    liyudHiDū    gidermek için  
Fiil   İf’al Kalıbı   Edilgen   3. şahıs, Eril, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Mü’min  Suresi 5. Ayet
كَذَّبَتْ قَبْلَهُمْ قَوْمُ نُوحٍ وَالْأَحْزَابُ مِنْ بَعْدِهِمْ ۖ وَهَمَّتْ كُلُّ أُمَّةٍ بِرَسُولِهِمْ لِيَأْخُذُوهُ ۖ وَجَادَلُوا بِالْبَاطِلِ لِيُدْحِضُوا بِهِ الْحَقَّ فَأَخَذْتُهُمْ ۖ فَكَيْفَ كَانَ عِقَابِ (5)

5. Onlardan önce Nuh kavmi ve bunlardan sonraki topluluklar da (peygamberlerini) engellemeye, her ümmet kendi peygamberini yakalamaya azmetmişti. Batılı hakkın yerine koymak için mücadele etmişlerdi. Bunun üzerine ben onları kıskıvrak yakaladım. İşte, cezalandırmamın nasıl olduğunu gör!