Dad-Ye-Kaf     ض ي ق
Daralmak, sıkıntı çekmek

  Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 13 kez geçiyor.

GÖVDE(LER)
1 kez   تُضَيِّقُ
1 kez   ضَائِق
7 kez   ضَاقَ
2 kez   ضَيْق
2 kez   ضَيِّق
Kökten (تُضَيِّقُ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 65:6  لِتُضَيِّقُوا    lituDeyyiḳū    sıkıntıya sokmak için  
Fiil   Tef’il Kalıbı   2. şahıs, Eril, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   

Talâk  Suresi 6. Ayet
أَسْكِنُوهُنَّ مِنْ حَيْثُ سَكَنْتُمْ مِنْ وُجْدِكُمْ وَلَا تُضَارُّوهُنَّ لِتُضَيِّقُوا عَلَيْهِنَّ ۚ وَإِنْ كُنَّ أُولَاتِ حَمْلٍ فَأَنْفِقُوا عَلَيْهِنَّ حَتَّىٰ يَضَعْنَ حَمْلَهُنَّ ۚ فَإِنْ أَرْضَعْنَ لَكُمْ فَآتُوهُنَّ أُجُورَهُنَّ ۖ وَأْتَمِرُوا بَيْنَكُمْ بِمَعْرُوفٍ ۖ وَإِنْ تَعَاسَرْتُمْ فَسَتُرْضِعُ لَهُ أُخْرَىٰ (6)

6. Onları gücünüz ölçüsünde oturduğunuz yerin bir bölümünde oturtun, onları sıkıştırıp (gitmelerini sağlamak için) kendilerine zarar vermeye kalkışmayın. Eğer hamile iseler, doğum yapıncaya kadar nafakalarını verin. Sizin için çocuğu emzirirlerse onlara ücretlerini verin, aranızda uygun bir şekilde anlaşın. Eğer anlaşamazsanız çocuğu, başka bir kadın emzirecektir.
Kökten (ضَائِق) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 11:12  وَضَائِقٌ    ve Dāiḳun    ve daralacak  
İsim   Tef’il Kalıbı   Etken   Eril   Şimdiki/Geniş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Hûd  Suresi 12. Ayet
فَلَعَلَّكَ تَارِكٌ بَعْضَ مَا يُوحَىٰ إِلَيْكَ وَضَائِقٌ بِهِ صَدْرُكَ أَنْ يَقُولُوا لَوْلَا أُنْزِلَ عَلَيْهِ كَنْزٌ أَوْ جَاءَ مَعَهُ مَلَكٌ ۚ إِنَّمَا أَنْتَ نَذِيرٌ ۚ وَاللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ وَكِيلٌ (12)

12. Belki de sen (müşriklerin:) "Ona (gökten) bir hazine indirilseydi veya onunla beraber bir melek gelseydi!" demelerinden ötürü sana vahyolunan ayetlerin bir kısmını (duyurmayı) terk edeceksin ve bu yüzden ruhun daralacaktır. (İyi bil ki) sen ancak bir uyarıcısın. Allah ise her şeye vekildir.
Kökten (ضَاقَ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 9:25  وَضَاقَتْ    ve Dāḳat    ve dar gelmişti  
Fiil   Tef’il Kalıbı   Etken   3. şahıs, Dişil, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Tevbe  Suresi 25. Ayet
لَقَدْ نَصَرَكُمُ اللَّهُ فِي مَوَاطِنَ كَثِيرَةٍ ۙ وَيَوْمَ حُنَيْنٍ ۙ إِذْ أَعْجَبَتْكُمْ كَثْرَتُكُمْ فَلَمْ تُغْنِ عَنْكُمْ شَيْئًا وَضَاقَتْ عَلَيْكُمُ الْأَرْضُ بِمَا رَحُبَتْ ثُمَّ وَلَّيْتُمْ مُدْبِرِينَ (25)

25. Andolsun ki Allah, birçok yerde (savaş alanlarında) ve Huneyn savaşında size yardım etmişti. Hani çokluğunuz size kendinizi beğendirmiş, fakat sizi hezimete uğramaktan kurtaramamıştı. Yeryüzü bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti, sonunda (bozularak) gerisin geri dönmüştünüz.
 9:118  وَضَاقَتْ    ve Dāḳat    ve sıkıldıkça sıkılmış  
Fiil   Tef’il Kalıbı   Etken   3. şahıs, Dişil, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Tevbe  Suresi 118. Ayet
وَعَلَى الثَّلَاثَةِ الَّذِينَ خُلِّفُوا حَتَّىٰ إِذَا ضَاقَتْ عَلَيْهِمُ الْأَرْضُ بِمَا رَحُبَتْ وَضَاقَتْ عَلَيْهِمْ أَنْفُسُهُمْ وَظَنُّوا أَنْ لَا مَلْجَأَ مِنَ اللَّهِ إِلَّا إِلَيْهِ ثُمَّ تَابَ عَلَيْهِمْ لِيَتُوبُوا ۚ إِنَّ اللَّهَ هُوَ التَّوَّابُ الرَّحِيمُ (118)

118. Ve (seferden) geri bırakılan üç kişinin de (tevbelerini kabul etti). Yeryüzü, genişliğine rağmen onlara dar gelmiş, vicdanları kendilerini sıktıkça sıkmıştı. Nihayet Allah'tan (O'nun azabından) yine Allah'a sığınmaktan başka çare olmadığını anlamışlardı. Sonra (eski hallerine) dönmeleri için Allah onların tevbesini kabul etti. Çünkü Allah tevbeyi çok kabul eden, pek esirgeyendir.
 9:118  ضَاقَتْ    Dāḳat    dar gelmişti  
Fiil   Tef’il Kalıbı   Etken   3. şahıs, Dişil, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Tevbe  Suresi 118. Ayet
وَعَلَى الثَّلَاثَةِ الَّذِينَ خُلِّفُوا حَتَّىٰ إِذَا ضَاقَتْ عَلَيْهِمُ الْأَرْضُ بِمَا رَحُبَتْ وَضَاقَتْ عَلَيْهِمْ أَنْفُسُهُمْ وَظَنُّوا أَنْ لَا مَلْجَأَ مِنَ اللَّهِ إِلَّا إِلَيْهِ ثُمَّ تَابَ عَلَيْهِمْ لِيَتُوبُوا ۚ إِنَّ اللَّهَ هُوَ التَّوَّابُ الرَّحِيمُ (118)

118. Ve (seferden) geri bırakılan üç kişinin de (tevbelerini kabul etti). Yeryüzü, genişliğine rağmen onlara dar gelmiş, vicdanları kendilerini sıktıkça sıkmıştı. Nihayet Allah'tan (O'nun azabından) yine Allah'a sığınmaktan başka çare olmadığını anlamışlardı. Sonra (eski hallerine) dönmeleri için Allah onların tevbesini kabul etti. Çünkü Allah tevbeyi çok kabul eden, pek esirgeyendir.
 11:77  وَضَاقَ    ve Dāḳa    ve göğsüne bastı  
Fiil   Tef’il Kalıbı   Etken   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Hûd  Suresi 77. Ayet
وَلَمَّا جَاءَتْ رُسُلُنَا لُوطًا سِيءَ بِهِمْ وَضَاقَ بِهِمْ ذَرْعًا وَقَالَ هَٰذَا يَوْمٌ عَصِيبٌ (77)

77. Elçilerimiz Lut'a gelince, (Lut) onların yüzünden üzüldü ve onlardan dolayı içi daraldı da "Bu, çetin bir gündür" dedi.
 15:97  يَضِيقُ    yeDīḳu    daralıyor  
Fiil   Tef’il Kalıbı   Etken   3. şahıs, Eril, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Hicr  Suresi 97. Ayet
وَلَقَدْ نَعْلَمُ أَنَّكَ يَضِيقُ صَدْرُكَ بِمَا يَقُولُونَ (97)

97. Onların söyledikleri şeyler yüzünden senin canının sıkıldığını andolsun biliyoruz.
 26:13  وَيَضِيقُ    ve yeDīḳu    ve daralıyor  
Fiil   Tef’il Kalıbı   Etken   3. şahıs, Eril, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Şu’arâ  Suresi 13. Ayet
وَيَضِيقُ صَدْرِي وَلَا يَنْطَلِقُ لِسَانِي فَأَرْسِلْ إِلَىٰ هَارُونَ (13)

13. (Bu durumda) içim daralır, dilim dönmez; onun için Harun'a da elçilik ver.
 29:33  وَضَاقَ    ve Dāḳa    ve daraldı  
Fiil   Tef’il Kalıbı   Etken   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Ankebût  Suresi 33. Ayet
وَلَمَّا أَنْ جَاءَتْ رُسُلُنَا لُوطًا سِيءَ بِهِمْ وَضَاقَ بِهِمْ ذَرْعًا وَقَالُوا لَا تَخَفْ وَلَا تَحْزَنْ ۖ إِنَّا مُنَجُّوكَ وَأَهْلَكَ إِلَّا امْرَأَتَكَ كَانَتْ مِنَ الْغَابِرِينَ (33)

33. Elçilerimiz Lut'a gelince, Lut onlar hakkında tasalandı ve (onları korumak için) ne yapacağını bilemedi. Ona: Korkma, tasalanma! Çünkü biz seni de aileni de kurtaracağız. Yalnız, (azapta) kalacaklar arasında bulunan karın müstesna, dediler.
Kökten (ضَيْق) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 16:127  ضَيْقٍ    Deyḳin    sıkıntıya  
İsim   Tef’il Kalıbı   Etken   Eril   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Nahl  Suresi 127. Ayet
وَاصْبِرْ وَمَا صَبْرُكَ إِلَّا بِاللَّهِ ۚ وَلَا تَحْزَنْ عَلَيْهِمْ وَلَا تَكُ فِي ضَيْقٍ مِمَّا يَمْكُرُونَ (127)

127. Sabret! Senin sabrın da ancak Allah'ın yardımı iledir. Onlardan dolayı kederlenme; kurmakta oldukları tuzaktan kaygı duyma!
 27:70  ضَيْقٍ    Deyḳin    sıkıntıda  
İsim   Tef’il Kalıbı   Etken   Eril   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Neml  Suresi 70. Ayet
وَلَا تَحْزَنْ عَلَيْهِمْ وَلَا تَكُنْ فِي ضَيْقٍ مِمَّا يَمْكُرُونَ (70)

70. (Resulüm!) Onların yüzünden tasalanma, kurmakta oldukları tuzaklardan ötürü sıkıntı duyma.
Kökten (ضَيِّق) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 6:125  ضَيِّقًا    Deyyiḳan    daralmış  
İsim   Tef’il Kalıbı   Etken   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

En’âm  Suresi 125. Ayet
فَمَنْ يُرِدِ اللَّهُ أَنْ يَهْدِيَهُ يَشْرَحْ صَدْرَهُ لِلْإِسْلَامِ ۖ وَمَنْ يُرِدْ أَنْ يُضِلَّهُ يَجْعَلْ صَدْرَهُ ضَيِّقًا حَرَجًا كَأَنَّمَا يَصَّعَّدُ فِي السَّمَاءِ ۚ كَذَٰلِكَ يَجْعَلُ اللَّهُ الرِّجْسَ عَلَى الَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ (125)

125. Allah kimi doğru yola iletmek isterse onun kalbini İslam'a açar; kimi de saptırmak isterse göğe çıkıyormuş gibi kalbini iyice daraltır. Allah inanmayanların üstüne işte böyle murdarlık verir.
 25:13  ضَيِّقًا    Deyyiḳan    dar  
Sıfat   Tef’il Kalıbı   Etken   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Furkân  Suresi 13. Ayet
وَإِذَا أُلْقُوا مِنْهَا مَكَانًا ضَيِّقًا مُقَرَّنِينَ دَعَوْا هُنَالِكَ ثُبُورًا (13)

13. Elleri boyunlarına bağlı olarak onun (cehennemin) dar bir yerine atıldıkları zaman, oracıkta yokoluvermeyi isterler.