Cim-Lam-Vav     ج ل و
  Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 5 kez geçiyor.

GÖVDE(LER)
2 kez   تَجَلَّىٰ
1 kez   جَلَاء
2 kez   جَلَّىٰ
Kökten (تَجَلَّىٰ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 7:143  تَجَلَّىٰ    tecellā    görününce  
Fiil   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

A’râf  Suresi 143. Ayet
وَلَمَّا جَاءَ مُوسَىٰ لِمِيقَاتِنَا وَكَلَّمَهُ رَبُّهُ قَالَ رَبِّ أَرِنِي أَنْظُرْ إِلَيْكَ ۚ قَالَ لَنْ تَرَانِي وَلَٰكِنِ انْظُرْ إِلَى الْجَبَلِ فَإِنِ اسْتَقَرَّ مَكَانَهُ فَسَوْفَ تَرَانِي ۚ فَلَمَّا تَجَلَّىٰ رَبُّهُ لِلْجَبَلِ جَعَلَهُ دَكًّا وَخَرَّ مُوسَىٰ صَعِقًا ۚ فَلَمَّا أَفَاقَ قَالَ سُبْحَانَكَ تُبْتُ إِلَيْكَ وَأَنَا أَوَّلُ الْمُؤْمِنِينَ (143)

143. Musa tayin ettiğimiz vakitte (Tur'a) gelip de Rabbi onunla konuşunca "Rabbim! Bana (kendini) göster; seni göreyim!" dedi. (Rabbi): "Sen beni asla göremezsin. Fakat şu dağa bak, eğer o yerinde durabilirse sen de beni göreceksin!" buyurdu. Rabbi o dağa tecelli edince onu paramparça etti, Musa da baygın düştü. Ayılınca dedi ki: Seni noksan sıfatlardan tenzih ederim, sana tevbe ettim. Ben inananların ilkiyim.
 92:2  تَجَلَّىٰ    tecellā    göründüğü  
Fiil   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Leyl  Suresi 2. Ayet
وَالنَّهَارِ إِذَا تَجَلَّىٰ (2)

2. Açılıp ağardığı vakit gündüze,
Kökten (جَلَاء) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 59:3  الْجَلَاءَ    l-celāe    sürgünü  
İsim   Eril   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   

Haşr  Suresi 3. Ayet
وَلَوْلَا أَنْ كَتَبَ اللَّهُ عَلَيْهِمُ الْجَلَاءَ لَعَذَّبَهُمْ فِي الدُّنْيَا ۖ وَلَهُمْ فِي الْآخِرَةِ عَذَابُ النَّارِ (3)

3. Eğer Allah onlara sürgünü yazmamış olsaydı, elbette onları dünyada (başka şekilde) cezalandıracaktı. Ahirette de onlar için cehennem azabı vardır.
Kökten (جَلَّىٰ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 7:187  يُجَلِّيهَا    yucellīhā    Onu açığa çıkaramaz  
Fiil   Tef’il Kalıbı   3. şahıs, Eril, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   Mansûb İsim   

A’râf  Suresi 187. Ayet
يَسْأَلُونَكَ عَنِ السَّاعَةِ أَيَّانَ مُرْسَاهَا ۖ قُلْ إِنَّمَا عِلْمُهَا عِنْدَ رَبِّي ۖ لَا يُجَلِّيهَا لِوَقْتِهَا إِلَّا هُوَ ۚ ثَقُلَتْ فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۚ لَا تَأْتِيكُمْ إِلَّا بَغْتَةً ۗ يَسْأَلُونَكَ كَأَنَّكَ حَفِيٌّ عَنْهَا ۖ قُلْ إِنَّمَا عِلْمُهَا عِنْدَ اللَّهِ وَلَٰكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ (187)

187. Sana kıyameti, ne zaman gelip çatacağını soruyorlar. De ki: Onun ilmi ancak Rabbimin katındadır. Onun vaktini O'ndan başkası açıklayamaz. O göklere de yere de ağır gelmiştir. O size ansızın gelecektir. Sanki sen onu biliyormuşsun gibi sana soruyorlar. De ki: Onun bilgisi ancak Allah'ın katındadır; ama insanların çoğu bilmezler.
 91:3  جَلَّاهَا    cellāhā    onu güneşi ortaya çıkaran  
Fiil   Tef’il Kalıbı   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   

Şems  Suresi 3. Ayet
وَالنَّهَارِ إِذَا جَلَّاهَا (3)

3. Onu açığa çıkarttığında gündüze,