Cim-he-Ra     ج ه ر
Açığa vurmak, yüksek sesle konuşmak

  Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 16 kez geçiyor.

GÖVDE(LER)
1 kez   جِهَار
5 kez   جَهَرَ
7 kez   جَهْر
3 kez   جَهْرَة
Kökten (جِهَار) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 71:8  جِهَارًا    cihāran    açıkça  
İsim   Eril   Mansûb İsim   Belirsiz   

Nûh  Suresi 8. Ayet
ثُمَّ إِنِّي دَعَوْتُهُمْ جِهَارًا (8)

8. Sonra, ben kendilerine haykırarak davette bulundum.
Kökten (جَهَرَ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 13:10  جَهَرَ    cehera    açık söyleyen  
Fiil   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Ra’d  Suresi 10. Ayet
سَوَاءٌ مِنْكُمْ مَنْ أَسَرَّ الْقَوْلَ وَمَنْ جَهَرَ بِهِ وَمَنْ هُوَ مُسْتَخْفٍ بِاللَّيْلِ وَسَارِبٌ بِالنَّهَارِ (10)

10. Sizden, sözü gizleyenle onu açığa vuran, geceleyin gizlenenle gündüzün yürüyen (onun ilminde) eşittir.
 17:110  تَجْهَرْ    techer    pek bağırma  
Fiil   2. şahıs, Eril, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

İsrâ  Suresi 110. Ayet
قُلِ ادْعُوا اللَّهَ أَوِ ادْعُوا الرَّحْمَٰنَ ۖ أَيًّا مَا تَدْعُوا فَلَهُ الْأَسْمَاءُ الْحُسْنَىٰ ۚ وَلَا تَجْهَرْ بِصَلَاتِكَ وَلَا تُخَافِتْ بِهَا وَابْتَغِ بَيْنَ ذَٰلِكَ سَبِيلًا (110)

110. De ki: "İster Allah deyin, ister Rahman deyin. Hangisini deseniz olur. Çünkü en güzel isimler O'na hastır." Namazında yüksek sesle okuma; onda sesini fazla da kısma; ikisinin arası bir yol tut.
 20:7  تَجْهَرْ    techer    açık da söylesen  
Fiil   2. şahıs, Eril, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Tâ-Hâ  Suresi 7. Ayet
وَإِنْ تَجْهَرْ بِالْقَوْلِ فَإِنَّهُ يَعْلَمُ السِّرَّ وَأَخْفَى (7)

7. Eğer sen, sözü açıktan söylersen, bilesin ki O, gizliyi de, gizlinin gizlisini de bilir.
 49:2  تَجْهَرُوا    techerū    yüksek sesle konuşmayın  
Fiil   2. şahıs, Eril, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Hucurât  Suresi 2. Ayet
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَرْفَعُوا أَصْوَاتَكُمْ فَوْقَ صَوْتِ النَّبِيِّ وَلَا تَجْهَرُوا لَهُ بِالْقَوْلِ كَجَهْرِ بَعْضِكُمْ لِبَعْضٍ أَنْ تَحْبَطَ أَعْمَالُكُمْ وَأَنْتُمْ لَا تَشْعُرُونَ (2)

2. Ey iman edenler! Seslerinizi Peygamber'in sesinin üstüne yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber'e yüksek sesle bağırmayın; yoksa siz farkına varmadan amelleriniz boşa gidiverir.
 67:13  اجْهَرُوا    cherū    açığa vurun  
Fiil   2. şahıs, Eril, Çoğul   Emir Kipi   Mansûb İsim   Belirsiz   

Mülk  Suresi 13. Ayet
وَأَسِرُّوا قَوْلَكُمْ أَوِ اجْهَرُوا بِهِ ۖ إِنَّهُ عَلِيمٌ بِذَاتِ الصُّدُورِ (13)

13. Sözünüzü ister gizleyin, ister açığa vurun; bilin ki O, kalplerin içindekini bilmektedir.
Kökten (جَهْر) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 4:148  الْجَهْرَ    l-cehra    açıkça  
İsim   Eril   Emir Kipi   Mansûb İsim   Belirsiz   

Nisâ  Suresi 148. Ayet
لَا يُحِبُّ اللَّهُ الْجَهْرَ بِالسُّوءِ مِنَ الْقَوْلِ إِلَّا مَنْ ظُلِمَ ۚ وَكَانَ اللَّهُ سَمِيعًا عَلِيمًا (148)

148. Allah kötü sözün açıkça söylenmesini sevmez; ancak haksızlığa uğrayan başka. Allah her şeyi işitici ve bilicidir.
 6:3  وَجَهْرَكُمْ    ve cehrakum    ve açığınızı  
İsim   Eril   Emir Kipi   Mansûb İsim   Belirsiz   

En’âm  Suresi 3. Ayet
وَهُوَ اللَّهُ فِي السَّمَاوَاتِ وَفِي الْأَرْضِ ۖ يَعْلَمُ سِرَّكُمْ وَجَهْرَكُمْ وَيَعْلَمُ مَا تَكْسِبُونَ (3)

3. O, göklerde ve yerde tek Allah'tır. Gizlinizi, açığınızı bilir. (Hayır ve şerden) ne kazanacağınızı da bilir.
 7:205  الْجَهْرِ    l-cehri    yüksek  
İsim   Eril   Emir Kipi   Mecrûr İsim   Belirsiz   

A’râf  Suresi 205. Ayet
وَاذْكُرْ رَبَّكَ فِي نَفْسِكَ تَضَرُّعًا وَخِيفَةً وَدُونَ الْجَهْرِ مِنَ الْقَوْلِ بِالْغُدُوِّ وَالْآصَالِ وَلَا تَكُنْ مِنَ الْغَافِلِينَ (205)

205. Kendi kendine, yalvararak ve ürpererek, yüksek olmayan bir sesle sabah akşam Rabbini an. Gafillerden olma.
 16:75  وَجَهْرًا    ve cehran    ve açık  
İsim   Eril   Emir Kipi   Mansûb İsim   Belirsiz   

Nahl  Suresi 75. Ayet
ضَرَبَ اللَّهُ مَثَلًا عَبْدًا مَمْلُوكًا لَا يَقْدِرُ عَلَىٰ شَيْءٍ وَمَنْ رَزَقْنَاهُ مِنَّا رِزْقًا حَسَنًا فَهُوَ يُنْفِقُ مِنْهُ سِرًّا وَجَهْرًا ۖ هَلْ يَسْتَوُونَ ۚ الْحَمْدُ لِلَّهِ ۚ بَلْ أَكْثَرُهُمْ لَا يَعْلَمُونَ (75)

75. Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının malı olmuş bir köle ile katımızdan kendisine verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık olarak harcayan (hür) bir kimseyi misal verir. Bunlar hiç eşit olurlar mı? Doğrusu hamd Allah'a mahsustur. Fakat onların çoğu (bunu) bilmezler.
 21:110  الْجَهْرَ    l-cehra    açığını  
İsim   Eril   Emir Kipi   Mansûb İsim   Belirsiz   

Enbiyâ  Suresi 110. Ayet
إِنَّهُ يَعْلَمُ الْجَهْرَ مِنَ الْقَوْلِ وَيَعْلَمُ مَا تَكْتُمُونَ (110)

110. Şüphesiz Allah sözün açığını da bilir, gizli tuttuklarınızı da bilir.
 49:2  كَجَهْرِ    kecehri    yüksek sesle konuştuğunuz gibi  
İsim   Eril   Emir Kipi   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Hucurât  Suresi 2. Ayet
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَرْفَعُوا أَصْوَاتَكُمْ فَوْقَ صَوْتِ النَّبِيِّ وَلَا تَجْهَرُوا لَهُ بِالْقَوْلِ كَجَهْرِ بَعْضِكُمْ لِبَعْضٍ أَنْ تَحْبَطَ أَعْمَالُكُمْ وَأَنْتُمْ لَا تَشْعُرُونَ (2)

2. Ey iman edenler! Seslerinizi Peygamber'in sesinin üstüne yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber'e yüksek sesle bağırmayın; yoksa siz farkına varmadan amelleriniz boşa gidiverir.
 87:7  الْجَهْرَ    l-cehra    açığı  
İsim   Eril   Emir Kipi   Mansûb İsim   Belirsiz   

A’lâ  Suresi 7. Ayet
إِلَّا مَا شَاءَ اللَّهُ ۚ إِنَّهُ يَعْلَمُ الْجَهْرَ وَمَا يَخْفَىٰ (7)

7. Artık Allah'ın dilediği hariç, Şüphesiz Allah, açığı ve gizleneni bilir.
Kökten (جَهْرَة) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 2:55  جَهْرَةً    cehraten    açıkça  
İsim   Dişil   Emir Kipi   Mansûb İsim   Belirsiz   

Bakara  Suresi 55. Ayet
وَإِذْ قُلْتُمْ يَا مُوسَىٰ لَنْ نُؤْمِنَ لَكَ حَتَّىٰ نَرَى اللَّهَ جَهْرَةً فَأَخَذَتْكُمُ الصَّاعِقَةُ وَأَنْتُمْ تَنْظُرُونَ (55)

55. Bir zamanlar: Ey Musa! Biz Allah'ı açıkça görmedikçe asla sana inanmayız, demiştiniz de bakıp durur olduğunuz halde hemen sizi yıldırım çarpmıştı.
 4:153  جَهْرَةً    cehraten    açıkça  
İsim   Dişil   Emir Kipi   Mansûb İsim   Belirsiz   

Nisâ  Suresi 153. Ayet
يَسْأَلُكَ أَهْلُ الْكِتَابِ أَنْ تُنَزِّلَ عَلَيْهِمْ كِتَابًا مِنَ السَّمَاءِ ۚ فَقَدْ سَأَلُوا مُوسَىٰ أَكْبَرَ مِنْ ذَٰلِكَ فَقَالُوا أَرِنَا اللَّهَ جَهْرَةً فَأَخَذَتْهُمُ الصَّاعِقَةُ بِظُلْمِهِمْ ۚ ثُمَّ اتَّخَذُوا الْعِجْلَ مِنْ بَعْدِ مَا جَاءَتْهُمُ الْبَيِّنَاتُ فَعَفَوْنَا عَنْ ذَٰلِكَ ۚ وَآتَيْنَا مُوسَىٰ سُلْطَانًا مُبِينًا (153)

153. Ehl-i kitap senden, kendilerine gökten bir kitap indirmeni istiyor. Onlar Musa'dan, bunun daha büyüğünü istemişler de, "Bize Allah'ı apaçık göster" demişlerdi. Zulümleri sebebiyle hemen onları yıldırım çarptı. Bilahare kendilerine açık deliller geldikten sonra buzağıyı (tanrı) edindiler. Biz bunu da affettik. Ve Musa'ya apaçık delil (ve yetki) verdik.
 6:47  جَهْرَةً    cehraten    açıkça  
İsim   Dişil   Emir Kipi   Mansûb İsim   Belirsiz   

En’âm  Suresi 47. Ayet
قُلْ أَرَأَيْتَكُمْ إِنْ أَتَاكُمْ عَذَابُ اللَّهِ بَغْتَةً أَوْ جَهْرَةً هَلْ يُهْلَكُ إِلَّا الْقَوْمُ الظَّالِمُونَ (47)

47. De ki: Söyler misiniz; size Allah'ın azabı ansızın veya açıkça gelirse, zalim toplumdan başkası mı helak olur?