Be-Ra-Cim     ب ر ج
Saray, burç, kale - güzelliklerini gösteren kadın - görünme, ortaya çıkma, açılıp saçılma - gözleri geniş ve güzel olan.

Teberruz, bariz, açık, aşikar, zuhur eden, her bakanın gözüne zahir olan - surların yüksek yerleri yüksek köşk içinde oturanlar için ne ise burçlar da yıldızlar için onun gibidir. Ayın konakladığı menziller de köşke benzer, görünme anlamı da taşır köşkün yüksekliği nedeniyle görülmesi gibi.

Türkçe’ye girmiş türevler: burç, burgaz, burjuva

~ Aram burgā ברגא 1. kule, 2. yolcular için durak yeri, menzil ~ EYun pýrgos πύργος kule << HAvr *bʰr̥ǵʰ- yüksek yer, kule < HAvr *bʰerǵʰ- korumak
  Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 7 kez geçiyor.

GÖVDE(LER)
4 kez   بُرُوج
1 kez   تَبَرَّجْ
1 kez   تَبَرُّج
1 kez   مُتَبَرِّجَٰت
Kökten (بُرُوج) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 4:78  بُرُوجٍ    burūcin    kaleler  
İsim   Eril, Çoğul   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Nisâ  Suresi 78. Ayet
أَيْنَمَا تَكُونُوا يُدْرِكْكُمُ الْمَوْتُ وَلَوْ كُنْتُمْ فِي بُرُوجٍ مُشَيَّدَةٍ ۗ وَإِنْ تُصِبْهُمْ حَسَنَةٌ يَقُولُوا هَٰذِهِ مِنْ عِنْدِ اللَّهِ ۖ وَإِنْ تُصِبْهُمْ سَيِّئَةٌ يَقُولُوا هَٰذِهِ مِنْ عِنْدِكَ ۚ قُلْ كُلٌّ مِنْ عِنْدِ اللَّهِ ۖ فَمَالِ هَٰؤُلَاءِ الْقَوْمِ لَا يَكَادُونَ يَفْقَهُونَ حَدِيثًا (78)

78. Nerede olursanız olun ölüm size ulaşır; sarp ve sağlam kalelerde olsanız bile! Kendilerine bir iyilik dokunsa "Bu Allah'tan" derler; başlarına bir kötülük gelince de "Bu senden" derler. "Hepsi Allah'tandır"" de. Bu adamlara ne oluyor ki bir türlü lafanlamıyorlar!
 15:16  بُرُوجًا    burūcen    burçlar  
İsim   Eril, Çoğul   Mansûb İsim   Belirsiz   

Hicr  Suresi 16. Ayet
وَلَقَدْ جَعَلْنَا فِي السَّمَاءِ بُرُوجًا وَزَيَّنَّاهَا لِلنَّاظِرِينَ (16)

16. Andolsun, biz gökte birtakım burçlar yarattık ve seyr edenler için onu süsledik.
 25:61  بُرُوجًا    burūcen    burçlar  
İsim   Eril, Çoğul   Mansûb İsim   Belirsiz   

Furkân  Suresi 61. Ayet
تَبَارَكَ الَّذِي جَعَلَ فِي السَّمَاءِ بُرُوجًا وَجَعَلَ فِيهَا سِرَاجًا وَقَمَرًا مُنِيرًا (61)

61. Gökte burçları var eden, onların içinde bir çerağ (güneş) ve nurlu bir ay barındıran Allah, yüceler yücesidir.
 85:1  الْبُرُوجِ    l-burūci    burçlar  
İsim   Eril, Çoğul   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Bürûc  Suresi 1. Ayet
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ وَالسَّمَاءِ ذَاتِ الْبُرُوجِ (1)

1. Yemin olsun o burçlarla dolu göğe,
 85:1  الْبُرُوجِ    l-burūci    burçlar  
İsim   Eril, Çoğul   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Bürûc  Suresi 1. Ayet
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ وَالسَّمَاءِ ذَاتِ الْبُرُوجِ (1)

1. Burçlara sahip gökyüzüne,
Kökten (تَبَرَّجْ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 33:33  تَبَرَّجْنَ    teberracne    açılıp kırıtmayın  
Fiil   Tefa’ul Kalıbı   2. şahıs, Dişil, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Ahzâb  Suresi 33. Ayet
وَقَرْنَ فِي بُيُوتِكُنَّ وَلَا تَبَرَّجْنَ تَبَرُّجَ الْجَاهِلِيَّةِ الْأُولَىٰ ۖ وَأَقِمْنَ الصَّلَاةَ وَآتِينَ الزَّكَاةَ وَأَطِعْنَ اللَّهَ وَرَسُولَهُ ۚ إِنَّمَا يُرِيدُ اللَّهُ لِيُذْهِبَ عَنْكُمُ الرِّجْسَ أَهْلَ الْبَيْتِ وَيُطَهِّرَكُمْ تَطْهِيرًا (33)

33. Evlerinizde oturun, eski cahiliye adetinde olduğu gibi açılıp saçılmayın. Namazı kılın, zekatı verin, Allah'a ve Resulüne itaat edin. Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden, sadece günahı gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.
Kökten (تَبَرُّج) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 33:33  تَبَرُّجَ    teberruce    açılıp kırıtması gibi  
İsim   Tefa’ul Kalıbı   İsim Fiil   Eril   Şimdiki/Geniş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Ahzâb  Suresi 33. Ayet
وَقَرْنَ فِي بُيُوتِكُنَّ وَلَا تَبَرَّجْنَ تَبَرُّجَ الْجَاهِلِيَّةِ الْأُولَىٰ ۖ وَأَقِمْنَ الصَّلَاةَ وَآتِينَ الزَّكَاةَ وَأَطِعْنَ اللَّهَ وَرَسُولَهُ ۚ إِنَّمَا يُرِيدُ اللَّهُ لِيُذْهِبَ عَنْكُمُ الرِّجْسَ أَهْلَ الْبَيْتِ وَيُطَهِّرَكُمْ تَطْهِيرًا (33)

33. Evlerinizde oturun, eski cahiliye adetinde olduğu gibi açılıp saçılmayın. Namazı kılın, zekatı verin, Allah'a ve Resulüne itaat edin. Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden, sadece günahı gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.
Kökten (مُتَبَرِّجَٰت) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 24:60  مُتَبَرِّجَاتٍ    muteberricātin    göstermeden  
İsim   Tefa’ul Kalıbı   Etken   İsim Fiil   Dişil, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Nûr  Suresi 60. Ayet
وَالْقَوَاعِدُ مِنَ النِّسَاءِ اللَّاتِي لَا يَرْجُونَ نِكَاحًا فَلَيْسَ عَلَيْهِنَّ جُنَاحٌ أَنْ يَضَعْنَ ثِيَابَهُنَّ غَيْرَ مُتَبَرِّجَاتٍ بِزِينَةٍ ۖ وَأَنْ يَسْتَعْفِفْنَ خَيْرٌ لَهُنَّ ۗ وَاللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ (60)

60. Bir nikah ümidi beslemeyen, çocuktan kesilmiş yaşlı kadınların, zinetleri (yabancı erkeklere) teşhir etmeksizin (bazı) elbiselerini çıkarmalarında kendilerine bir vebal yoktur. İffetli davranmaları kendileri için daha hayırlıdır. Allah işitendir, bilendir.