Şin-he-Vav     ش ه و
  Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 13 kez geçiyor.

GÖVDE(LER)
3 kez   شَّهَوَٰت
2 kez   شَهْوَة
8 kez   ٱشْتَهَتْ
Kökten (شَّهَوَٰت) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 3:14  الشَّهَوَاتِ    ş-şehevāti    zevklere  
İsim   Dişil, Çoğul   Mecrûr İsim   

Âl-i İmrân  Suresi 14. Ayet
زُيِّنَ لِلنَّاسِ حُبُّ الشَّهَوَاتِ مِنَ النِّسَاءِ وَالْبَنِينَ وَالْقَنَاطِيرِ الْمُقَنْطَرَةِ مِنَ الذَّهَبِ وَالْفِضَّةِ وَالْخَيْلِ الْمُسَوَّمَةِ وَالْأَنْعَامِ وَالْحَرْثِ ۗ ذَٰلِكَ مَتَاعُ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا ۖ وَاللَّهُ عِنْدَهُ حُسْنُ الْمَآبِ (14)

14. Nefsani arzulara, (özellikle) kadınlara, oğullara, yığın yığın biriktirilmiş altın ve gümüşe, salma atlara, sağmal hayvanlara ve ekinlere karşı düşkünlük insanlara çekici kılındı. Bunlar, dünya hayatının geçici menfaatleridir. Halbuki varılacak güzelyer, Allah'ın katındadır.
 4:27  الشَّهَوَاتِ    ş-şehevāti    şehvetlerine  
İsim   Dişil, Çoğul   Mansûb İsim   

Nisâ  Suresi 27. Ayet
وَاللَّهُ يُرِيدُ أَنْ يَتُوبَ عَلَيْكُمْ وَيُرِيدُ الَّذِينَ يَتَّبِعُونَ الشَّهَوَاتِ أَنْ تَمِيلُوا مَيْلًا عَظِيمًا (27)

27. Allah sizin tevbenizi kabul etmek ister; şehvetlerine uyanlar (kötü arzuların esiri olanlar) ise büsbütün yoldan çıkmanızı isterler.
 19:59  الشَّهَوَاتِ    ş-şehevāti    şehvetlerine  
İsim   Dişil, Çoğul   Mansûb İsim   

Meryem  Suresi 59. Ayet
فَخَلَفَ مِنْ بَعْدِهِمْ خَلْفٌ أَضَاعُوا الصَّلَاةَ وَاتَّبَعُوا الشَّهَوَاتِ ۖ فَسَوْفَ يَلْقَوْنَ غَيًّا (59)

59. Nihayet onların peşinden öyle bir nesil geldi ki, bunlar namazı bıraktılar; nefislerinin arzularına uydular. Bu yüzden ileride sapıklıklarının cezasını çekecekler.
Kökten (شَهْوَة) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 7:81  شَهْوَةً    şehveten    şehvetle  
İsim   Dişil   Mansûb İsim   Belirsiz   

A’râf  Suresi 81. Ayet
إِنَّكُمْ لَتَأْتُونَ الرِّجَالَ شَهْوَةً مِنْ دُونِ النِّسَاءِ ۚ بَلْ أَنْتُمْ قَوْمٌ مُسْرِفُونَ (81)

81. Çünkü siz, şehveti tatmin için kadınları bırakıp da şehvetle erkeklere yanaşıyorsunuz. Doğrusu siz taşkın bir milletsiniz."
 27:55  شَهْوَةً    şehveten    şehvetle  
İsim   Dişil   Mansûb İsim   Belirsiz   

Neml  Suresi 55. Ayet
أَئِنَّكُمْ لَتَأْتُونَ الرِّجَالَ شَهْوَةً مِنْ دُونِ النِّسَاءِ ۚ بَلْ أَنْتُمْ قَوْمٌ تَجْهَلُونَ (55)

55. (Bu ilahi ikazdan sonra hala) siz, ille de kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşacak mısınız? Doğrusu siz, beyinsizlikte devam edegelen bir kavimsiniz!
Kökten (ٱشْتَهَتْ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 16:57  يَشْتَهُونَ    yeştehūne    hoşlandıklarını  
Fiil   İfti’al Kalıbı   3. şahıs, Eril, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Nahl  Suresi 57. Ayet
وَيَجْعَلُونَ لِلَّهِ الْبَنَاتِ سُبْحَانَهُ ۙ وَلَهُمْ مَا يَشْتَهُونَ (57)

57. Onlar, kızların Allah'a ait olduğunu iddia ediyorlar. Haşa! Allah bundan münezzehtir. Beğendikleri de (erkek çocuklar) kendilerinin oluyor.
 21:102  اشْتَهَتْ    ştehet    çektiği ni’metler  
Fiil   İfti’al Kalıbı   3. şahıs, Dişil, Tekil   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Enbiyâ  Suresi 102. Ayet
لَا يَسْمَعُونَ حَسِيسَهَا ۖ وَهُمْ فِي مَا اشْتَهَتْ أَنْفُسُهُمْ خَالِدُونَ (102)

102. Bunlar onun uğultusunu duymazlar; gönüllerinin dilediği nimetler içinde ebedi kalırlar.
 34:54  يَشْتَهُونَ    yeştehūne    arzu ettikleri  
Fiil   İfti’al Kalıbı   3. şahıs, Eril, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Sebe’  Suresi 54. Ayet
وَحِيلَ بَيْنَهُمْ وَبَيْنَ مَا يَشْتَهُونَ كَمَا فُعِلَ بِأَشْيَاعِهِمْ مِنْ قَبْلُ ۚ إِنَّهُمْ كَانُوا فِي شَكٍّ مُرِيبٍ (54)

54. Artık, bundan önce benzerlerine yapıldığı gibi, kendileriyle arzu ettikleri şey arasına perde çekilmiştir. Şüphesiz onlar, kendilerini endişeye düşüren bir korku içindeydiler.
 41:31  تَشْتَهِي    teştehī    çektiği  
Fiil   İfti’al Kalıbı   3. şahıs, Dişil, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Fussilet  Suresi 31. Ayet
نَحْنُ أَوْلِيَاؤُكُمْ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَفِي الْآخِرَةِ ۖ وَلَكُمْ فِيهَا مَا تَشْتَهِي أَنْفُسُكُمْ وَلَكُمْ فِيهَا مَا تَدَّعُونَ (31)

31. Biz dünya hayatında da, ahirette de sizin dostlarınızız. Orada sizin için canlarınızın çektiği her şey var ve istediğiniz her şey orada sizin için hazırdır.
 43:71  تَشْتَهِيهِ    teştehīhi    canların çektiği  
Fiil   İfti’al Kalıbı   3. şahıs, Dişil, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Zuhruf  Suresi 71. Ayet
يُطَافُ عَلَيْهِمْ بِصِحَافٍ مِنْ ذَهَبٍ وَأَكْوَابٍ ۖ وَفِيهَا مَا تَشْتَهِيهِ الْأَنْفُسُ وَتَلَذُّ الْأَعْيُنُ ۖ وَأَنْتُمْ فِيهَا خَالِدُونَ (71)

71. Onlara altın tepsiler ve kadehler dolaştırılır. Orada canlarının istediği, gözlerinin hoşlandığı her şey vardır. Ve siz, orada ebedi kalacaksınız.
 52:22  يَشْتَهُونَ    yeştehūne    canlarının istediği  
Fiil   İfti’al Kalıbı   3. şahıs, Eril, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Tûr  Suresi 22. Ayet
وَأَمْدَدْنَاهُمْ بِفَاكِهَةٍ وَلَحْمٍ مِمَّا يَشْتَهُونَ (22)

22. Onlara canlarının istediği meyve ve etten bol bol verdik.
 56:21  يَشْتَهُونَ    yeştehūne    canlarının çektiği  
Fiil   İfti’al Kalıbı   3. şahıs, Eril, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Vâkı’a  Suresi 21. Ayet
وَلَحْمِ طَيْرٍ مِمَّا يَشْتَهُونَ (21)

21. Canlarının çektiği kuş etleri,
 77:42  يَشْتَهُونَ    yeştehūne    gönüllerinin çektiği  
Fiil   İfti’al Kalıbı   3. şahıs, Eril, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Mürselât  Suresi 42. Ayet
وَفَوَاكِهَ مِمَّا يَشْتَهُونَ (42)

42. Canlarının çektiği çeşit çeşit meyveler arasındadırlar.