TÜRKÇE OKUNUŞ |
99. vemâ eḍallenâ ille-lmücrimûn. |
DİYANET VAKFI |
99. Bizi ancak o günahkarlar saptırdı. |
DİYANET İŞLERİ |
-97-98-99-100-101-102-. Orada putlarıyla çekişerek: "Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; şimdi şefaatçimiz, yakın bir dostumuz yoktur; keşke geriye bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak" derler. |
ELMALILI HAMDI YAZIR |
97. "Vallahi biz, gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz." |
ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
97. Allah hakkı için gerçekten de biz, apaçık bir sapıklık içindeydik. |
ALİ BULAÇ |
97. "Andolsun Allah'a, biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz," |
SÜLEYMAN ATEŞ |
97. Vallahi biz apaçık bir sapıklık içinde imişiz! |
GÜLTEKİN ONAN |
97. "Andolsun Tanrı'ya, biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz." |
SUAT YILDIRIM |
97. Orada putlarıyla çekişirken şöyle derler “Vallahi de, tallahi de biz besbelli bir sapıklık içinde imişiz!”“Çünkü biz sizi Rabbülâlemin ile bir tutuyorduk. Ama bizi saptıranlar da, o mücrimler oldu.“Şimdi artık ne şefaatçimiz var bizim, ne candan bir dostumuz!” “Ah! Ne olurdu, imkân olsa da dünyaya bir dönsek ve müminlerden olsaydık!” (36,56; 40,47; 7,53; 38,64) |
Copyright © 2023. Designer by Emin. All Rights Reserved.