KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَهُوَ ve huve ve O’dur  
الَّذِي lleƶī kimse  
أَنْشَأَكُمْ enşeekum sizi inşa eden ن ش ا
مِنْ min -ten  
نَفْسٍ nefsin nefis- ن ف س
وَاحِدَةٍ vāHidetin bir tek و ح د
فَمُسْتَقَرٌّ femusteḳarrun sizin için bir karar ق ر ر
وَمُسْتَوْدَعٌ ve mustevdeǔn ve emanet yeri vardır و د ع
قَدْ ḳad gerçekten  
فَصَّلْنَا feSSalnā biz genişçe açıkladık ف ص ل
الْايَاتِ l-āyāti ayetleri ا ي ي
لِقَوْمٍ liḳavmin bir toplum için ق و م
يَفْقَهُونَ yefḳahūne anlayan ف ق ه
TÜRKÇE OKUNUŞ
98. vehüve-lleẕî enşeeküm min nefsiv vâḥidetin femüsteḳarruv vemüstevda`. ḳad feṣṣalne-l'âyâti liḳavmiy yefḳahûn.
DİYANET VAKFI
98. O, sizi bir tek nefisten (Âdem'den) yaratandır. (Sizin için) bir kalma yeri, bir de emanet olarak konulacağınız yer vardır. Anlayan bir toplum için ayetleri ayrıntılı bir şekilde açıkladık.
DİYANET İŞLERİ
98. O, sizi bir tek nefisten, babaların sulbünde kararlaşmış ve anaların rahminde kararlaşmakta olarak yaratandır. Anlayan millet için ayetleri uzun uzadıya açıkladık.
ELMALILI HAMDI YAZIR
98. Sizi bir tek candan yaratan O'dur. Sonra sizin için bir karar yeri, bir de emanet yeri vardır. Biz âyetlerimizi, anlayan bir toplum için apaçık beyan ettik.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
98. Sizi bir tek kişiden meydana getirmiştir de size bir eğlenecek yurt, bir de eğreti olarak kalınacak yer tayin etmiştir. Anlayan topluluğa delillerimizi açıkça bildirmedeyiz.
ALİ BULAÇ
98. O, sizi tek bir nefisten yaratandır. (Sizin için) Bir karar (kalış) ve emanet (olarak konuluş) yeri vardır. Kavrayabilen bir topluluk için ayetleri birer birer açıkladık.
SÜLEYMAN ATEŞ
98. Odur ki sizi bir tek nefisten inşa etti. Sizin için bir kalış ve bir emanet olarak konuluş yeri ve süresi vardır. Gerçekten biz, anlayan bir toplum için ayetleri geniş geniş açıkladık.
GÜLTEKİN ONAN
98. O sizi tek bir nefsten yaratandır. (Sizin için) Bir karar (kalış) ve emanet (olarak konuluş) yeri vardır. Kavrayabilen (yefkahun) bir topluluk için ayetleri birer birer açıkladık.
SUAT YILDIRIM
98. Sizi bir tek candan yaratan O'dur. Sonra sizin için; bir kalacak yer, bir de emanet olarak duracak yer vardır. Biz âyetlerimizi anlayan kimseler için açıkça bildirdik. (4,1)