KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
قَالَ ḳāle Musa dedi ق و ل
فَاذْهَبْ feƶheb git defol ذ ه ب
فَإِنَّ fe inne artık  
لَكَ leke sen  
فِي  
الْحَيَاةِ l-Hayāti hayat boyunca ح ي ي
أَنْ en  
تَقُولَ teḳūle diyeceksin ق و ل
لَا  
مِسَاسَ misāse bana dokunmayın! م س س
وَإِنَّ ve inne ve şüphesiz  
لَكَ leke sana  
مَوْعِدًا mev’ǐden va’dedilenden cezadan و ع د
لَنْ len asla  
تُخْلَفَهُ tuḣlefehu kurtulamayacaksın خ ل ف
وَانْظُرْ venZur şimdi bak ن ظ ر
إِلَىٰ ilā  
إِلَٰهِكَ ilāhike tanrına ا ل ه
الَّذِي lleƶī  
ظَلْتَ Zelte durup ısrarla ظ ل ل
عَلَيْهِ ǎleyhi ona  
عَاكِفًا ǎākifen taptığın ع ك ف
لَنُحَرِّقَنَّهُ lenuHarriḳannehu biz onu yakacağız ح ر ق
ثُمَّ ṧumme sonra  
لَنَنْسِفَنَّهُ lenensifennehu onu savuracağız ن س ف
فِي  
الْيَمِّ l-yemmi denize ي م م
نَسْفًا nesfen ufalayıp ن س ف
TÜRKÇE OKUNUŞ
97. ḳâle feẕheb feinne leke fi-lḥayâti en teḳûle lâ misâs. veinne leke mev`idel len tuḫlefeh. venżur ilâ ilâhike-lleẕî żalte `aleyhi `âkifâ. lenüḥarriḳannehû ŝümme lenensifennehû fi-lyemmi nesfâ.
DİYANET VAKFI
97. Musa: Defol! dedi, artık hayatın boyunca sen: "Bana dokunmayın!" diyeceksin. Ayrıca senin için, kurtulamayacağın bir ceza günü var. Tapmakta olduğun tanrına da bak! Yemin ederim, biz onu yakacağız; sonra da onu parça parça edip denize savuracağız!
DİYANET İŞLERİ
97. Musa: "Defol! Doğrusu artık hayatta, "Bana dokunmayın!" demenden başka yapacağın yoktur. Senin için asla kaçamayacağın bir ceza daha vardır. Durup üzerinde titrediğin tanrına bak, onu yakacağız, sonra denize dökeceğiz" dedi.
ELMALILI HAMDI YAZIR
97. (Musa ona şöyle) dedi: "Haydi çekil git. Artık senin için hayat boyunca, 'benimle temas yok' diye söylemen var (bir vahşi gibi yapayalnız yaşamağa mahkum olacaksın). Hem senin için asla kaçamayacağın bir ceza daha vardır. Bir de ibadet edip durduğun ilâhına bak; elbette biz onu yakacağız, sonra da kül edip muhakkak onu denize savuracağız."
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
97. Git hadi dedi Musa, hiç şüphe yok ki hayatta cezan, rastladığına yaklaşma, dokunma bana demendir ve sana bir de azap vaadedilmiştir ki değişmesine imkan yok; kulluğunda bulunup durduğun mabuduna bak da gör, onu biz yakacağız, sonra da kaldırıp denize atacağız.
ALİ BULAÇ
97. Dedi ki: “Haydi çekip git, artık senin hayatta (hakettiğin ceza: "Bana dokunulmasın") deyip yerinmendir." Ve şüphesiz senin için kendisinden asla kaçınamayacağın (azap dolu) bir buluşma zamanı vardır. Üstüne kapanıp bel bükerek önünde eğildiğin ilahına bir bak; biz onu mutlaka yakacağız, sonra darmadağın edip denizde savuracağız."
SÜLEYMAN ATEŞ
97. (Musa): "Git, dedi. Artık hayat boyunca sen: 'Bana dokunmayın!' diyeceksin (toplumdan refüze edilip yalnız başına kalacaksın), sana va'dedilen bir ceza var ki ondan asla şaşırılmayacaksın (mutlaka o cezanı tam zamanında bulacaksın). Şimdi durup taptığın tanrına bak. Biz onu yakacağız, sonra onu ufalayıp denize savuracağız."
GÜLTEKİN ONAN
97. Dedi ki: "Haydi çekip git, artık senin hayatta (hakettiğin ceza: "Bana dokunulmasın") deyip yerinmendir." Ve şüphesiz senin için kendisinden asla kaçınamayacağın (azab dolu) bir buluşma zamanı vardır. Üstüne kapanıp bel bükerek önünde eğildiğin tanrına bir bak; biz onu mutlaka yakacağız, sonra darmadağın edip denizde savuracağız."
SUAT YILDIRIM
97. “Defol!” dedi Mûsâ, artık ömür boyunca sen: “Bana dokunmayın, benden uzak durun!” diyeceksin, yalnız yaşamaya mahkûm olacaksın. Ayrıca senin asla kurtulamayacağın bir ceza günü var. Şimdi tapınıp durduğun tanrına bak! Biz onu yakacağız, sonra da ufalayıp denize savuracağız.” {KM, Tesniye 9,21}