KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَلَوْ velev ve şayet  
أَنَّ enne elbette  
أَهْلَ ehle halkı ا ه ل
الْقُرَىٰ l-ḳurā O ülkelerin ق ر ي
امَنُوا āmenū inansalardı ا م ن
وَاتَّقَوْا vetteḳav ve korunsalardı و ق ي
لَفَتَحْنَا lefeteHnā açardık ف ت ح
عَلَيْهِمْ ǎleyhim üzerlerine  
بَرَكَاتٍ berakātin bolluklar ب ر ك
مِنَ mine -ten  
السَّمَاءِ s-semāi gök- س م و
وَالْأَرْضِ vel’erDi ve yerden ا ر ض
وَلَٰكِنْ velākin fakat  
كَذَّبُوا keƶƶebū yalanladılar ك ذ ب
فَأَخَذْنَاهُمْ feeḣaƶnāhum biz de onları yakaladık ا خ ذ
بِمَا bimā şeylerle  
كَانُوا kānū oldukları ك و ن
يَكْسِبُونَ yeksibūne kazanıyor ك س ب
TÜRKÇE OKUNUŞ
96. velev enne ehle-lḳurâ âmenû vetteḳav lefetaḥnâ `aleyhim berakâtim mine-ssemâi vel'arḍi velâkin keẕẕebû feeḫaẕnâhüm bimâ kânû yeksibûn.
DİYANET VAKFI
96. O (peygamberlerin gönderildiği) ülkelerin halkı inansalar ve (günahtan) sakınsalardı, elbette onların üstüne gökten ve yerden nice bereket kapıları açardık, fakat yalanladılar, biz de ettikleri yüzünden onları yakalayıverdik.
DİYANET İŞLERİ
96. Eğer kentlerin halkı inanmış ve Bize karşı gelmekten sakınmış olsalardı, onlara göğün ve yerin bolluklarını verirdik. Ama yalanladılar; bu yüzden onları, yaptıklarına karşılık yakalayıverdik.
ELMALILI HAMDI YAZIR
96. (O) ülkelerin halkı inanıp (Allah'ın azabından) korunsalardı, elbette üzerlerine gökten ve yerden bolluklar açardık; fakat yalanladılar, biz de onları kazandıklarıyla yakaladık.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
96. Memleketlerin halkı inansalar ve çekinselerdi gökyüzünden üstlerine bereket yağdırır, yeryüzünden bereket fışkırtırdık, fakat inkar ettiler de kazandıkları suç yüzünden onları azaba uğrattık.
ALİ BULAÇ
96. Eğer o ülkeler halkı inansalardı ve korkup-sakınsalardı, gerçekten üzerlerine hem gökten, hem yerden (sayısız) bolluklar (bereketler) açardık; ancak onlar yalanladılar, Biz de onları kazanageldikleri nedeniyle yakalayıverdik.
SÜLEYMAN ATEŞ
96. (O) ülkelerin halkı inanıp (kötülüklerden) korunsalardı, elbette üzerlerine gökten ve yerden bolluklar açardık; fakat yalanladılar, biz de onları kazandıklarıyle yakaladık.
GÜLTEKİN ONAN
96. Eğer o ülkeler ehli inansaydı ve korkup-sakınsalardı, gerçekten üzerlerine hem gökten, hem yerden (sayısız) bolluklar (bereketler) açardık; ancak onlar yalanladılar, biz de onları kazanageldikleri nedeniyle yakalayıverdik.
SUAT YILDIRIM
96. Eğer o ülkelerin ahalisi iman edip Allah'a karşı gelmekten sakınsalardı, elbette Biz üzerlerine gökten, yerden nice bereket ve bolluk kapılarını açardık. Fakat onlar peygamberleri yalancı saydılar, Biz de işledikleri kötülükler sebebiyle kendilerini cezaya çarptırdık. (37,147-148; 10,98; 34,34)