TÜRKÇE OKUNUŞ |
96. ḥattâ iẕâ fütiḥat ye'cûcü veme'cûcü vehüm min külli ḥadebiy yensilûn.
|
|
DİYANET VAKFI |
96. Nihayet Ye'cuc ve Me'cuc (sedleri) açıldığı ve onlar her tepeden akın ettiği zaman;
|
|
DİYANET İŞLERİ |
96. Yecüc ve Mecüc'ün seddi yıkıldığı zaman her dere ve tepeden boşanırlar.
|
|
ELMALILI HAMDI YAZIR |
96. Nihayet Ye'cûc ve Me'cûc(un seddi) açıldığı zaman, ki onlar her dere ve tepeden akın edip çıkarlar.
|
|
ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
96. Sonunda Ye'cüc ve Me'cuc'un seti açılınca ve onlar, her tepeden yeryüzüne saldırınca.
|
|
ALİ BULAÇ |
96. Yecuc ve Mecuc (un sedleri) açıldığında, onlar her bir tepeden akın ederler;
|
|
SÜLEYMAN ATEŞ |
96. Nihayet Ye'cuc ve Me'cuc'un önü açıldığı ve onlar her tepeden akın etmeye başladıkları zaman,
|
|
GÜLTEKİN ONAN |
|
|
SUAT YILDIRIM |
96. Nihayet Ye'cüc ve Me’cüc’ün sedleri açılıp her tepeden dünyaya akın etmeye başladıkları, doğru vâdin vaktinin yaklaştığı sıra, işte o zaman, kâfirlerin gözleri birden donakalır. “Eyvah, bizlere! Biz bundan tam bir gaflet içinde idik, daha doğrusu kendimize zulmettik!” diyecekler.
|
|