KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَلَمَّا velemmā ne zaman ki  
جَاءَ cāe gelince ج ي ا
أَمْرُنَا emrunā emrimiz ا م ر
نَجَّيْنَا necceynā kurtardık ن ج و
شُعَيْبًا şuǎyben Şuayb’ı  
وَالَّذِينَ velleƶīne ve kimseleri  
امَنُوا āmenū iman edenleri ا م ن
مَعَهُ meǎhu onunla birlikte  
بِرَحْمَةٍ biraHmetin bir rahmetle ر ح م
مِنَّا minnā tarafımızdan  
وَأَخَذَتِ ve eḣaƶeti ve aldı ا خ ذ
الَّذِينَ elleƶīne kimseleri  
ظَلَمُوا Zalemū zulmedenleri ظ ل م
الصَّيْحَةُ S-SayHatu bir çığlık ص ي ح
فَأَصْبَحُوا feeSbeHū ve kaldılar ص ب ح
فِي  
دِيَارِهِمْ diyārihim yurtlarında د و ر
جَاثِمِينَ cāṧimīne diz çökmüç olarak ج ث م
TÜRKÇE OKUNUŞ
94. velemmâ câe emrunâ necceynâ şu`aybev velleẕîne âmenû me`ahû biraḥmetim minnâ veeḫaẕeti-lleẕîne żalemu-ṣṣayḥatü feaṣbeḥû fî diyârihim câŝimîn.
DİYANET VAKFI
94. Emrimiz gelince, Şuayb'ı ve onunla beraber iman edenleri tarafımızdan bir rahmetle kurtardık; zulmedenleri ise korkunç bir gürültü yakaladı da yurtlarında diz üstü çökekaldılar.
DİYANET İŞLERİ
94. Buyruğumuz gelince, Şuayb'ı ve beraberindeki inananları katımızdan bir rahmet olarak kurtardık. Haksızlık yapanları bir çığlık yakaladı, oldukları yerde diz üstü çöküverdiler.
ELMALILI HAMDI YAZIR
94. Ne zaman ki, emrimiz geldi, Şu'ayb ve beraberindeki müminler, tarafımızdan bir rahmet sayesinde kurtuldular. Ve o zalimleri korkunç bir gürültü yakaladı da oldukları yerde çöküp kaldılar.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
94. Emrimiz gelince Şuayb'i ve onunla beraber inanmış olanları, bizden bir rahmet olarak kurtardık, zulmedenleriyse bir bağırış kavrayıverdi ve hepsi de yurtlarında diz çökmüş bir halde helak oluverdi.
ALİ BULAÇ
94. Emrimiz geldiği zaman, tarafımızdan bir rahmetle Şuayb'ı ve O’nunla birlikte iman edenleri kurtardık; o zulmedenleri dayanılmaz bir ses sarıverdi de kendi yurtlarında dizüstü çökmüş olarak sabahladılar.
SÜLEYMAN ATEŞ
94. Emrimiz gelince, Şu'ayb'i ve onunla beraber inanmış olanları bizden bir acıma ile kurtardık; zulmedenleri de o korkunç ses yakaladı, yurtlarında çöküp kaldılar.
GÜLTEKİN ONAN
94. Buyruğumuz geldiği zaman, tarafımızdan bir rahmetle Şuayb'ı ve onunla birlikte inananları kurtardık; o zulmedenleri dayanılmaz bir ses sarıverdi de kendi yurtlarında dizüstü çökmüş olarak sabahladılar.
SUAT YILDIRIM
94. Azap emrimiz gelince, tarafımızdan bir lütuf olarak Şuayb ve beraberindeki müminleri o azaptan kurtardık. Zulmedenleri ise o korkunç ses bastırıverdi de diyarlarında çökekaldılar.Sanki hiç orada yaşamamış gibi oldular...Evet, Semûd halkı defolup gittiği gibi Medyen halkı da defoldu gitti!