KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
إِلَّا illā ancak hariç  
الَّذِينَ elleƶīne kimseler  
يَصِلُونَ yeSilūne sığınanlar و ص ل
إِلَىٰ ilā  
قَوْمٍ ḳavmin bir topluma ق و م
بَيْنَكُمْ beynekum sizinle ب ي ن
وَبَيْنَهُمْ ve beynehum kendileri arasında ب ي ن
مِيثَاقٌ mīṧāḳun andlaşma bulunan و ث ق
أَوْ ev yahut  
جَاءُوكُمْ cāūkum size gelenler ج ي ا
حَصِرَتْ HaSirat sıkılarak ح ص ر
صُدُورُهُمْ Sudūruhum yürekleri ص د ر
أَنْ en  
يُقَاتِلُوكُمْ yuḳātilūkum sizinle savaşmaktan ق ت ل
أَوْ ev veya  
يُقَاتِلُوا yuḳātilū savaşmaktan ق ت ل
قَوْمَهُمْ ḳavmehum kendi toplumlarıyle ق و م
وَلَوْ velev eğer  
شَاءَ şāe dileseydi ش ي ا
اللَّهُ llahu Allah  
لَسَلَّطَهُمْ leselleTahum onları salardı س ل ط
عَلَيْكُمْ ǎleykum sizin üstünüze  
فَلَقَاتَلُوكُمْ fe leḳātelūkum sizinle savaşırlardı ق ت ل
فَإِنِ feini o halde  
اعْتَزَلُوكُمْ ǎ’tezelūkum onlar sizden uzak dururlar ع ز ل
فَلَمْ fe lem  
يُقَاتِلُوكُمْ yuḳātilūkum sizinle savaşmazlar ق ت ل
وَأَلْقَوْا ve elḳav ve isterlerse ل ق ي
إِلَيْكُمُ ileykumu sizinle  
السَّلَمَ s-seleme barış içinde yaşamak س ل م
فَمَا femā  
جَعَلَ ceǎle vermemiştir ج ع ل
اللَّهُ llahu Allah  
لَكُمْ lekum size  
عَلَيْهِمْ ǎleyhim onların aleyhine  
سَبِيلًا sebīlen bir yol س ب ل
TÜRKÇE OKUNUŞ
90. ille-lleẕîne yeṣilûne ilâ ḳavmim beyneküm vebeynehüm mîŝâḳun ev câûküm ḥaṣirat ṣudûruhüm ey yüḳâtilûküm ev yüḳâtilû ḳavmehüm. velev şâe-llâhü leselleṭahüm `aleyküm feleḳâtelûküm. feini-`tezelûküm felem yüḳâtilûküm veelḳav ileykümü-sseleme femâ ce`ale-llâhü leküm `aleyhim sebîlâ.
DİYANET VAKFI
90. Ancak kendileriyle aranızda antlaşma bulunan bir topluma sığınanlar yahut ne sizinle ne de kendi toplumlarıyla savaşmak (istemediklerin) den yürekleri sıkılarak size gelenler müstesna. Allah dileseydi onları başınıza bela ederdi de sizinle savaşırlardı. Artık onlar sizi bırakıp bir tarafa çekilir de sizinle savaşmazlar ve size barış teklif ederlerse bu durumda Allah size, onların aleyhinde bir yola girme hakkı vermemiştir.
DİYANET İŞLERİ
90. Ancak, sizinle kendileri arasında anlaşma olan bir millete sığınanlar yahut sizinle savaştan veya kendi milletleriyle savaşmaktan bıkarak size başvuranlar müstesnadır. Allah dileseydi onları üzerinize çullandırırdı da sizinle savaşırlardı. Eğer sizden uzak durur, sizinle savaşmaz, size barış teklif ederlerse Allah onlara dokunmanıza izin vermez.
ELMALILI HAMDI YAZIR
90. Ancak o kimselere dokunmayın ki, sizinle aralarında anlaşma olan bir kavme sığınmış bulunurlar. Yahut ne sizinle, ne de kendi kavimleriyle savaşmayı gönüllerine sığdıramayıp tarafsız olarak size gelmişlerdir. Eğer Allah dileseydi, onları size musallat kılardı, onlar da sizinle savaşırlardı. Eğer onlar sizden uzak dururlar, sizinle savaşmayıp size barış teklif ederlerse, Allah, sizin için onlar aleyhine bir yol vermemiştir.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
90. Ancak sizinle onların arasında ahitleşme olan bir kavme sığınanlar, yahut sizinle veya kendi kavimleriyle savaşmaya yürekleri dayanmayıp size gelenler, bu hükümden dışarıdır ve Allah dileseydi onları size musallat ederdi de sizinle savaşırlardı. Sizi bırakırlar, sizinle savaşmazlar ve barış teklifinde bulunurlarsa Allah da onların aleyhinde bulunmaya bir yol bırakmamıştır size.
ALİ BULAÇ
90. Ancak sizinle aralarında andlaşma bulunan bir kavme sığınanlar ya da hem sizinle, hem kendi kavimleriyle savaşmak (istemeyip bun)dan göğüslerini sıkıntı basıp size gelenler (dokunulmazdır.) Allah dileseydi, onları üstünüze saldırtır, böylece sizinle çarpışırlardı. Eğer sizden uzak durur (geri çekilir), sizinle savaşmaz ve barış (şartların)ı size bırakırlarsa, artık Allah, sizin için onların aleyhinde bir yol kılmamıştır.
SÜLEYMAN ATEŞ
90. Ancak sizinle kendileri arasında andlaşma bulunan bir topluma sığınanlar, yahut ne sizinle ne de kendi toplumlarıyle savaşmak(istemedikleri)nden yürekleri sıkılarak size gelenler hariç. Allah dileseydi, onları sizin üstünüze salardı, sizinle savaşırlardı. O halde onlar, sizden uzak dururlar, sizinle savaşmazlar ve sizinle barış içinde yaşamak isterlerse, Allah size, onlara saldırmak için bir yol vermemiştir.
GÜLTEKİN ONAN
90. Ancak sizinle aralarında andlaşma bulunan bir kavme sığınanlar ya da hem sizinle, hem kendi kavimleriyle savaşmak (istemeyip bun)dan göğüslerini sıkıntı basıp size gelenler (dokunulmazdır.) Tanrı dileseydi, onları üstünüze saldırtır, böylece sizinle çarpışırlardı. Eğer sizden uzak durur (geri çekilir), sizinle savaşmaz ve barış (şartların)ı size bırakırlarsa, artık Tanrı, sizin için onların aleyhinde bir yol kılmamıştır.
SUAT YILDIRIM
90. Ancak sizinle aralarında anlaşma bulunan bir kavme sığınanlar veya ne sizinle ne de kendi kavimleriyle savaşmak istemediklerinden göğüsleri daralarak size gelenler bundan müstesnadır.Eğer Allah dileseydi, bunları size musallat eder ve bunlar da sizinle savaşırlardı.O halde, onlar sizden uzak durur, sizinle savaşmazlar ve size barış teklif ederlerse, o takdirde Allah onlara saldırmak için size yol vermez. (8,61; 47,35)