KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
انْظُرْ unZur bak ن ظ ر
كَيْفَ keyfe nasıl ك ي ف
ضَرَبُوا Derabū misal verdiler ض ر ب
لَكَ leke senin için  
الْأَمْثَالَ l-emṧāle benzetmelerle م ث ل
فَضَلُّوا feDellū saptılar ض ل ل
فَلَا felā artık  
يَسْتَطِيعُونَ yesteTīǔne bulamazlar ط و ع
سَبِيلًا sebīlen yolu س ب ل
TÜRKÇE OKUNUŞ
9. ünżur keyfe ḍarabû leke-l'emŝâle feḍallû felâ yesteṭî`ûne sebîlâ.
DİYANET VAKFI
9. (Resulüm!) Senin hakkında bak ne biçim temsiller getirdiler! Artık onlar sapmışlardır ve (hidayete) hiçbir yol da bulamazlar.
DİYANET İŞLERİ
9. Sana nasıl misaller getirdiklerine bir bak! Onlar sapmışlardır, yol bulamazlar.
ELMALILI HAMDI YAZIR
9. Ey Muhammed! sana nasıl misaller getirdiklerine bir bak! Onlar sapmışlardır, yol bulamazlar.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
9. Bak da gör, senin için ne çeşit örnekler getirdi onlar da saptılar doğru yoldan ve artık gerçeğe varmak için hiçbir yol bulamaz onlar.
ALİ BULAÇ
9. Bir bak; senin için nasıl örnekler verdiler de böylece saptılar. Artık onlar hiçbir yol bulamazlar.
SÜLEYMAN ATEŞ
9. Bak, senin için nasıl benzetmeler yaptılar da saptılar. Artık bir daha yolu bulamazlar.
GÜLTEKİN ONAN
9. Bir bak; senin için nasıl örnekler verdiler de böylece saptılar. Artık onlar hiç bir yol bulamazlar.
SUAT YILDIRIM
9. İşte bak senin hakkında nasıl tutarsız misaller getiriyorlar. Doğrusu onlar saptılar, artık asla yol bulamazlar!.