TÜRKÇE OKUNUŞ |
9. velein eẕaḳne-l'insâne minnâ raḥmeten ŝümme neza`nâhâ minh. innehû leyeûsün kefûr.
|
|
DİYANET VAKFI |
9. Eğer insana tarafımızdan bir rahmet (nimet) tattırır da sonra bunu ondan çekip alırsak, tamamen ümitsiz ve nankör olur.
|
|
DİYANET İŞLERİ |
9. And olsun ki, insana nimetimizi tattırır sonra onu ondan çekip alırsak, o şüphesiz umutsuz bir nanköre döner.
|
|
ELMALILI HAMDI YAZIR |
9. Ve şayet insana tarafımızdan bir rahmet tattırır, sonra da onu kendisinden geri alırsak, şüphesiz o ümitsiz ve nankör bir kimse olur.
|
|
ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
9. İnsana, katımızdan bir rahmet tattırsak da sonra alıversek onu insandan, şüphe yok ki her şeyden ümidini keser, bir nankör olur gider.
|
|
ALİ BULAÇ |
9. Andolsun, Biz insana tarafımızdan bir rahmet tattırıp sonra bunu kendisinden çekip-alsak, kuşkusuz o, (artık) umudunu kesmiş bir nankördür.
|
|
SÜLEYMAN ATEŞ |
9. Eğer biz insana, bizden bir rahmet taddırsak da sonra onu kendisinden çekip alsak, hemen o, umutsuzluğa düşer, nankör olur.
|
|
GÜLTEKİN ONAN |
9. Andolsun, biz insana tarafımızdan bir rahmet tattırıp sonra bunu kendisinden çekip-alsak, kuşkusuz o, (artık) umudunu kesmiş bir (çok / pek) kafirdir (mübala sigası).
|
|
SUAT YILDIRIM |
9. Eğer insana tarafımızdan bir rahmet tattırır, sonra o nimeti geri alırsak o, son derece ümitsiz, son derece nankör olur.
|
|