KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
قَالُوا ḳālū onlar şöyle dediler ق و ل
يَا شُعَيْبُ yā şuǎybu Şuayb  
أَصَلَاتُكَ eSalātuke namazın mı? ص ل و
تَأْمُرُكَ te’muruke sana emrediyor ا م ر
أَنْ en  
نَتْرُكَ netruke bırakmamızı ت ر ك
مَا şeyleri  
يَعْبُدُ yeǎ’budu taptıkları ع ب د
ابَاؤُنَا ābāunā babalarımızın ا ب و
أَوْ ev yahut  
أَنْ en  
نَفْعَلَ nef’ǎle yapmaktan vazgeçmemizi ف ع ل
فِي  
أَمْوَالِنَا emvālinā mallarımızda م و ل
مَا şeyi  
نَشَاءُ neşāu istediğimiz ش ي ا
إِنَّكَ inneke doğrusu sen  
لَأَنْتَ leente birisin  
الْحَلِيمُ l-Halīmu yufka yürekli ح ل م
الرَّشِيدُ r-raşīdu akıllı ر ش د
TÜRKÇE OKUNUŞ
87. ḳâlû yâ şu`aybü eṣalâtüke te'müruke en netruke mâ ya`büdü âbâünâ ev en nef`ale fî emvâlinâ mâ neşâ'. inneke leente-lḥalîmü-rraşîd.
DİYANET VAKFI
87. Dediler ki: Ey Şuayb! Babalarımızın taptıklarını (putları), yahut mallarımız hususunda dilediğimizi yapmayı terketmemizi sana namazın mı emrediyor? Oysa sen yumuşak huylu ve çok akıllısın!
DİYANET İŞLERİ
87. "Ey Şuayb! Babalarımızın taptığını bırakmamızı emreden veya mallarımızı istediğimiz gibi kullanmamızı meneden senin namazın mıdır? Sen doğrusu aklı başında, yumuşak huylu birisin" dediler.
ELMALILI HAMDI YAZIR
87. Dediler ki; "Ey Şu'ayb, atalarımızın taptıklarını terketmemizi veya mallarımızda dilediğimizi yapmaktan vazgeçmemizi sana namazın mı emrediyor? Oysa ki sen yumuşak huylusun ve aklı başında bir adamsın."
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
87. Ey Şuayb dediler, kıldığın namaz mı, tuttuğun din mi emrediyor sana da bizi atalarımızın taptıklarından vazgeçirmeye uğraşıyor, mallarımızı da dilediğimiz gibi tasarruf etmemize mani olmaya kalkışıyorsun? Halbuki sen, şüphe yok ki halimselim ve aklı başında bir adamsın.
ALİ BULAÇ
87. Dediler ki: "Ey Şuayb, atalarımızın taptığı şeyleri bırakmamızı ya da mallarımız konusunda dilediğimiz gibi davranmaktan vazgeçmemizi senin namazın mı emrediyor? Çünkü sen, gerçekte yumuşak huylu, aklı başında (reşid bir adam)sın."
SÜLEYMAN ATEŞ
87. Ey Şu'ayb, dediler, senin namazın mı sana, babalarımızın taptığı şeylerden, yahut mallarımız üzerinde dilediğimizi yapmaktan vazgeçmemizi emrediyor? Oysa sen, yumuşak huylu, akıllı(bir insan)sın!
GÜLTEKİN ONAN
87. Dediler ki: "Ey Şuayb, atalarımızın taptığı şeyleri bırakmamızı ya da mallarımız konusunda dilediğimiz gibi davranmaktan vazgeçmemizi senin namazın mı buyuruyor? Çünkü sen, gerçekte yumuşak huylu, aklı başında (reşid bir adam)sın."
SUAT YILDIRIM
87. “Şuayb!” dediler, “atalarımızın taptıkları tanrılarımızı terketmeyi yahut mallarımızı dilediğimiz gibi kullanmaktan vazgeçmemizi senin namazın mı emrediyor? Aferin, amma da akıllı, uslu bir adamsın ha!”