KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَأَصْبَحَ ve eSbeHa ve başladılar ص ب ح
الَّذِينَ elleƶīne  
تَمَنَّوْا temennev ve isteyenler م ن ي
مَكَانَهُ mekānehu onun yerinde olmayı ك و ن
بِالْأَمْسِ bil-emsi dün  
يَقُولُونَ yeḳūlūne demeğe ق و ل
وَيْكَأَنَّ veykeenne vay demek ki  
اللَّهَ llahe Allah  
يَبْسُطُ yebsuTu bollaştırıyor ب س ط
الرِّزْقَ r-rizḳa rızkı ر ز ق
لِمَنْ limen kimseye  
يَشَاءُ yeşāu dilediği ش ي ا
مِنْ min -ndan  
عِبَادِهِ ǐbādihi kulları- ع ب د
وَيَقْدِرُ ve yeḳdiru ve kısıyor ق د ر
لَوْلَا levlā olmasaydı  
أَنْ en  
مَنَّ menne lutfetmesi م ن ن
اللَّهُ llahu Allah’ın  
عَلَيْنَا ǎleynā bize  
لَخَسَفَ leḣasefe yere batırırdı خ س ف
بِنَا binā bizi de  
وَيْكَأَنَّهُ veykeennehu demekki gerçekten  
لَا  
يُفْلِحُ yufliHu iflah olmaz ف ل ح
الْكَافِرُونَ l-kāfirūne kafirler ك ف ر
TÜRKÇE OKUNUŞ
82. veaṣbeḥa-lleẕîne temennev mekânehû bil'emsi yeḳûlûne veykeenne-llâhe yebsüṭu-rrizḳa limey yeşâü min `ibâdihî veyaḳdir. levlâ em menne-llâhü `aleynâ leḫasefe binâ. veykeennehû lâ yüfliḥu-lkâfirûn.
DİYANET VAKFI
82. Daha dün onun yerinde olmayı isteyenler: Demek ki, Allah rızkı, kullarından dilediğine bol veriyor, dilediğine de az. Şayet Allah bize lütufta bulunmuş olmasaydı, bizi de yerin dibine geçirirdi. Vay! Demek ki inkarcılar iflah olmazmış! demeye başladılar.
DİYANET İŞLERİ
82. Daha dün onun yerinde olmayı dileyenler: "Demek Allah kullarından dilediğinin rızkını genişletip bir ölçüye göre veriyor. Eğer Allah bize lütfetmiş olmasaydı, bizi de yerin dibine geçirirdi. Demek ki inkarcılar başarıya eremezler" demeye başladılar.
ELMALILI HAMDI YAZIR
82. Daha dün onun yerinde olmayı isteyenler de: "Demek ki Allah kullarından dilediğine rızkı çok da, az da verir. Şayet Allah bize lütufta bulunmuş olmasaydı, bizi de yerin dibine geçirirdi. Demek ki inkârcılar iflah olmazmış" demeye başladılar.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
82. Dün, onun yerinde olmayı dileyenler, öylesine sabahladılar ki hey gidi hey diyorlardı, şüphe yok ki Allah, kullarından dilediğinin rızkını bollaştırmada, dilediğini daraltmada, Allah lutfetmeseydi bize, bizi de yere geçirirdi ve hey gidi hey, şüphe yok ki kafirler kurtulmazlar, muratlarına ermezler.
ALİ BULAÇ
82. Dün, onun yerinde olmayı dileyenler, sabahladıklarında: "Vay, demek ki Allah, kullarından dilediğinin rızkını genişletip-yaymakta ve kısıp-daraltmaktadır. Eğer Allah, bize lütfetmiş olmasaydı, bizi de şüphesiz batırırdı. Vay, demek gerçekten inkar edenler felah bulamaz" demeye başladılar.
SÜLEYMAN ATEŞ
82. Dün onun yerinde olmayı isteyenler: "Vay, demek Allah kullarından dilediğine rızkı açar ve kısar. Allah bize lutfetmiş olmasaydı, bizi de yere batırırdı. Demek gerçekten kafirler iflah olmaz!" demeğe başladılar.
GÜLTEKİN ONAN
82. Dün, onun yerinde olmayı dileyenler, sabahladıklarında: "Vay, demek ki Tanrı kullarından dilediğinin rızkını genişletip / yaymakta veya kısıp / daraltmaktadır. Eğer Tanrı bize lütfetmiş olmasaydı, bizi de şüphesiz batırırdı. Vay, demek gerçekten kafirler kurtuluşa eremezler" demeye başladılar.
SUAT YILDIRIM
82. Daha dün onun yerinde olmaya can atanlar bu sabah şöyle dediler:“Vah bize! Meğer Allah dilediği kimsenin rızkını bol bol verir, dilediğinin rızkını kısarmış!Şayet Allah bize lütfedip korumasaydı, bizi de yerin dibine geçirirdi.Vah vah! Demek ki gerçekten kâfirler iflah olmazmış!”