KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَإِذَا ve iƶā zaman  
مَسَّ messe dokunduğu م س س
الْإِنْسَانَ l-insāne insana ا ن س
ضُرٌّ Durrun bir zarar ض ر ر
دَعَا deǎā hemen du’a eder د ع و
رَبَّهُ rabbehu Rabbine ر ب ب
مُنِيبًا munīben içtenlikle yönelerek ن و ب
إِلَيْهِ ileyhi O’na  
ثُمَّ ṧumme sonra  
إِذَا iƶā zaman  
خَوَّلَهُ ḣavvelehu ona verdiği خ و ل
نِعْمَةً niǎ’meten bir ni’met ن ع م
مِنْهُ minhu kendisinden  
نَسِيَ nesiye unutur ن س ي
مَا  
كَانَ kāne olduğunu ك و ن
يَدْعُو yed’ǔ yalvarmakta د ع و
إِلَيْهِ ileyhi O’na  
مِنْ min  
قَبْلُ ḳablu önceden ق ب ل
وَجَعَلَ ve ceǎle ve koşar ج ع ل
لِلَّهِ lillahi Allah’a  
أَنْدَادًا endāden eşler ن د د
لِيُضِلَّ liyuDille saptırmak için ض ل ل
عَنْ ǎn -ndan  
سَبِيلِهِ sebīlihi O’nun yolu- س ب ل
قُلْ ḳul de ki ق و ل
تَمَتَّعْ temetteǎ’ yaşa م ت ع
بِكُفْرِكَ bikufrike küfrünle ك ف ر
قَلِيلًا ḳalīlen azıcık ق ل ل
إِنَّكَ inneke şüphesiz sen  
مِنْ min -ndansın  
أَصْحَابِ eSHābi halkı- ص ح ب
النَّارِ n-nāri ateş ن و ر
TÜRKÇE OKUNUŞ
8. veiẕâ messe-l'insâne ḍurrun de`â rabbehû münîben ileyhi ŝümme iẕâ ḫavvelehû ni`metem minhü nesiye mâ kâne yed`û ileyhi min ḳablü vece`ale lillâhi endâdel liyüḍille `an sebîlih. ḳul temetta` biküfrike ḳalîlen. inneke min aṣḥâbi-nnâr.
DİYANET VAKFI
8. İnsanın başına bir sıkıntı gelince, Rabbine yönelerek O'na yalvarır. Sonra Allah kendisinden ona bir nimet verince, önceden yalvarmış olduğunu unutur. Allah'ın yolundan saptırmak için O'na eşler koşar. (Ey Muhammed!) De ki: Küfrünle biraz eğlenedur; çünkü sen, muhakkak cehennem ehlindensin!
DİYANET İŞLERİ
8. İnsanın başına bir sıkıntı gelince Rabbine yönelerek O'na yalvarır. Sonra Allah, katından bir nimet verince önceden kime yalvarmış olduğunu unutuverir; Allah'ın yolundan saptırmak için O'na eşler koşar. De ki: "İnkarınla az bir müddet zevklen, şüphesiz sen cehennemliksin."
ELMALILI HAMDI YAZIR
8. İnsana bir sıkıntı dokunduğu zaman bütün gönlünü vererek Rabbine dua eder. Sonra kendisine tarafından bir nimet lütfettiği zaman da önceden O'na dua ettiği hali unutur da, yolundan sapıtmak için Allah'a ortaklar koşmaya başlar. Ey Muhammed! De ki: "Küfrünle biraz zevk et, çünkü sen, o ateşliklerdensin."
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
8. İnsan bir zarara uğrarsa tamamıyla Rabbine dönerek dua eder, sonra, ona bir nimet verdi mi önceden ona dua ettiğini unutur insan ve halkı, onun yolundan çıkarmak için Allah'a da eşler kabul eder; de ki: Kafirliğinle bir müddet geçin bakalım; hiç şüphe yok ki sen, cehennem ehlindensin.
ALİ BULAÇ
8. İnsana bir zarar dokunduğu zaman, gönülden katıksızca yönelmiş olarak Rabbine dua eder. Sonra ona Kendinden bir nimet verdiği zaman, daha önce O'na dua ettiğini unutur ve O'nun yolundan saptırmak amacıyla Allah'a eşler koşmaya başlar. De ki: "İnkarınla biraz (dünya zevklerinden) yararlan; çünkü sen, ateşin halkındansın."
SÜLEYMAN ATEŞ
8. İnsana bir zarar dokundu mu, hemen içtenlikle Rabbine yönelerek O'na du'a eder. Sonra (Rabbi) ona kendisinden bir ni'met verdi mi; önceden O'na yalvarmakta olduğunu unutur da, O'nun yolundan saptırmak için Allah'a eşler koşmağa başlar. De ki: "Küfrünle azıcık yaşa, sen ateş halkındansın!"
GÜLTEKİN ONAN
8. İnsana bir zarar dokunduğu zaman gönülden katıksızca yönelmiş olarak rabbine dua eder. Sonra ona kendinden bir nimet verdiği zaman, daha önce O'na dua ettiğini unutur ve O'nun yolundan saptırmak amacıyla Tanrı'ya eşler koşmaya başlar. De ki: "Küfrünle biraz (dünya zevklerinden) yararlan; çünkü sen, ateşin halkındansın."
SUAT YILDIRIM
8. İnsanın başı derde girince, gönülden O'na yönelerek Rabbine yalvarır. Ama sonra Allah kendi tarafından ona nimet ve imkan verince, daha önce bütün acziyle gönülden O’na yalvardığını unutur ve Allah yolundan kendisini saptırması için O’na birtakım şerikler uydurur. De ki: “İnkârınla biraz oyalan, biraz zevk al bakalım! Nasılsa sen kesin olarak cehennemliklerdensin!” (17,67,10,12; 14,30; 31,24)