KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
فَبَدَأَ febedee aramağa başladı ب د ا
بِأَوْعِيَتِهِمْ biev’ǐyetihim onların yüklerini و ع ي
قَبْلَ ḳable önce ق ب ل
وِعَاءِ viǎāi yükünden و ع ي
أَخِيهِ eḣīhi kardeşinin ا خ و
ثُمَّ ṧumme sonra  
اسْتَخْرَجَهَا steḣracehā tası çıkardı خ ر ج
مِنْ min  
وِعَاءِ viǎāi yükünden و ع ي
أَخِيهِ eḣīhi kardeşinin ا خ و
كَذَٰلِكَ keƶālike işte böyle  
كِدْنَا kidnā bir çare öğrettik ك ي د
لِيُوسُفَ līūsufe Yusuf’a  
مَا  
كَانَ kāne idi ك و ن
لِيَأْخُذَ liye’ḣuƶe yoksa alamaz ا خ ذ
أَخَاهُ eḣāhu kardeşini ا خ و
فِي göre  
دِينِ dīni dinikanununa د ي ن
الْمَلِكِ l-meliki kralın م ل ك
إِلَّا illā dışında  
أَنْ en eğer  
يَشَاءَ yeşāe dilemesi ش ي ا
اللَّهُ llahu Allah’ın  
نَرْفَعُ nerfeǔ biz yükseltiriz ر ف ع
دَرَجَاتٍ deracātin derecelerle د ر ج
مَنْ men kimseyi  
نَشَاءُ neşāu dilediğimiz ش ي ا
وَفَوْقَ vefevḳa ve üstünde vardır ف و ق
كُلِّ kulli her ك ل ل
ذِي ƶī sahibinin  
عِلْمٍ ǐlmin bilgi ع ل م
عَلِيمٌ ǎlīmun daha bir bilen ع ل م
TÜRKÇE OKUNUŞ
76. febedee biev`iyetihim ḳable vi`âi eḫîhi ŝümme-staḫracehâ miv vi`âi eḫîh. keẕâlike kidnâ liyûsüf. mâ kâne liye'ḫuẕe eḫâhü fî dîni-lmeliki illâ ey yeşâe-llâh. nerfe`u deracâtim men neşâ'. vefevḳa külli ẕî `ilmin `alîm.
DİYANET VAKFI
76. Bunun üzerine Yusuf, kardeşinin yükünden önce onların yüklerini (aramaya) başladı. Sonra da onu, kardeşinin yükünden çıkarttı. İşte biz Yusufa böyle bir tedbir öğrettik, yoksa kralın kanununa göre kardeşini tutamayacaktı. Ancak Allah'ın dilemesi hariç. Biz kimi dilersek onu derecelerle yükseltiriz. Zira her ilim sahibinin üstünde daha iyi bilen birisi vardır.
DİYANET İŞLERİ
76. Yusuf kardeşinin yükünden önce onlarınkini aramaya başladı; sonra kardeşinin yükünden su kabını çıkardı. İşte biz Yusuf'a böyle bir plan kullanmasını vahyettik. Çünkü hükümdarın kanunlarına göre kardeşini alıkoyamazdı, meğer ki Allah dileye. Dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Her ilim sahibinden üstün bir bilen bulunur.
ELMALILI HAMDI YAZIR
76. Bunun üzerine Yusuf, kardeşinin eşyalarından önce onların eşyalarını aramaya başladı. Sonra su kabını kardeşinin yükünün içinden çıkardı. İşte Yusuf'a biz böyle bir oyun öğrettik. Melikin kanunlarına göre, kardeşini alıkoymasına imkan yoktu. Ancak Allah dilerse o başka. Biz dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Ve her bilgi sahibinin üstünde bir başka bilen vardır.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
76. Yusuf, kardeşinin yükünden önce onların yüklerini araştırmaya başladı, sonra da yitiğini kardeşinin yükünden çıkardı. Yusuf'a, böyle bir düzende bulunmasını emrettik, yoksa Allah dilemedikçe padişahın dinince kardeşini esir edemezdi; dilediğimizin derecelerini yüceltiriz ve her bilgi sahibinin üstünde bir bilen var.
ALİ BULAÇ
76. Böylece (Yusuf) kardeşinin kabından önce onların kablarını (yoklamaya) başladı, sonra onu kardeşinin kabından çıkardı. İşte Biz Yusuf için böyle bir plan düzenledik. (Yoksa) Hükümdarın dininde (yürürlükteki kanuna göre) kardeşini (yanında) alıkoyamazdı. Ancak Allah'ın dilemesi başka. Biz dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Ve her bilgi sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır.
SÜLEYMAN ATEŞ
76. Bunun üzerine (Yusuf), kardeşinin yükünden önce ötekilerin yüklerini aramağa başladı; sonra tası kardeşinin yükünden çıkardı. İşte Yusuf'a böyle bir çare öğrettik. Yoksa kralın dini(kanunu)na göre (Yusuf) kardeşini alamazdı. Meğer Allah dilemiş olsun. (Biz) dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Her bilgi sahibinin üstünde daha bir bilen vardır.
GÜLTEKİN ONAN
76. Böylece (Yusuf) kardeşinin kabından önce onların kablarını (yoklamaya) başladı, sonra onu kardeşinin kabından çıkardı. İşte biz Yusuf için böyle bir plan düzenledik. (Yoksa) Hükümdarın dininde (yürürlükteki kanuna göre) kardeşini (yanında) alıkoyamazdı. Ancak Tanrı'nın dilemesi başka. Biz dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Ve her bilgi sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır.
SUAT YILDIRIM
76. Yusuf, öz kardeşinin yükünden önce, öbürlerinin yüklerini aratmaya başladı.Sonra su kabını kardeşinin yükünden çıkarttı.İşte Biz Yusuf'a, kardeşini alıkoyması için böyle bir plan öğrettik.Yoksa, Allah dilemedikçe Hükümdarın kanununa göre, kardeşini alması uygun olmazdı. Biz dilediğimiz kimseleri pek üstün derecelere yükseltiriz. Her ilim sahibinin üstünde daha iyi bir bilen bulunur. (58, 11)