KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَقَالُوا ve ḳālū ve dediler ki ق و ل
مَالِ māli ne oluyor ki?  
هَٰذَا hāƶā bu  
الرَّسُولِ r-rasūli elçiye ر س ل
يَأْكُلُ ye’kulu yiyor ا ك ل
الطَّعَامَ T-Taǎāme yemek ط ع م
وَيَمْشِي ve yemşī ve geziyor م ش ي
فِي  
الْأَسْوَاقِ l-esvāḳi çarşılarda س و ق
لَوْلَا levlā değil mi?  
أُنْزِلَ unzile indirilmeli ن ز ل
إِلَيْهِ ileyhi ona  
مَلَكٌ melekun bir melek م ل ك
فَيَكُونَ feyekūne olsun ك و ن
مَعَهُ meǎhu kendisiyle beraber  
نَذِيرًا neƶīran uyarıcı ن ذ ر
TÜRKÇE OKUNUŞ
7. veḳâlû mâ lihâẕe-rrasûli ye'külu-ṭṭa`âme veyemşî fi-l'esvâḳ. levlâ ünzile ileyhi melekün feyekûne me`ahû neẕîrâ.
DİYANET VAKFI
7. Onlar (bir de) şöyle dediler: Bu ne biçim peygamber; (bizler gibi) yemek yiyor, çarşılarda dolaşıyor! Ona bir melek indirilmeli, kendisiyle birlikte o da uyarıcı olmalıydı!
DİYANET İŞLERİ
7. Şöyle dediler: "Bu ne biçim peygamber ki yemek yer, sokaklarda gezer? Ona, beraberinde bulunup uyaran bir melek indirilseydi ya! Yahut, kendisine bir hazine verilseydi, veya besleneceği bir bahçe olsaydı ya!" Bu zalimler, inananlara: "Siz sadece büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz" dediler.
ELMALILI HAMDI YAZIR
7. Şöyle dediler: "Bu ne biçim peygamber ki, yemek yer, sokaklarda gezer? Ona, beraberinde bulunup uyaran bir melek indirilseydi ya!"
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
7. Ve bu ne çeşit peygamber dediler, yemek yiyor, sokaklarda geziyor; ona bir melek indirilseydi de yanında bir korkutucu olsaydı ya;
ALİ BULAÇ
7. Dediler ki: "Bu elçiye ne oluyor ki, yemek yemekte ve pazarlarda dolaşmaktadır? Ona, kendisiyle birlikte uyarıcı olacak bir melek indirilmesi gerekmez miydi?"
SÜLEYMAN ATEŞ
7. Dediler: "Bu elçiye ne oluyor ki yemek yiyor, çarşılarda geziyor? Ona kendisiyle beraber uyarıcı olacak bir melek indirilmeli değil mi?"
GÜLTEKİN ONAN
7. Dediler ki: "Bu elçiye ne oluyor ki, yemek yemekte ve pazarlarda dolaşmaktadır? Ona, kendisiyle birlikte uyarıcı olacak bir melek indirilmesi gerekmez miydi?"
SUAT YILDIRIM
7. Yine: “Ne oluyor bu Peygambere, böyle Peygamber mi olur: Yemek yiyor, çarşı pazarda dolaşıyor! Bari yanında heybetli bir melek olsaydı da etrafındaki insanları korkutup uyarıda bulunsaydı!” (21,8; 23,24; 6,9; 17,9)