KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَلَمَّا velemmā ne zaman ki  
دَخَلُوا deḣalū girdiler د خ ل
مِنْ min  
حَيْثُ Hayṧu yerden ح ي ث
أَمَرَهُمْ emerahum emrettiği ا م ر
أَبُوهُمْ ebūhum babalarının ا ب و
مَا  
كَانَ kāne idi ك و ن
يُغْنِي yuğnī savamaz غ ن ي
عَنْهُمْ ǎnhum onlardan  
مِنَ mine -tan gelecek  
اللَّهِ llahi Allah  
مِنْ min hiçbir  
شَيْءٍ şeyin şeyi ش ي ا
إِلَّا illā ama sadece  
حَاجَةً Hāceten bir dileği ح و ج
فِي içindeki  
نَفْسِ nefsi nefsi ن ف س
يَعْقُوبَ yeǎ’ḳūbe Ya’kub’un  
قَضَاهَا ḳaDāhā açığa çıkardı ق ض ي
وَإِنَّهُ ve innehu şüphesiz O  
لَذُو leƶū sahibi idi  
عِلْمٍ ǐlmin bilgi ع ل م
لِمَا limā ötürü  
عَلَّمْنَاهُ ǎllemnāhu ona öğrettiğimizden ع ل م
وَلَٰكِنَّ velākinne fakat  
أَكْثَرَ ekṧera çoğu ك ث ر
النَّاسِ n-nāsi insanların ن و س
لَا  
يَعْلَمُونَ yeǎ’lemūne bilmezler ع ل م
TÜRKÇE OKUNUŞ
68. velemmâ deḫalû min ḥayŝü emerahüm ebûhüm. mâ kâne yugnî `anhüm mine-llâhi min şey'in illâ ḥâceten fî nefsi ya`ḳûbe ḳaḍâhâ. veinnehû leẕû `ilmil limâ `allemnâhü velâkinne ekŝera-nnâsi lâ ya`lemûn.
DİYANET VAKFI
68. Babalarının kendilerine emrettiği yerden (çeşitli kapılardan) girdiklerinde (onun emrini yerine getirdiler. Fakat bu tedbir) Allah'tan gelecek hiçbir şeyi onlardan savamazdı; ancak Ya'kub içindeki bir dileği açığa vurmuş oldu. Şüphesiz o, ilim sahibiydi, çünkü ona biz öğretmiştik. Fakat insanların çoğu bilmezler.
DİYANET İŞLERİ
68. Babalarının emrettiği gibi girdiler. Esasen bu, Allah katında onlara bir fayda sağlamazdı, ancak Yakub içindeki arzuyu ortaya koymuş oldu. O, şüphesiz kendisine öğrettiğimizi bilir fakat insanların çoğu bilmezler.
ELMALILI HAMDI YAZIR
68. Ne zaman ki, şehre vardılar, o zaman babalarının kendilerine emrettiği şekilde girdiler. (Gerçi bu şekilde girmeleri) onlar hakında Allah'ın takdir ettiği hiçbir şeyi önleyemezdi, bu sadece Yakub'un içinden geçirdiği bir isteğin yerine getirilmesi oldu. Şüphesiz o, ilim sahibiydi, çünkü ona biz öğretmiştik. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
68. Babalarının emrettiği gibi Mısır'a girdiler ama bu, Allah'ın takdirinden hiçbir şeyi gideremedi, ancak Yakup'un dileği yerine gelmiş oldu ve şüphe yok ki Yakup, kendisine öğretmiş olduğumuzdan dolayı bir bilgiye sahipti, fakat insanların çoğu bilmez.
ALİ BULAÇ
68. Babalarının kendilerine emrettiği yerden (Mısır'a) girdiklerinde, (bu,) -Yakub'un nefsindeki dileği açığa çıkarması dışında- onlara Allah'tan gelecek olan hiçbir şeyi (gidermeyi) sağlamadı. Gerçekten o, kendisine öğrettiğimiz için bir ilim sahibiydi. Ancak insanların çoğu bilmezler.
SÜLEYMAN ATEŞ
68. Babalarının emrettiği yerden (Mısır'a) girdiler; (gerçi) bu, Allah'tan gelecek hiçbir şeyi onlardan savamazdı. Ama sadece Ya'kub, içindeki bir dileği söylemişti. O, kendisine öğrettiğimizden ötürü bilgi sahibi idi (bundan dolayı 'Allah'ın takdirinden hiçbir şeyi sizden savamam' demişti). Fakat insanların çoğu bilmezler.
GÜLTEKİN ONAN
68. Babalarının kendilerine buyurduğu (laik kullanım) yerden (Mısır'a) girdiklerinde, (bu,) -Yakub'un nefsindeki dileği açığa çıkarması dışında- onlara Tanrı'dan gelecek olan hiç bir şeyi (gidermeyi) sağlamadı. Gerçekten o, kendisine öğrettiğimiz için bir ilim sahibiydi. Ancak insanların çoğu bilmezler.
SUAT YILDIRIM
68. Babalarının kendilerine emrettiği şekilde ayrı ayrı kapılardan girerek onun emrini yerine getirdiler. Ama bu tedbir, Allah'ın kendileri hakkındaki takdiri karşısında hiç bir fayda sağlamadı.Sadece Yâkub’un içindeki bir dileği açığa çıkarmış oldu. O, kendisine Biz öğrettiğimizden ötürü ilim sahibi idi. (Bunun içindir ki “Allah’tan gelecek takdiri önleyemem.” demişti.) Fakat insanların çoğu bu gerçeği bilmezler.