KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَقَضَيْنَا ve ḳaDeynā ve bildirdik ق ض ي
إِلَيْهِ ileyhi ona  
ذَٰلِكَ ƶālike şu  
الْأَمْرَ l-emra buyruğu ا م ر
أَنَّ enne mutlaka  
دَابِرَ dābira arkaları د ب ر
هَٰؤُلَاءِ hāulāi şunların  
مَقْطُوعٌ meḳTūǔn kesilecektir ق ط ع
مُصْبِحِينَ muSbiHīne sabaha girerlerken ص ب ح
TÜRKÇE OKUNUŞ
66. veḳaḍaynâ ileyhi ẕâlike-l'emra enne dâbira hâülâi maḳṭû`um muṣbiḥîn.
DİYANET VAKFI
66. Ona (Lut'a) şu hükmümüzü vahyettik: "Sabaha çıkarlarken mutlaka onların ardı kesilmiş olacaktır."
DİYANET İŞLERİ
66. Böylece Lut'a bunların sonlarının kesilmiş olarak sabahlıyacaklarını bildirdik.
ELMALILI HAMDI YAZIR
66. Biz, Lût'a şu kesin emri vahyettik: "Bu kâfirler sabaha çıkarken muhakkak kökleri kesilmiş olacaktır."
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
66. Ve bu işi ona vahyettik de hiç şüphe yok ki dedik, sabah çağı bunların kökleri kesilir.
ALİ BULAÇ
66. Ve onlara şu emri verdik: "Sabaha çıkarlarken onların arkası mutlaka kesilecektir."
SÜLEYMAN ATEŞ
66. Ona: "Şunlar sabaha girerlerken arkaları kesilecektir!" buyruğunu bildirdik.
GÜLTEKİN ONAN
66. Ve onlara şu buyruğu verdik (kaza): "Sabaha çıkarlarken onların arkası mutlaka kesilecektir."
SUAT YILDIRIM
66. Ona şu kesin emri vahyettik: “Sabaha çıkarlarken onların kökü kesilmiş olacaktır!” (11,81)