KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَيَا قَوْمِ ve yā ḳavmi kavmim ق و م
هَٰذِهِ hāƶihi şu  
نَاقَةُ nāḳatu dişi devesi ن و ق
اللَّهِ llahi Allah’ın  
لَكُمْ lekum sizin için  
ايَةً āyeten bir mucizedir ا ي ي
فَذَرُوهَا feƶerūhā onu bırakın و ذ ر
تَأْكُلْ te’kul otlasın ا ك ل
فِي  
أَرْضِ erDi toprağında ا ر ض
اللَّهِ llahi Allah’ın  
وَلَا ve lā  
تَمَسُّوهَا temessūhā ona dokundurmayın م س س
بِسُوءٍ bisūin bir kötülük س و ا
فَيَأْخُذَكُمْ feye’ḣuƶekum yoksa sizi yakalar ا خ ذ
عَذَابٌ ǎƶābun bir azap ع ذ ب
قَرِيبٌ ḳarībun yakın ق ر ب
TÜRKÇE OKUNUŞ
64. veyâ ḳavmi hâẕihî nâḳatü-llâhi leküm âyeten feẕerûhâ te'kül fî arḍi-llâhi velâ temessûhâ bisûin feye'ḫuẕeküm `aẕâbün ḳarîb.
DİYANET VAKFI
64. Ey kavmim! İşte size mucize olarak Allah'ın devesi. Onu bırakın, Allah'ın arzında yesin (içsin). Ona kötülük dokundurmayın; sonra sizi yakın bir azap yakalar.
DİYANET İŞLERİ
64. "Ey milletim! Bu, size bir ayet olarak, Allah'ın devesidir. Bırakın onu, Allah'ın toprağında otlasın; ona fenalık etmeyin, yoksa siz hemen azaba uğrarsınız"
ELMALILI HAMDI YAZIR
64. "Ey kavmim! İşte şu, Allah'ın dişi devesi, size bir mucizedir. Bırakın onu Allah'ın yer yüzünde (otlaklarında) otlasın. Ve ona kötü bir maksatla el sürmeyin, sonra sizi yakın bir azap yakalar."
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
64. Ey kavmim, işte şu Allah'ın dişi devesi, size bir mucize. Bırakın onu da yeryüzünde yiyip gezsin ve ona kötülükle dokunmayın, sonra pek yakın bir azap gelip çatar size.
ALİ BULAÇ
64. "Ey kavmim, size işte bir ayet olarak Allah'ın devesi; onu serbest bırakın, Allah'ın arzında yesin. Ona kötülük (vermek niyeti)yle dokunmayın. Yoksa sizi yakın bir azap sarıverir."
SÜLEYMAN ATEŞ
64. Ey kavmim, işte şu, Allah'ın devesi, size bir mu'cizedir. Bırakın onu, Allah'ın arzında yesin, ona bir kötülük dokundurmayın, yoksa sizi yakın bir azab yakalar!
GÜLTEKİN ONAN
64. "Ey kavmim, size işte bir ayet olarak Tanrı'nın devesi; onu serbest bırakın, Tanrı'nın arzında yesin. Ona kötülük (etmek niyetiy)le dokunmayın. Yoksa sizi yakın bir azab sarıverir."
SUAT YILDIRIM
64. Salih: “Ey benim halkım!” dedi, “Şimdi söyleyin bakayım: Şayet ben Rabbimden gelen kesin delile dayanıyorsam ve O bana tarafından bir nübüvvet lütfetmişse? Peki bu durumda ben kalkıp Allah'a isyan edersem, O’nun cezasından kim beni kurtarabilir?Sizin bana hiçbir faydanız olamaz, olsa olsa ziyanımı artırırsınız.Hem Ey halkım! İşte size mûcize olarak Allah’ın devesi! Bırakın onu Allah’ın mülkünde yayılsın, yesin içsin. Sakın kötü bir maksatla ona el sürmeyin, yoksa çok geçmez sizi bir azap kıstırıverir.” (7,33)