KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
فَلَمَّا felemmā ne zaman ki  
جَاوَزَا cāvezā orayı geçip gittiklerinde ج و ز
قَالَ ḳāle Musa dedi ق و ل
لِفَتَاهُ lifetāhu uşağına ف ت ي
اتِنَا ātinā bize getir ا ت ي
غَدَاءَنَا ğadāenā kahvaltımızı غ د و
لَقَدْ leḳad andolsun ki  
لَقِينَا leḳīnā çektik ل ق ي
مِنْ min  
سَفَرِنَا seferinā yolculuğumuzdan س ف ر
هَٰذَا hāƶā şu  
نَصَبًا neSaben yorgunluk ن ص ب
TÜRKÇE OKUNUŞ
62. felemmâ câvezâ ḳâle lifetâhü âtinâ gadâenâ. leḳad leḳînâ min seferinâ hâẕâ neṣabâ.
DİYANET VAKFI
62. (Buluşma yerlerini) geçip gittiklerinde Musa genç adamına: Kuşluk yemeğimizi getir bize. Hakikaten şu yolculuğumuz yüzünden başımıza (epeyce) sıkıntı geldi, dedi.
DİYANET İŞLERİ
62. Oradan uzaklaştıklarında Musa, yanındaki gence: "Azığımızı çıkar, and olsun bu yolculuğumuzda yorgun düştük" dedi.
ELMALILI HAMDI YAZIR
62. İki denizin birleştiği yeri geçtikleri zaman, Musa genç arkadaşına: "Kuşluk yemeğimizi getir. Gerçekten biz bu yolculuğumuzda epey yorulduk" dedi.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
62. Oradan geçtikten sonra Musa, genç arkadaşına kuşluk yemeğimizi getir dedi, gerçekten de şu yolculuk, yordu bizi.
ALİ BULAÇ
62. (Varmaları gereken yere gelip) Geçtiklerinde (Musa) genç-yardımcısına dedi ki: "Yemeğimizi getir bize, andolsun, bu yaptığımız-yolculuktan gerçekten yorulduk."
SÜLEYMAN ATEŞ
62. Orayı geçip gittiklerinde (Musa) uşağına: "Kahvaltımızı bize getir (de yiyelim), andolsun ki, bu yolculuğumuzdan (epey) yorgunluk çektik." dedi.
GÜLTEKİN ONAN
62. (Varmaları gereken yere gelip) Geçtiklerinde (Musa) genç-yardımcı-sına dedi ki: "Yemeğimizi getir bize, andolsun, bu yaptığımız-yolculuktan gerçekten yorulduk."
SUAT YILDIRIM
62. Buluşma yerini farkına varmaksızın geçip gidince Mûsâ yardımcısına:“Getir artık kahvaltımızı!” dedi, “Gerçekten bu seyahatimizde epey yorgun düştük.”