KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَابْتَلُوا vebtelū deneyin ب ل و
الْيَتَامَىٰ l-yetāmā öksüzleri ي ت م
حَتَّىٰ Hattā kadar  
إِذَا iƶā  
بَلَغُوا beleğū varıncaya ب ل غ
النِّكَاحَ n-nikāHa nikah çağına ن ك ح
فَإِنْ fein eğer  
انَسْتُمْ ānestum görürseniz ا ن س
مِنْهُمْ minhum onlarda  
رُشْدًا ruşden bir olgunluk ر ش د
فَادْفَعُوا fedfeǔ hemen verin د ف ع
إِلَيْهِمْ ileyhim kendilerine  
أَمْوَالَهُمْ emvālehum mallarını م و ل
وَلَا ve lā  
تَأْكُلُوهَا te’kulūhā yemeğe kalkmayın ا ك ل
إِسْرَافًا isrāfen israf ile س ر ف
وَبِدَارًا ve bidāran ve tez elden ب د ر
أَنْ en  
يَكْبَرُوا yekberū büyüyüp geri alacaklar diye ك ب ر
وَمَنْ ve men ve kimse  
كَانَ kāne olan ك و ن
غَنِيًّا ğaniyyen zengin غ ن ي
فَلْيَسْتَعْفِفْ felyesteǎ’fif çekinsin ع ف ف
وَمَنْ ve men ve kimse de  
كَانَ kāne olan ك و ن
فَقِيرًا feḳīran yoksul ف ق ر
فَلْيَأْكُلْ felye’kul yesin ا ك ل
بِالْمَعْرُوفِ bil-meǎ’rūfi uygun şekilde ع ر ف
فَإِذَا feiƶā zaman da  
دَفَعْتُمْ defeǎ’tum geri verdiğiniz د ف ع
إِلَيْهِمْ ileyhim onlara  
أَمْوَالَهُمْ emvālehum mallarını م و ل
فَأَشْهِدُوا feeşhidū şahid bulundurun ش ه د
عَلَيْهِمْ ǎleyhim yanlarında  
وَكَفَىٰ ve kefā yeter ك ف ي
بِاللَّهِ billahi Allah  
حَسِيبًا Hasīben hesapçı olarak ح س ب
TÜRKÇE OKUNUŞ
6. vebtelü-lyetâmâ ḥattâ iẕâ belegü-nnikâḥ. fein ânestüm minhüm ruşden fedfe`û ileyhim emvâlehüm. velâ te'külûhâ isrâfev vebidâran ey yekberû. vemen kâne ganiyyen felyesta`fif. vemen kâne feḳîran felye'kül bilma`rûf. feiẕâ defa`tüm ileyhim emvâlehüm feeşhidû `aleyhim. vekefâ billâhi ḥasîbâ.
DİYANET VAKFI
6. Evlilik çağına gelinceye kadar yetimleri (gözetip) deneyin, eğer onlarda akılca bir olgunlaşma görürseniz hemen mallarını kendilerine verin. Büyüyecekler (de geri alacaklar) diye o malları israf ile ve tez elden yemeyin. Zengin olan (veli) iffetli olmaya çalışsın, yoksul olan da (ihtiyaç ve emeğine) uygun olarak yesin. Mallarını kendilerine verdiğiniz zaman yanlarında şahit bulundurun. Hesap sorucu olarak da Allah yeter.
DİYANET İŞLERİ
6. Yetimleri, evlenme çağına gelene kadar deneyin; onlarda olgunlaşma görürseniz mallarını kendilerine verin; büyüyecekler de geri alacaklar diye onları israf ederek ve tez elden yemeyin. Zengin olan, iffetli olmağa çalışsın, yoksul olan uygun bir şekilde yesin. Mallarını kendilerine verdiğiniz zaman, yanlarında şahid bulundurun. Hesap sormak için Allah yeter.
ELMALILI HAMDI YAZIR
6. Evlenme çağına gelinceye kadar yetimleri gözetip deneyin. Onların akılca olgunlaştıklarını görürseniz, mallarını kendilerine teslim edin. "Büyüyecekler de mallarına sahip olacaklar" endişesiyle onları israf ederek, tez elden yemeyin. Zengin olan, onların malını yemekten çekinsin. Fakir olan ise, meşrû sûrette yesin. Mallarını kendilerine verdiğiniz zaman, bunu şahitler karşısında yapın. Hesap görücü olarak Allah yeter.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
6. Yetimleri, nikah çağına dek deneyin, ergenlik çağına ulaştıklarını, olgunlaştıklarını gördünüz mü mallarını kendilerine verin. Onların malını israf ederek, yahut büyüyünce geri alırlar diyerek yemeyin. Zengin olan, yetimin malına hiç dokunmasın. Fakir olan, örfe uygun bir miktar yiyebilir. Mallarını geri vereceğiniz vakit bu muameleyi tanıklar huzurunda yapın. Allah, gereğince hesap sorucudur ve o, yeter.
ALİ BULAÇ
6. Yetimleri, nikaha erişecekleri çağa kadar deneyin; şayet kendilerinde bir (rüşd) olgunlaşma gördünüz mü, hemen onlara mallarını verin. Büyüyecekler diye israf ile çarçabuk yemeyin. Zengin olan iffetli olmaya çalışsın, yoksul olan da artık maruf (ihtiyaca ve örfe uygun) bir şekilde yesin. Mallarını kendilerine verdiğiniz zaman, onlara karşı şahid bulundurun. Hesap görücü olarak Allah yeter.
SÜLEYMAN ATEŞ
6. Nikah çağına varıncaya kadar öksüzleri deneyin, eğer onlarda bir olgunluk görürseniz, mallarını kendilerine verin. Büyüsünler diye alıkoyup israf ile tez elden onların mallarını yemeğe kalkmayın. Zengin olan, çekinsin; yoksul olan da (malın muhafazası için gösterdiği çabaya ve ihtiyacına) uygun şekilde yesin. Onlara mallarını geri verdiğiniz zaman da yanlarında şahid bulundurun. Hesapçı olarak da Allah yeter (O, her yaptığınızı hesabetmektedir).
GÜLTEKİN ONAN
6. Yetimleri, nikaha erişecekleri çağa kadar deneyin; şayet kendilerinde bir (rüşd) olgunlaşma gördünüz mü, hemen onlara mallarını verin. Büyüyecekler diye israf ile çarçabuk yemeyin. Zengin olan iffetli olmaya çalışsın, yoksul olan da artık maruf (ihtiyaca ve örfe uygun) bir şekilde yesin. Mallarını kendilerine verdiğiniz zaman, onlara karşı şahid bulundurun. Hesap görücü olarak Tanrı yeter.
SUAT YILDIRIM
6. Yetimleri evlenme çağına varıncaya kadar gözetip deneyin. Akılca olgunlaştıklarını görürseniz mallarını kendilerine teslim edin. Büyüyünce ellerine alacakları düşüncesiyle o malları israfla tüketmeyin. İhtiyacı olmayan veli, yetim malına tenezzül etmesin. Muhtaç olan ise meşrû sûrette, ihtiyaç ve emeğine uygun olarak yararlansın. Onlara mallarını teslim ettiğinizde bunu şahitlerle tesbit ettirin. Allah hesab sorandır ve O'nun hesap sorması kâfidir. (6,152)