KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
أَوْ ev yahut  
تَقُولَ teḳūle demesinden ق و ل
لَوْ lev şayet  
أَنَّ enne elbette  
اللَّهَ llahe Allah  
هَدَانِي hedānī bana hidayet etseydi ه د ي
لَكُنْتُ lekuntu ben olurdum ك و ن
مِنَ mine -den  
الْمُتَّقِينَ l-mutteḳīne muttakiler- و ق ي
TÜRKÇE OKUNUŞ
57. ev teḳûle lev enne-llâhe hedânî leküntü mine-lmütteḳîn.
DİYANET VAKFI
57. Yahut şöyle diyecektir:" Allah bana hidayet verseydi, elbette sakınanlardan olurdum".
DİYANET İŞLERİ
57. Veya, "Allah beni doğru yola eriştirseydi sakınanlardan olurdum" diyeceği, yahut, azabı gördüğünde: "Keşke benim için dönüş imkanı bulunsa da iyilerden olsam" diyeceği günden sakının.
ELMALILI HAMDI YAZIR
57. Yahut şöyle diyecektir: "Allah bana doğru yolu gösterseydi, her halde ben müttakilerden olurdum."
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
57. Yahut Allah beni doğru yola sevketseydi elbette çekinenlerden olurdum dediği.
ALİ BULAÇ
57. Veya: "Gerçekten Allah bana hidayet verseydi, elbette muttakilerden olurdum" diyeceği,
SÜLEYMAN ATEŞ
57. Yahut şöyle demesinden: "Allah bana hidayet etseydi, elbet ben de (Allah'ın azabından) korunanlardan olurdum."
GÜLTEKİN ONAN
57. Veya: "Gerçekten Tanrı bana hidayet verseydi, elbette muttakilerden olurdum" diyeceği,
SUAT YILDIRIM
57. Yahut: “Allah bana hidâyet verseydi, ben de Allah'a karşı gelmekten sakınanlardan olurdum.”