KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَظَلَّلْنَا ve Zellelnā ve gölgelendirdik ظ ل ل
عَلَيْكُمُ ǎleykumu üstünüze  
الْغَمَامَ l-ğamāme bulutu غ م م
وَأَنْزَلْنَا ve enzelnā ve indirdik ن ز ل
عَلَيْكُمُ ǎleykumu size  
الْمَنَّ l-menne kudret helvası م ن ن
وَالسَّلْوَىٰ ve sselvā ve bıldırcın س ل و
كُلُوا kulū yeyin ا ك ل
مِنْ min -den  
طَيِّبَاتِ Tayyibāti güzellikler- ط ي ب
مَا şeyleri  
رَزَقْنَاكُمْ razeḳnākum rızık olarak verdiğimiz ر ز ق
وَمَا ve mā ve değildi  
ظَلَمُونَا Zalemūnā bize zulmediyor ظ ل م
وَلَٰكِنْ velākin ama  
كَانُوا kānū idiler ك و ن
أَنْفُسَهُمْ enfusehum kendilerine ن ف س
يَظْلِمُونَ yeZlimūne zulmetmekteler ظ ل م
TÜRKÇE OKUNUŞ
57. veżallelnâ `aleykümü-lgamâme veenzelnâ `aleykümü-lmenne vesselvâ. külû min ṭayyibâti mâ razaḳnâküm. vemâ żalemûnâ velâkin kânû enfüsehüm yażlimûn.
DİYANET VAKFI
57. Ve sizi bulutla gölgeledik, size kudret helvası ve bıldırcın gönderdik ve "Verdiğimiz güzel nimetlerden yeyiniz" (dedik). Hakikatta onlar bize değil sadece kendilerine kötülük ediyorlardı.
DİYANET İŞLERİ
57. Bulutla sizi gölgelendirdik, kudret helvası ve bıldırcın indirdik, "Verdiğimiz rızıkların iyi ve güzel olanlarından yiyin" dedik. Onlar Bize değil, fakat kendilerine yazık ediyorlardı.
ELMALILI HAMDI YAZIR
57. Ve üstünüze o bulutu gölge yaptık, ve size ihsan ettiğimiz hoş rızıklardan yiyin, diye üzerinize kudret helvası ve bıldırcın indirdik. Onlar, bize zulmetmediler, lakin kendi nefislerine zulmediyorlardı.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
57. Bulutla gölgelendirmiştik sizi. Rızıklandırdığımız tertemiz şeylerden yiyin diye size kudret helvasıyla bıldırcın indirmiştik. Onlar, zulmü bize etmediler, kendilerine ettiler.
ALİ BULAÇ
57. Bulutları üzerinize gölge kıldık ve size kudret helvası ve bıldırcın indirdik. Size rızık olarak verdiklerimizin temizinden yiyin (dedik). Onlar Bize zulmetmediler, ancak kendi nefislerine zulmettiler.
SÜLEYMAN ATEŞ
57. Bulutu üstünüze gölgelik çektik, size kudret helvası ve bıldırcın indirdik: "Size verdiğimiz güzel rızıklardan yeyin," (dedik). Ama onlar bize değil, kendi kendilerine zulmediyorlardı.
GÜLTEKİN ONAN
57. Sizi bulutlarla gölgelendirmiş ve sizin için manna ve bıldırcın (selva) indirmiştik: "Sizi rızıklandırdıklarımızın temizlerinden (tayyib) yiyin (külu)" (dedik). Onlar bize zulmetmediler, ancak kendi nefslerine zulmetmişlerdi.
SUAT YILDIRIM
57. Üzerinize bulutları gölge yaptık. Size kısmet ettiğimiz helâl hoş rızıklardan yiyesiniz diye kudret helvası ve bıldırcın indirdik. Fakat nankörlük etmekle onlar Biz'e değil, kendilerine yazık ediyorlardı. (7,160; 20,80) {KM, Çıkış 13,21; 16,13-15}