KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَقَالُوا ve ḳālū ve demektedirler ق و ل
امَنَّا āmennā inandık ا م ن
بِهِ bihi ona  
وَأَنَّىٰ veennā ama nasıl olur? ا ن ي
لَهُمُ lehumu onlar için  
التَّنَاوُشُ t-tenāvuşu elde etmeleri ن و ش
مِنْ min -den  
مَكَانٍ mekānin yer- ك و ن
بَعِيدٍ beǐydin uzak ب ع د
TÜRKÇE OKUNUŞ
52. veḳâlû âmennâ bih. veennâ lehümü-ttenâvuşü mim mekânim be`îd.
DİYANET VAKFI
52. (İş işten geçtikten sonra:) "Ona inandık" demişlerdir, ama uzak yerden (dünya hayatı gelip geçtikten sonra) imana kavuşmak onlar için nasıl mümkün olur?
DİYANET İŞLERİ
52. Onları korktukları zaman bir görsen; artık kurtuluş yoktur, cehenneme yakın bir yerde yakalanmışlardır. O zaman, "Allah'a inandık" derler ama, ahiret gibi uzak bir yerden imana nasıl kolayca ulaşırlar?
ELMALILI HAMDI YAZIR
52. Ve: "O'na iman ettik" demektedirler. Fakat onlar için (âhiret gibi) uzak bir yerden (imana) el sunmak (ulaşabilmek) nerede?
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
52. Ve diyecekler ki: İnandık ona, fakat bu uzak bir yerde nereden imana kavuşacaklar, ondan faydalanacaklar?
ALİ BULAÇ
52. "Biz ona iman ettik" derler; ancak onlara uzak bir yerden (ahiretten imana) el uzatmak nerede?
SÜLEYMAN ATEŞ
52. Ona inandık demektedirler, ama uzak yerden (ta dünyadan imanı) nasıl alabilsinler?
GÜLTEKİN ONAN
52. "Biz O'na inandık" derler; ancak onlara uzak bir yerden (ahiretten imana) el uzatmak nerede?
SUAT YILDIRIM
52. İş işten geçtikten sonra “Peygambere inandık.” demektedirler; ama uzak yerden, ta dünyadan imanı nasıl alabilsinler? (32,12)