KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَلَئِنْ velein ve eğer  
أَذَقْنَاهُ eƶeḳnāhu biz ona taddırırsak ذ و ق
رَحْمَةً raHmeten bir rahmet ر ح م
مِنَّا minnā kendimizden  
مِنْ min  
بَعْدِ beǎ’di sonra ب ع د
ضَرَّاءَ Derrāe bir zarardan ض ر ر
مَسَّتْهُ messethu ona dokunan م س س
لَيَقُولَنَّ leyeḳūlenne elbette der ki ق و ل
هَٰذَا hāƶā bu  
لِي benim hakkımdır  
وَمَا ve mā ve  
أَظُنُّ eZunnu sanmıyorum ظ ن ن
السَّاعَةَ s-sāǎte kıyametin س و ع
قَائِمَةً ḳāimeten kopacağını ق و م
وَلَئِنْ velein eğer  
رُجِعْتُ ruciǎ’tu götürülmüş olsam bile ر ج ع
إِلَىٰ ilā  
رَبِّي rabbī Rabbime ر ب ب
إِنَّ inne muhakkak  
لِي benim için vardır  
عِنْدَهُ ǐndehu O’nun yanında ع ن د
لَلْحُسْنَىٰ lelHusnā daha güzel şeyler ح س ن
فَلَنُنَبِّئَنَّ felenunebbienne biz mutlaka haber vereceğiz ن ب ا
الَّذِينَ elleƶīne kimselere  
كَفَرُوا keferū inkar edenlere ك ف ر
بِمَا bimā  
عَمِلُوا ǎmilū yaptıklarını ع م ل
وَلَنُذِيقَنَّهُمْ velenuƶīḳannehum ve mutlaka taddıracağız ذ و ق
مِنْ min -dan  
عَذَابٍ ǎƶābin azab- ع ذ ب
غَلِيظٍ ğalīZin kaba غ ل ظ
TÜRKÇE OKUNUŞ
50. velein eẕaḳnâhü raḥmetem minnâ mim ba`di ḍarrâe messethü leyeḳûlenne hâẕâ lî vemâ eżunnü-ssâ`ate ḳâimetev veleir ruci`tü ilâ rabbî inne lî `indehû lelḥusnâ. felenünebbienne-lleẕîne keferû bimâ `amilû. velenüẕîḳannehüm min `aẕâbin galîż.
DİYANET VAKFI
50. Andolsun ki, kendisine dokunan bir zarardan sonra biz ona bir rahmet tattırırsak: Bu, benim hakkımdır, kıyametin kopacağını sanmıyorum, Rabbime döndürülmüş olsam bile muhakkak O'nun katında benim için daha güzel şeyler vardır, der. Biz, inkar edenlere yaptıklarını mutlaka haber vereceğiz ve muhakkak onlara ağır azaptan tattıracağız.
DİYANET İŞLERİ
50. Başına gelen sıkıntıdan sonra, kendisine katımızdan bir rahmet tattırsak: "Bu benim hakkımdır; kıyametin kopacağını sanmıyorum. Rabbime döndürülürsem, O'nun katında and olsun ki, benim için daha güzel şeyler vardır" der. İnkar edenlere, işlediklerini, and olsun ki bildireceğiz. Onlara and olsun ki çetin bir azap tattıracağız.
ELMALILI HAMDI YAZIR
50. Andolsun ki kendisine dokunan bir zarardan sonra, biz ona tarafımızdan bir rahmet tattırsak, O: "Bu benim hakkımdır, kıyametin kopacağını da sanmıyorum, Rabbime döndürülmüş olsam bile mutlaka O'nun yanında benim için daha güzel şeyler vardır" der. Biz o inkâr edenlere yaptıkları şeyleri mutlaka haber vereceğiz ve onlara ağır bir azap tattıracağız.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
50. Ve andolsun ki bir sıkıntıdan sonra katımızdan bir rahmet tattırsak ona, bu der, zaten benim hakkım ve hiç sanmıyorum ki kıyamet kopsun ve andolsun ki Rabbimin tapısına dönüp varsam bile hiç şüphesiz, onun katında daha güzel bir lütuf var bana; artık biz de, andolsun ki kafir olanlara, neler yaptıklarını elbette haber veririz ve elbette onlara çok ağır azabı tattırırız.
ALİ BULAÇ
50. Oysa ona dokunan bir zarardan sonra tarafımızdan bir rahmet taddırsak, mutlaka: "Bu benim (hakkım)dır. Ve ben kıyamet-saatinin kopacağını da sanmıyorum; eğer Rabbime döndürülsem bile, muhakkak O'nun Katında benim için daha güzel olanı vardır." der. Ama andolsun Biz, o kafirlere yaptıklarını haber vereceğiz ve andolsun onlara, en kaba bir azaptan taddıracağız.
SÜLEYMAN ATEŞ
50. Eğer kendisine dokunan bir zarardan sonra biz ona bir rahmet taddırırsak: "Bu benim hakkımdır; kıyametin kopacağını sanmıyorum; (kıyamet kopsa da) Rabbime götürülmüş olsam bile muhakkak O'nun yanında benim için daha güzel şeyler vardır" der. Biz, o nankörlere, yaptıklarını mutlaka haber vereceğiz ve mutlaka onlara kaba azabdan taddıracağız.
GÜLTEKİN ONAN
50. Oysa ona dokunan bir zarardan sonra tarafımızdan bir rahmet tattırsak, mutlaka: "Bu benim (hakkım)dır. Ve ben kıyamet-saatinin kopacağını da sanmıyorum; eğer rabbime döndürülsem bile, muhakkak O'nun katında benim için daha güzel olanı vardır." der. Ama andolsun biz, o küfredenlere yaptıklarını haber vereceğiz ve andolsun onlara, en kaba bir azabtan tattıracağız.
SUAT YILDIRIM
50. Başına gelen bir sıkıntıdan sonra, tarafımızdan ona nimet tattırırsak:“Bu benim hakkımdı zaten,Kıyametin geleceğini de pek zannetmem.Ama olur da (müminlerin dediği gibi), Rabbimin huzuruna götürülecek olsam bile,O'nun yanında en güzel ne varsa o da benim olur, (hiç tereddüdünüz olmasın)!” der.Biz elbette o kâfirlere, dünyada yapmış oldukları her şeyi tek tek bildireceğiz ve onlara şiddetli bir azap tattıracağız.